Kayıtlar

sabah etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sabah Namazına Aşkla, Şevkle Kalkacaksın, Üşene Üşene Değil…

Sabah Namazına Aşkla, Şevkle Kalkacaksın, Üşene Üşene Değil…   Namaz Allah'ü Teâlâ’ya olan derin sevgimizi gösterdiğimiz nefis bir ibadettir, çok büyük bir nimettir. Bakıyorum da insanlar Allah’ü Teâlâ’dan istemekten biran olsun bıkmıyor, sürekli kendilerine nimet yağdırılsın istiyorlar. Allah’ü Teâlâ da insanlara karşı o kadar şefkatli ve merhametli ki hiç durmadan ne isterlerse veriyor. Herkes sabah kahvaltıda, öğlen yemeğinde, akşam yemeğinde çeşit çeşit yiyeceklerin olduğu sofralara oturuyor. Allah’ü Teâlâ herkesi besliyor, sağlık veriyor, sıhhat veriyor. Her gün uykularından kaldırarak hepsine tekrar can bağışlıyor. Herkes Allah’ın dilemesi ile nefes alıp veriyor. Allah’ü Teâlâ aldıkları nefesi bir kesse insan o saniye bulunduğu yere yığılır. İçtiği suyu kesse iki gün dayanamaz. Her saniye atan kalbini durdursa tek bir adım bile atamaz. İnsan o kadar aciz işte, o kadar Allah’ü Teâlâ’ya muhtaç. Allah’ın bunca lütfuna karşılık insan namaz kılmaya dahi üşeniyor, kendisine

Elli Üçüncü Tavsiye: Sabah Ve Akşama Erişince Ve Evinden Çıktığında Nasıl Dua Edileceği Hakkındadır

      Elli Üçüncü Tavsiye: Sabah Ve Akşama Erişince Ve Evinden Çıktığında Nasıl Dua Edileceği Hakkındadır Ebu Hureyre Radiyallahü Anh Ebu Bekir Radiyallahü Anh'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Ya Rasulallah bana sabah ve akşama erişince söyleyeceğim bir takım sözlerden bana emret.” O da şöyle buyurdu: اللَّهُمَّ فَاطِرَ السَّمَواتِ والأرضِ عَالمَ الغَيْب وَالشَّهَادةِ، ربَّ كُلِّ شَيءٍ وَمَلِيكَهُ أَشْهَدُ أَن لاَ إِله إِلاَّ أَنتَ، أَعُوذُ بكَ منْ شَرِّ نَفسي وشَرِّ الشَّيْطَانِ وَشِرْكهِ. “Allahümme Fâtıra's Semâvâti ve'l Ard, âlime'l ğaybi ve'ş Şehâdeti Rabbe Külli şeyin ve Melikehu Eşhedu Enlâ İlahe illâ ente euzü bike min şerri nefsi ve min şerri'ş Şeytani ve şirkihi.” “- Bunu sabaha ve akşama eriştiğinde, yatağa girdiğinde oku buyurdu.” (Ebu davud, Tirmizi) Mü'minlerin annesi Ümmü Seleme Radiyallahü Anha anlatır: “- Efendimiz evinden çıktığı zaman şöyle derdi: “- Bismillahi tevekkeltü Alallahi, Allahümme inni eûzü bike en e

Yirminci Tavsiye: Sabah Namazındaki İki Rekât Namazın Fazileti

  Yirminci Tavsiye: Sabah Namazındaki İki Rekât Namazın Fazileti Abdullah b. Ömer Radiyallahü Anh şöyle anlatır: Bir adam şöyle dedi: “- Ya Rasulallah bana öyle bir amel göster ki Allah’ü Teâlâ onunlâ beni faydalandırsın!” Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “- Sabah namazının iki rekât sünnetine devam et, zira bunda fazilet vardır!” (Taberani) Yine Abdullah b. Ömer Radiyallahü Anh demiştir ki: “- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’i şöyle derken işittim!”: “- Sabah namazından önceki iki rekât namazı bırakmayınız! Çünkü bu namazda rağbet ve iyilikler vardır!” Hz. Aişe Radiyallahü Anha Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Sabah namazının iki rekâtı, dünya ve dünyadaki olan her şeyden daha hayırlıdır!” (Müslim, Tirmizi) Müslim'in rivayetin de ise: “- İki rekât, bana bütün dünyadan daha sevimlidir!”

Kandehar Dağlarında Sabah Namazı

  Kandehar Dağlarında Sabah Namazı   Yönüm kıbleye, kıblem Kâ'be'ye… İki ak ışık çıkar göz bebeklerimden, Arza destek olmuş göğsü kaba dağları Aşar, bir solukta varır Mekke'ye, Yönüm kıbleye, kıblem Kâ'be'ye…   Niyetim sabah namazının farzı. Bir ak bayrak gibi açıldı ufuk, Şunca kuru otlar vardı secdeye, Benim maksadım Allah rızası, Niyetim sabah namazının farzı…   Durdum divâna, uydum Kur'an'a… Yıldız böceklerinden yıldıza dek Uymuşken ona her varlık, Veyl ol kitaba uymayan insana! Durdum divâna, uydum Kur'an'a… Allâhuekber!   Ben kıyamdayım, tetikte mavzer. İki derin soluk, kanımda iki şimşek, Can atar yücelere beyaz tenzih kuşları. Sarıldıkça hamd ile vahdetin yumağına, Dümdüz olur önümde kesretin yokuşları…   Açılır zafer yolu ol Fettâh'ın yâdıyla, Rahman ve Rahîm olan gökçek Allah adıyla. Hamd olsun göğümüzü burçlarla süsleyene, Onsekizbin âlemi yaratıp besleyene…   Güç onun, va

Asr-ı Saadet’te ve Osmanlı Zamanında Bir Hanım, Sabahleyin Eşini İşe Uğurlarken

Resim
  Asr-ı Saadet’te ve Osmanlı zamanında bir hanım, sabahleyin eşini işe uğurlarken: “- Efendi, Efendi Allah’tan kork! Sakın kazancımıza haram karıştırma! Biz dünyada açlığa sabrederiz; fakat ahirette Cehennem ateşine dayanamayız! Dermiş. Yâ Rabbi! Erkeklerimizi de hanımlarımızı da her türlü haramlardan koru! Bizleri helâlinle yetinen kanaat   sahibi kimseler eyle! Senin her şeye gücün yeter! Âmîn! Allahümme âmîn!!!

Sabahın Sinlere Vardım

  Sabahın Sinlere Vardım   Sabahın sinlere vardım, gördüm cümle ölmüş yatar, Her biri biçare olmuş, ömrün yavı kılmış yatar.   Vardım bunların katına, baktım ecel heybetine, Nice yiğit muradına, erememiş ölmüş yatar   Yemiş kurt, kuş bunu keler, nicelerin bağrın deler, Şu ufacık naresteler, gül gibice solmuş yatar.   Tuzağa düşmüş tenleri, Hakk'a ulaşmış canları, Görmez misin sen bunları, sıra bize gelmiş yatar.   Eksilmiş inci dişleri, dökülmüş sarı saçları, Bitmiş kamu teşvişleri Hak varlığın almış yatar.   Gitmiş gözünün karası, hiç işi yoktur durası, Kefen bezinin paresi, kemiğe sarılmış yatar.   Yunus akil isen bunda, mülke suret bezeme sen, Mülke suret bezeyenler, kara toprak olmuş yatar.   Sin: Mezar   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Hazret-i Sâre Validemiz Radıyallahü Anha'nın Duası

Hazret-i Sâre Validemiz Radıyallahü Anha'nın Duası Mısır’ı Firavun âilesi idâre ediyordu. Bunlar zâlim ve kibirli kimseler idi. Huduttan, yabancı ve güzel bir kadın şehre girdiği zaman hemen Firavun’a bildirilirdi. Evli ise kocası öldürülür, eğer erkek kardeşi var ise, kadın ondan istenirdi. İbrâhîm Aleyhisselâm, yanında Sâre vâlidemiz olduğu hâlde huduttan geçince, yine saraya haber gitti. Cemâl sâhibi bir kadının Mısır’a girdiği bildirildi. Sâre vâlidemiz, İbrâhîm Aleyhisselâm’dan soruldu. O da “dîn kardeşi” mânâsına “kardeşimdir” dedi. Bunun üzerine İbrâhîm Aleyhisselâm’a dokunmadılar. Sâre’yi alıp saraya götürdüler. Bu hususla alâkalı olarak Buhârî’de geçen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur: “Sâre saraya girince, hemen abdest alıp iki rekât namaz kılmak üzere huzûr-ı ilâhîye durdu. Namazı bitirince Cenâb-ı Hakk’a şöyle ilticâ etti: “Ey Allâh’ım! Ben Sana ve Sen’in peygamberine inanmış, iffetimi de zevcimden başkasına karşı titizlikle korumuş bir kulun isem

Sabah Akşam Kesinlikle Okunması Gereken Tesbihler

Sabah Akşam Kesinlikle Okunması Gereken Tesbihler 1- Sabah Akşam 100 Kere Okununca Bütün Günahların Affedileceği Tesbih سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ سُبْحَانَ اللهِ الْعَظِيمِ. Okunuşu: Sübhânallahi ve bi-hamdihi, sübhânallahil azîm. Anlamı: Kemâl sıfatlarla muttasıf ve noksan sıfatlardan uzak olan Allah’ü Teâlâ’yı hamd ile tesbih ederim. Fazileti: Sabah akşam 100 kere okununca bütün günahlar affedilir. Sabah namazlarından sonra üç defa Sübhanallah-il azim ve bi hamdihi diyen körlük, cüzzam ve felçten korunur.  Kaynak: İ. Ahmed 2- Namazda tesbihleri çektikten sonra duaya eller kaldırırken okunursa günahların affedileceği dua: لَا إِلَهَ إلَا اللهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيءٍ قَدِيرٌ. Okunuşu: Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehülhamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Anlamı: Allah’ü Teâlâ’ dan başka ilah yoktur. İbadete layık yalnız Allah’ü Teâlâ’ dır, O birdir, ortağı yoktur,

Sabahtan Akşama Kadar Vaktini Nasıl Geçirirsin

Sabahtan Akşama Kadar Vaktini Nasıl Geçirirsin ماذا تَعمَلُ منَ الصَّباحِ حتّى المّسَاءِ اَستيقظُ من النّومِ صباحاً مبكراً. عندما أنهضُ من سريري أذهبُ إلى المغسِلِ لأغسِلَ يديَّ و وجهيْ، ثمّ اتوضّأُ وأُصلِّي صلاةَ الفَجرِ رَكعتينِ من الفَرضِ وَركعتينِ من السُّنةِ، ثمّ أتلو بعضَ آياتِ القرآنِ الكريمِ إنْ أمكن. وبعدها أجلِسُ للفطورِ وآكل بعضَ الخُبَز والجُبنِ والزّيتونِ والزّبدةِ والعسلِ مع قدحٍ من الشّاي وعند الانتهاءِ من الفَطورِ أقومُ وأحضِّرُ حقيبتي وكُتُبي ثمّ ألبِسُ ملابِسَ المدرسةِ وأخرُجُ من البيتِ إلى مَوقفِ الحَافِلةِ، وأنتظرُ مجيءَ الحَافِلةِ، وعند مجيئها أركبُ الحافلةَ وأقعُدُ في مقعدٍ فارغٍ أو أقِفُ في المكانِ المُخصَّصِ للواقفين، وعند وصُولي إلى مَوقفٍ قريبٍ من الكُليّةِ، أنزِلُ منها وأذهبُ الكليّةَ ماشياً، ثمّ أدخُلُ الصّفَ وأسّلمُ على زُملائي وزَميلاتي، وبعد ذلك أجلسُ على الكرسيِّ بصَمتٍ وأنتظرُ مَجيءَ الأُستاذِ، وعند مجئهِ أصْغي إلى مُحاضَرتهِ لأفهم الدّرس جيداً، وعند إنتهاءِ كلَّ دَرسٍ نخرجُ للفُرصَةِ لمُدةِ عشر دقائقٍ، فأذهبُ إلى مَقصِفِ الكُليّةِ لأشربَ الشّ