Kayıtlar

devam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

On Dördüncü Tavsiye: Namaza Devam Etmek

On Dördüncü Tavsiye: Namaza Devam Etmek Abdullah b. Ömer Radiyallahü Anh Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in bir gün namazı andığı ve şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Kim namaza devam ederse onun için namaz Kıyamet Günü'nde kurtuluş, burhan ve nur olur. Kim de devam etmez ise onun ne kurtuluşu, ne burhanı ve ne de nuru olur. Kıyamet Günü de Karun, Firavn, Haman ve Ubey b. Halef ile beraber olur. (Müsned) Enes Radiyallahü Anh şöyle demiştir: “- Namaz Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’e Miraç Gecesi'nde elli vakit olarak farz kılınmış, sonra da beş vakte kadar indirilmiştir. Sonra da şöyle nida edilmiştir: “- Ey Muhammed şu bir gerçektir ki katımda söz değiştirilemez Sana bu beş vakitle elli vakit sevabı vardır.” (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbni Mace) Ebu Katâde kanalı ile Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduği rivayet edilmiştir: “- Allah’ü Teâlâ şöyle buyurdu: Ben ümmetine beş vakit namaz farz kıldım ve kendi katımd

Düşünmeye Devam Etti

Düşünmeye Devam Etti   “Çöldeydi… Gecenin lâhûtî nağmeleri ile feyizyâb olmuştu. Kumlara uzandı, gözlerini semâya çevirdi. Sanki elini uzatsa, yıldızlara dokunacaktı. Biraz gayret etse bir seyyârenin fevkinde bütün semâyı dolaşacaktı. Çölü seviyordu. Hele çölde yürümeyi ve tefekkürü çok daha fazla… Peygamberlerin büyük bir kısmına yol olmuştu, yâr olmuştu, yâren olmuştu bu kum zerreleri… Düşünmeye devam etti, gökteki seyyâreler, çöldeki kum zerreleri gibi insan geçmişti dünya sahnesinden… Her insan ayrı bir deniz, her hikâye ayrı bir umman… Peki, “Eğer bana sorulsaydı dünyaya gelmek istediğim zaman, ben hangi zaman dilimini seçerdim, bu hayat defterini doldurmak için?” diye düşünürken… Şeyh, gecenin mehtâbı gibi göründü yeniden… “-Bak, evlât!” dedi… “Asrın içinde en kıymetli an, En Güzel’e tevâfuk eden buluşmalardır! Sen gül râyihaları almaya kur gönül saatini… Kıvamı tutmuş bir ümmetliğin mest eden efsûnunda, cânı cânâna fedâ etmenin bîhuş eden muştusunu arzula…” Mevlânâ H

Üzerimizdeki Nimetin Devamı İçin Okunacak Dua

  Üzerimizdeki Nimetin Devamı İçin Okunacak Dua   اللَّهُمَّ أَلِّفْ بَيْنَ قُلُوبِنَا، وَأَصْلِحْ ذَاتَ بَيْنِنَا، وَاهْدِنَا سُبُلَ السَّلَامِ، وَنَجِّنَا مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ، وَجَنِّبْنَا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ، وَبَارِكْ لَنَا فِي أَسْمَاعِنَا، وَأَبْصَارِنَا، وَقُلُوبِنَا، وَأَزْوَاجِنَا، وَذُرِّيَّاتِنَا، وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ، وَاجْعَلْنَا شَاكِرِينَ لِنِعْمِكَ مُثْنِينَ بِهَا عَلَيْكَ، قَابِلِينَ لَهَا، وَأَتِمِمْهَا عَلَيْنَا Okunuşu: Allâhümme ellif beyne kulûbinâ. Ve aslih zâte beyninâ Vehdinâ sübüle’s-selâm Ve neccinâ mine’z-zulümâti ile’n-nûr Ve cennibne’l-fevâhışe mâ zahara minhâ ve mâ batane Ve bârik lenâ fî esmâ’ınâ ve ebsârinâ ve kulûbinâ ve ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ. Ve tüb ‘aleynâ inneke entet-tevvâbür-rahîm. Vec’alnâ şâkirîne li-ni’amike müsnîne bihâ ‘aleyke kâbilîne lehâ ve etimmehâ ‘aleynâ.   Anlamı: Allah’ım! Kalplerimizi birleştir, aramızı ıslah et, bize kurtuluş yollarını göster, biz

Anne Babalarımıza Karşı Vazifelerimiz Vefatlarından Sonra Bile Ölünceye Kadar Devam Eder

Anne Babalarımıza Karşı Vazifelerimiz Vefatlarından Sonra Bile Ölünceye Kadar Devam Eder Arkadaşım maaşını almış, yapacağı ödemelerin listesini hazırlıyordu. - Çocukların okul taksidi:     500 ₺ - Gıda giderleri:                   900 ₺ - Anneme:                            200 ₺ - Babama:                            200 ₺   Gözüm farkında olmadan listeye ilişti.   Anne ve baba kelimelerini görünce:   “- Senin annen de baban da yıllar önce vefat etmedi mi?" diye sordum. Arkadaşım:   “- Evet" deyince   “- Peki bu listeye niçin onları da yazdın?" dedim. Arkadaşım tebbessüm etti.   “- Evet, onlar yıllar   önce vefat ettiler ama kalbimde yaşamaya devam ediyorlar. Şimdi her zamankinden daha fazla bana muhtaçlar. Onlar için sadaka vermeyeyim mi?" dedi. Bu hassasiyeti karşısında kendimden utandım ve anladım ki; “- Evlatlar olarak anne babalarımıza karşı vazifelerimiz vefatlarından sonra bile ölünceye kadar devam eder." Yâ Rabbi! Ölmüş

Sürekli Kötülük Gördü Yılmadı İyiliğe Devam Etti

  Sürekli Kötülük Gördü Yılmadı İyiliğe Devam Etti Derviş suya düşen akrebi kurtarmak ister, elini uzatınca akrep sokar. Derviş birçok kere dener, akrep yine sokar. Bunu görenler dayanamaz, dervişe: “- İyilik yapmak istediğin halde sana zarar verene daha ne diye iyilik edersin?” derler. Derviş: “- Akrebin fıtratında sokmak var, benim fıtratımda ise yaratılanı sevmek, merhamet etmek var. Akrep fıtratının gereğini yapıyor diye ben niye fıtratımı değiştirip kötülük yapayım?” der. İnsan kötülük yapmak için harcadığı enerjiyi, iyilik yapmak için harcarsa hem dünyasın hem ahiretini kurtarır; “Ebedî Seadete kavuşur!” Ama yapılan iyilik şartlara göre değişirse yapılan iyilik değil ticaret olur. Allah’ım bizleri nefsimizin, şeytanın ve kötülerin şerlerinden korusun!             Toplumsal huzur ve barışın sağlanması için dervişlerin sayısının çoğaltılması akreplerin sayılarının azaltılması gerekiyor…

Haim Nahum Planı Devam Ediyor

Resim
  Haim Nahum Planı Devam Ediyor Küresel güçlerin bugünkü sinsi oyunlarını kavrayabilmek için tarihte yaşadıklarımızı çok iyi bilmek zorundayız. Çünkü o tuzak ve entrikalar sonucu dünyaya nizamat veren koskoca Osmanlı Devleti elimizden çıktı.   Osmanlı’nın yıkılmasının en önemli aktörlerinden biri de, Manisa doğumlu Siyonist Haim Nahum (1872-1960)’dur. Papaz olarak yetişti ve Yahudi okullarında ders verdi. Siyonist planları uygulamak için pek çok siyasi olayın içinde yer aldı.   Paris Üniversitesi’nde okudu ve orada Hahambaşı oldu. Paris’te bulunduğu yıllarda Türkiye içinde itibar kazanabilmek için güya lehimizde (!) konferanslar başlattı. Türkiye delegasyonu ile irtibata geçti.   Haim Nahum, Lozan Barış Antlaşması sırasında Mısır hahambaşısı idi. Arabuluculuk bahanesi ile Türkiye heyeti içinde yer almayı başardı. Zamanın başbakanı İsmet İnönü’nün başdanışmanlığına kadar yükseldi. Lozan’da etkili bir aktör olarak görev yaptı.   Önce, Türkiye’nin Lozan’a hazırlıksız git

Camide Cemaate Devam Etmenin Fazileti

Camide Cemaate Devam Etmenin Fazileti Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Cemaatle kılınan namaz, yalnız başına kılman namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.” “Yatsı namazını cemaatle kılan, gecenin yarısını ibâdetle geçirmiş, sabah namazını cemâatle kılan ise, gecenin tamamını ibâdetle geçirmiş gibi sevâb alır.” “Cemâatle namaz kılan, günün tamamını ibâdetle geçirmiş sayılır.” “Kırk gün iftitah tekbirini kaçırmamak şartıyle beş vakit namazı cemaatle kılan kimseye Allahü teâlâ, biri nifaktan, diğeri de Cehennemden azat olmak üzere iki kurtuluş fermanı yazar.” Peygamber aleyhisselâm, bazen ba'zı kimselerin cemâate gelmediklerini görünce, buyurdu ki: “Münafıklara en zor gelen namaz, yatsı ile sabah namazını cemâatle kılmaktır. Eğer cemaatin faziletini bilselerdi, sürünerek de olsa “camiye” gelirlerdi.” “Camiye devam edenin imanlı olduğuna şahitlik ediniz!” Buyuruldu ki: “Bir kimse beş vakit namazını cemâatle kılarsa, Allahü teâlâ, ona beş şeyi ihsan eder:

Cemaata Devam Eden Amanın Gözleri Açıldı

Cemaata Devam Eden Amanın Gözleri Açıldı İki gözleri kör olan mü'min, Peygamberimizin Cemaat sünnetini hiç terk etmez, yağışlı ve karlı havalarda bile mescide; cemaata gitmeye devam ederdi. Evde ailesi bütün vakit namazlarına, hatta yatsı namazına bile gittiği için bir çok kere: “Gözlerin görmüyor, camiye gitmek sana vacip değildir, vakit namazlarını evde kıl!” derdi, ama o ise, bu kıymetli sünneti hiçbir zaman terk edemeyeceğini söylerdi. Bir gün yine camiye giderken, yol kenarında bir çukura düşüp başı yarıldı. Cemaata gidemeden başkalarının yardımı ile oradan çıktı ve eve geldi. Kocasının kanlar içinde eve geldiğini gören karısı: “Biz sana her zaman söyleyip duruyoruz camiye gitme diye... Bak işte şimdi de başını yardın, iyi mi oldu yani?” diyerek onu bu fiilinden (hareketinden) dolayı birçok sözler söyleyerek rencide etti. O ise bu halinden pişman olmadığı gibi: — Değil başımın yarılması, kolumda kırılsa, elimden geldiği müddetçe bütün azalarım parçalansa, yine de

Ağlamaya Devam Etti

Ağlamaya Devam Etti İmam Muhammed Hazretlerinden rivayet edilmiştir: Bir kimse bevl ettikten sonra o anda istinca edecek bir şey bulamayıp, birinin duvarına silinir. Fakat sonunda ziyadesiyle pişman olarak sahibinden izin almadım, hata ettim diye, 40 gün ağlar. Nihayet duvar sahibini bularak helâl etmesini rica eder. Fakat o da helâl etmeyince ağlamaya devam eder. (Alıntı)

Osmanlı Devleti’ni Yıkan Güçler İle Türkiye’yi Bölmek İsteyen Güçler Aynı

Osmanlı Devleti’ni Yıkan Güçler İle Türkiye’yi Bölmek İsteyen Güçler Aynı Yazar: Yaşar AKKAŞ Osmanlı Devleti 1299 yılında kurulduğundan beri Avrupa, Asya ve Afrika’da genişlemeye devam ediyordu. Avrupalılar Osmanlı’dan öyle korkuyorlardı ki çocuklarını bile “Türkler Geliyor!” diye korkutuyorlardı. Nihayet 1699’da başlayan 2. Viyana Kuşatması sonunda yenilen Osmanlı Devleti devamlı toprak kaybetmeye başladı. Hollandalı Yahudi Erasmus “Osmanlı- Türk İmparatorluğu'nun büyüklüğü bizi korkutmamalıdır. Roma ve Büyük İskender'in İmparatorlukları da çok büyüktü ve yenilmez oldukları sanılırdı. Hâlbuki bu gün yoklar. Yıkılıp gittiler.” diyerek Türk korkusunu yenmeye çalışıyordu. Ortadoğu’nun enerji kaynaklarının büyük bölümünün hâkimiyeti de Osmanlı Devleti’nde olduğundan Siyonizm’in ve sömürgeci Haçlı güçlerinin işine gelmiyordu. Her iki küresel güç birleşerek Osmanlı’yı önce yıkmaya, sonra yok etmeye, topraklarını sömürge yapmaya karar verdiler. Bilim adamlarından oluşa

Anneni seviyor musun?

Resim
Anneni seviyor musun? هل تحب أمك …؟؟؟ Anneni seviyor musun? كيف تعامل الأم؟   Annene nasıl davranıyorsun? إذا أنت تحب أمك... أقرأها Anneni seviyorsan bu yazıyı okumaya devam et... ما الأجمل من هذا كله...؟؟؟ Bir insan için bundan daha güzel ne olabilir: من الجميل أن يكون لديك مرسيدس جديدة ومن الرائع أن تكون لديك فيلا عظيمة وزوجة جميلة وأموال لا حصر لها ولكن الأجمل من هذه كله أن يكون لديك أم تقبلها كل صباح فتقول: … الله يرضي عليك يا ولدي Yeni bir Mercedes arabaya, süper bir villaya, güzel bir eşe sahip olmak. Fakat  bunlardan daha güzeli insanın annesinin yanında olması ve onu her sabah öperek " Allah senden razı olsun anne" demesidir... يخجل الكثير من الأبناء من أمها  م ويحسون بالخزي وهم يمشون معها أويأخذو  ا إلي مكان ما وعلي العكس تماما تفتخر الأم عندما يأخذها ولدها إلي السوق أوإلي بيت أحد الأقارب ...... فعلا ما أروع الأمهات وما أقسي الأبناء Çocukların birçoğu anneleri ile beraber olmaktan sıkılır ve onlarla