Düşünmeye Devam Etti
Düşünmeye
Devam Etti
“Çöldeydi… Gecenin lâhûtî
nağmeleri ile feyizyâb olmuştu. Kumlara uzandı, gözlerini semâya çevirdi. Sanki
elini uzatsa, yıldızlara dokunacaktı. Biraz gayret etse bir seyyârenin fevkinde
bütün semâyı dolaşacaktı. Çölü seviyordu. Hele çölde yürümeyi ve tefekkürü çok
daha fazla… Peygamberlerin büyük bir kısmına yol olmuştu, yâr olmuştu, yâren
olmuştu bu kum zerreleri…
Düşünmeye devam
etti, gökteki seyyâreler, çöldeki kum zerreleri gibi insan geçmişti dünya
sahnesinden… Her insan ayrı bir deniz, her hikâye ayrı bir umman…
Peki, “Eğer bana
sorulsaydı dünyaya gelmek istediğim zaman, ben hangi zaman dilimini seçerdim,
bu hayat defterini doldurmak için?” diye düşünürken… Şeyh, gecenin mehtâbı gibi
göründü yeniden…
“-Bak, evlât!”
dedi… “Asrın içinde en kıymetli an, En Güzel’e tevâfuk eden buluşmalardır! Sen
gül râyihaları almaya kur gönül saatini… Kıvamı tutmuş bir ümmetliğin mest eden
efsûnunda, cânı cânâna fedâ etmenin bîhuş eden muştusunu arzula…”
Mevlânâ
Hazretleri’nin Mesnevî’deki bu meşhur hikâyesi; âhir zaman ümmeti olmanın hem
güzel ve rahmet tarafını bizlere hatırlatıyor, hem de tefekkür ve ibrete dâvet
ediyor.
Yorumlar
Yorum Gönder