Kayıtlar

Aleyhisselâm etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Peygamberimiz Aleyhisselâm’ın Ümmeti İçin Korktuğu 5 Şey

Peygamberimiz Aleyhisselâm’ın Ümmeti İçin Korktuğu 5 Şey             Abdullah bin Ömer’in Radıyallahu Anh şu rivâyeti de ahlâkî kıymetlerde yaşanan zaaf ve israfların nasıl bir helâk sebebi olduğuna dâir bâriz bir misâldir:             “Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bize yönelerek şöyle buyurdu:             “Ey Muhâcirler cemaati! Beş şey vardır ki onlarla mübtelâ olduğunuzda, ben sizin o şeylere erişmenizden Allah Teâlâ’ya sığınırım. Onlar şunlardır: 1)     Bir milletin içinde zinâ, fuhuş ortaya çıkıp nihâyet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka aralarında vebâ salgını ve daha önceki milletlerde vukû bulmamış başka hastalıklar yayılır. 2)     Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet, mutlaka kıtlık, (bereketin kalkması) geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların...

Peygamberimiz Aleyhisselâm’ın Müslümanlarla Helâlleşmesi

Peygamberimiz Aleyhisselâm’ın Müslümanlarla Helâlleşmesi   Veda Haccı ve Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Ebedi Âleme İrtihali   Rasûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem, hastalığının en şiddetli olduğu bir günde ashabıyla helâlleşmeyi arzu etti.   Yine bir taraftan Hz. Ali Radiyallahü Anh, diğer taraftan da Fadl b. Abbas Radiyallahü Anh Hazretlerine dayanarak güçlükle ayağa kalktı ve mescide gitti. Minbere çıkıp oturdu.   Hz. Bilâl Radiyallahü Anh’a da şu emri verdi:   “- Halka nidâ et; mescide toplansınlar. Onlara vasiyet etmek isterim. Bu, benim son vasiyetim olacaktır!”   Hz. Bilâl Radiyallahü Anh, emri yerine getirdi. Bir anda toplanan halkı, mescit almaz oldu.   Rasûl-i Kibriya Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, Allah Teâlâ’ya hamd ve senâdan sonra ashab-ı kirama şöyle hitap etti:   “- Ey insanlar! Sizden ayrılma vaktim oldukça yaklaşmıştır! Sizden birine vurmuşsam, işte sırtım, gelsin vursun! Birini...

Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm’dan 8 Nasihat

Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm’dan 8 Nasihat   Ashâb-ı Kirâm’dan Ebû Zerr Radiyallahü Anh hazretleri bir gün Peygamber Efendimize Sallallahü Aleyhi Vesellem’e: “- Bana tavsiyede bulun yâ diye ricâda bulununca Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Hz. Ebû Zerr Radiyallahü Anh’a şu nasîhatlerde bulundu:   1.        Sana Allah Teâlâ’dan korkmanı tavsiye ederim. Çünkü Allah Teâlâ korkusu her işin başıdır. 2.        Kur’ân-ı Kerim oku, Allah Teâlâ’nın zikrine sarıl. Çünkü zikrullah senin için yeryüzünde ışık, gökte de saklanan bir azıktır. 3.        Sakın çok gülme. Zîrâ çok gülmek kalbi öldürür, yüzünün nurunu söndürür. 4.        Çok konuşmamaya çalış çünkü bu, şeytanın senden uzaklaşması için bir vesîle, dînini koruman hususunda bir yardımcıdır. 5.        Fakirleri sev, onlarla hemdem ol. 6.      ...

Hz. Hızır Aleyhisselâm ve Ölüm Meleği

Hz. Hızır Aleyhisselâm ve Ölüm Meleği             Günlerden bir gün oturmuş, Allah Teâlâ'yı zikretmekle meşgul Hızır Aleyhisselâm’ın canını almak için yanına Ölüm Meleği Azrail Aleyhisselâm gelir.             Hz. Hızır Aleyhisselâm durumu anlayınca hüngür hüngür ağlamaya ve çırpınmaya başlar. Bir Allah Teâlâ dostunun ölüm karşısında gayet metin ve soğukkanlı olmasını bekleyen Azrail Aleyhisselâm:             “- Bu ne telaş, bu ne telaş? Ey Hızır, ne kadar yufka yürekliymişsin! Ne bu gözyaşları? Ölümden mi, yoksa; Dünyadan ayrılacağından mı korkuyorsun?” diye sorunca:             Hızır Aleyhisselâm:             “- Hayır!” der:             "- Tek korkum...

Goethe'nin Hz. Muhammed Aleyhisselâm'a Yazdığı Şiir

Goethe'nin Hz. Muhammed Aleyhisselâm'a Yazdığı Şiir   Sevinç sevinç berrak Ve yıldız yıldız parlak Bir dağ pınarı Üstünde beyaz bulutların Ve kuytusunda bir yeşil yamacın Aziz ruhlar sallamış beşiğini Veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara Raks eder gibi iner mermer kayalara Haykırır sevincini semalara Dağ geçitlerinde Önüne katar renk renk çakılları Ve bağrına basar kardeş pınarları Çiçeklenir ayak bastığı yerler Ve nefesiyle yeşerir çimenler Yoldaşı olur şimdi ırmaklar Ovaları doldurur gümüş ışıklar Bir ses yükselir pınarlardan   "Kardeş ayırma bizi koynundan, Bekliyor Yaratan. Yoksa bizi çölün kumları yutacak Güneş kanımızı kurutacak Kardeş, Dağın ırmaklarını, ovanın ırmaklarını Hepimizi alıp koynuna Eriştir bizi yüce Rabbına Ezelî Deryâ'nın yanına." Peki, der, dağ pınarı Kendinde toplar bütün pınarları Ve haşmetle kabarır göğsü, kolları Ülkeler açılır uğradığı yerlerde Yeni şehirler doğar ayaklar...

Cebrail Aleyhisselâmın Dilinden Namaz

Cebrail Aleyhisselâmın Dilinden Namaz   Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki... “- Ümmetimin önünde muhakkak 5 yokuş vardır. Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh sordu: “- Nedir bu yokuşlar Ya Rasûlullah?” Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular ki: “1- Ölüm ve onun zorluğu,” “2- Kabir ve onun yalnızlığı,” “3- Münker ve Nekir'in sualleri ve Onların heybetleri,” “4- Terazi ve onun hafifliği,” “5- Sırat Köprüsü ve onun inceliği.” Hz Ebubekir Radiyallahü Anh, bu sözü işitince öyle çok ağladı ki onunla birlikte yedi kat gök ve melekler ağladı. Bunun üzerine Cebrail Aleyhisselâm indi ve dedi ki: “- Ya Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem Ebu Bekir Radiyallahü Anh'a söyle ağlamasın şu sözü işitmedi ki: “- Ölümden başka her şeyin çaresi vardır!” Sonra Cebrail Aleyhisselâm şöyle buyurdu: “1- Her kim sabah namazını kılarsa; ölüm ve onun zorluğu kolay olur.” “2- Her kim öğle namazını kılarsa; kabir ve darlığı ona kolay olur.” “3- Her k...

Azrail Aleyhisselâm’ın Habercileri

Azrail Aleyhisselâm’ın Habercileri               Yakup Aleyhisselâm, Azrail Aleyhisselâm ile birbirlerini kardeş edinmişlerdi. Yakup Aleyhisselâm O’na: “- Senden bir isteğim var.” Dedi. Azrail Aleyhisselâm: “- Nedir o?” Yakup Aleyhisselâm: “- Ecelim gelmeden bana haber vermeni istiyorum”. Azrail Aleyhisselâm: “- Tamam! Bir veya iki haberci gönderirim.” Dedi. Yakup Aleyhisselâm’ ın eceli geldiğinde Azrail Aleyhisselâm geldi. Yakup Aleyhisselâm: “- Ziyarete mi geldin, yoksa ruhumu almaya mı?” Diye sordu. O: “- Ruhunu almaya geldim.” Deyince: “- Hani bana bir veya iki haberci gönderecektin?” Dedi. O: “- Evet, gönderdim. Birincisi; Siyah olan saçlarının ağarması, ikincisi ise dik olan vücudunun kamburlaşması benim gönderdiğim habercilerdi.” diye cevap verdi.

Ameliyata Girerken Okunacak Hızır Aleyhisselâm’ın Şifa Duası

Ameliyata Girerken Okunacak Hızır Aleyhisselâm’ın Şifa  Duası                   اَقْسَمْتُ عَلَيْكِ اَيَّتُهَا الْعِلَّةُ بِعِزَّةِ عِزَّةِ اللّٰهِ وَبِعَظَمَةِ عَظَمَةِ اللّٰهِ وَبِجَلَالِ جَلَالِ اللّٰهِ وَبِقُدْرَةِ قُدْرَةِ اللّٰهِ وَبِسُلْطَانِ سُلْطَانِ اللّٰهِ وَبِلَا اِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ وَبِمَا جَرٰي بِهِ الْقَلَمُ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ وَبِلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللّٰهِ إِلَّا انْصَرَفْتِ     Okunuşu: Aksemtü aleyki eyyetühel ılletü bi ızzetillâh Ve bi azameti azametillâh Ve bi celâli celâlillâh Ve bi kudreti kudretillâh Ve bi sultâni sultânillâh Ve bi lâ ilâhe illallah Ve bi mâ cerâ bihil kalemü min ındillâh Ve bi lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi illen sarafti.   Anlamı: Ey hastalık! Sana Allâh Celle Celâlüh izzetiyle, azametiyle, yüceliğiyle, kudretiyle, gücü ile, lâ ilaâhe illallâh ile, Allâh Celle Celâlüh katından, kalemin yazdıkları ve Allâhın güç...

Hz. Peygamber Aleyhisselâm’ın Ümmetine Düşkünlüğü:

  Hz. Peygamber Aleyhisselâm’ın Ümmetine Düşkünlüğü:   Ümmetim! Ümmetim!   Rahmet Elçisi’nin Sallallahü Aleyhi Vesellem ümmetine olan düşkünlüğünü Yüce Rabbimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle ifade eder: "Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı raûf (çok şefkatli) ve rahîm (çok merhametli)dir." (Tevbe, 9/128)   Hz. Peygamber'in Ümmetine Düşkünlüğü: Ümmetim! Ümmetim! Ebû Hüreyre'nin (ra) naklettiğine göre, Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:   “Benimle ümmetimin durumu (geceleyin) ateş yakan kimsenin hâline benzer. Böcekler ve kelebekler o ateşe düşmeye başlar. İşte ben de sizler ateşe girerken kuşaklarınızdan tutup engellemeye çalışıyorum.”   عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) : “إِنَّمَا مَثَلِى وَمَثَلُ أُمَّتِى كَمَثَلِ رَجُلٍ اسْتَوْقَدَ نَارًا، فَجَعَلَتِ ا...