Kayıtlar

Hayatımız etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Murâkabe Neden Hayatımızın Temelinde Olmalı?

  Murâkabe Neden Hayatımızın Temelinde Olmalı?   Murâkabe Nedir? Murâkabe kelimesi Arapça kökenlidir ve ‘gözetlemek’ anlamına gelen Arapça’daki “rakabe” kökünden türetilmiştir. Dikkatle izlemek, ilgilenmek, gözleri açık tutmak gibi anlamlara gelmektedir.   Metafor olarak ise kişinin manevi yönüne dikkatini yöneltip, Allah Celle Celâlüh ile olduğunu daima idrak eder durumda olmasıdır.   Murâkabe, kulun her zamanda ve mekânda Yüce Allah’ı Celle Celâlüh unutmaması, O’nun varlığını, kudretini yakından hissetmesi ve Cenâb-ı Hakk’la Celle Celâlüh beraber olduğu bilincini kalbinde daimî bir şekilde idrak etmesi durumudur.   Kullar murâkabe duygusunu hakkıyla yaşayabilmek ve hayatlarının bir parçası haline getirebilmek için, nefislerini terbiye etmeleri ve kalplerini arındırmaları gerekir. Bu doğrultuda yapılabilecek adımlardan bazıları ise şöyledir; ·      Allah’ın Celle Celâlüh emir ve buyruklarına gönülden itaat etmek, ·      Kur’an ile hizmet etmek ve Kur’an ile duygulanmak,

Bir Sünnete Uyduk Hayatımızı Kurtardık

Resim
  Bir Sünnete Uyduk Hayatımızı Kurtardık İmamı Rabbani Kuddise Sirrûh Hz. talebeleriyle bir yemek davetine gidiyor. Sofrada kuzu çevirmesi var fakat zehir katılmş. İmam ellerimizi sünnetleyelim öyle oturalım diyor. Ev sahibi su çok uzakta diyor. İmamı Rabbani Kuddise Sirrûh: “— Olsun biz yine de sünneti terk etmeyelim!” diyor. Gidip gelince bir de ne görsünler etten bir köpek yemiş ve devrilmiş. İmam talebelerine dönüp diyor ki: “— Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’,n tek sünneti ile canımızı kurtardık; bütün sünnetlerini işlesek dünyayı kurtarırdık...

Hayatımıza Yön Verecek 7 Ayet’i Kerime

Resim
Hayatımıza Yön Verecek 7 Ayet’i Kerime Kur’an-ı Kerim, kendisinin genel anlamda insanlar, özel anlamda ise inananlar ve muttakiler için bir “hidayet” kitabı olduğunu beyan eder. Bunun anlamı, insanın Kur’an-ı Kerim için değil de Kur’an-ı Kerimin insanlar, inananlar ve muttakiler için bir hidayet kitabı olduğu ve insan karşısında bir konumunun bulunduğudur. Kur’an-ı Kerim, kendisinin genel anlamda insanlar, özel anlamda ise inananlar ve muttakiler için bir “hidayet” kitabı olduğunu beyan eder. Bunun anlamı, insanın Kur’an-ı Kerim için değil de Kur’an-ı Kerim’in insanlar, inananlar ve muttakiler için bir hidayet kitabı olduğu ve insan karşısında bir konumunun bulunduğudur. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (sallâllâhu aleyhi ve sellem) bir ilahî vahiy olarak inen Kur’an-ı Kerim’i, kendisini “İnsanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak” (Bakara Sûresi, 2:185) tanımladığı gibi, aynı manaya gelen şu tanımlamaları da yapar: “Bu, doğru