Ekmekçi Teyze’nin Hayatı
Ekmekçi Teyze’nin Hayatı Bir Bursa seyahatimizde, Ulu Camii’de öğle namazımızı edâ ettikten sonra çıktık. Eşim arabayı otoparktan alırken, biz biraz çarşı içine doğru yürüdük. Hava çok soğuk… Yolun kenarında soğuktan büzülmüş yaşlı bir teyze dikkatimizi çekti. Önüne serdiği çuvalın üzerinde köy ekmekleri… “Ekmeklere buyrun!..” derken göz göze geldik. Bana gülümseyip: “Kızım, gel sana da ekmek vereyim!” dedi. Alsam mı, almasam mı diye düşünerek yanına yaklaştım. “İki tane verir misin, teyzeciğim…” dedim. Ekmekleri poşete koyarken: “Vaktin varsa, gel yanıma, biraz sohbet edelim” dedi… “Her zaman senin gibileri nereden bulacağım…” derken etrafındaki kartonlardan bana oturacak bir yer ayarladı. Yanımdaki kızlarıma: “Siz de şuraya gelin” dedi ve başladı anlatmaya… Ekmekçi Teyzenin Hayatı “Kızım, benim ömrüm çok çileli geçti. Ama Rabbimden çok razıyım. O beni, hiç yoktan var edip kulluğa kabul etmiş ve kendini sevdirmiş. Artık çilelerin bir ehemmiyeti kalır mı hiç...