Kayıtlar

Güz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Güz

GÜZ  Güz geliyor, geldi bile. Küçükler ellerinde çanta, hoplaya zıplaya mekteplerine gidiyorlar. Havalar bayağı soğudu. İnsan zaman zaman ateş istiyor. Soba ateşi, kalorifer ateşi değil, ocak ateşi... Sabahları... Şöyle ocaklar, kütükler. Çıtır çıtır yanan odunlar... Güz geldi... Üzümler, asmalardan düşüverecekmiş gibi, dallar da meyvelerini tutamıyor. Ayrılık mevsimi: “Aman şimdi, yaman şimdi, Dağlar başı duman şimdi Sevmesi hoştur amma Ayrılması yaman şimdi!” Mevsimin türküsü bu... Bostanlar, bağlar bozuluyor... Her şey darmadağın, perişan... Dallar, yollar... Yollarda insanlar, yaylalardan sahillere göç ediyorlar... Harmanlar savruldu. Buğdaylar samandan ayrıldı, şimdi ambarlarda. Kazanların içinde bulgur kaynıyor. Kazanlar, ateşler... O buğul buğul tüten kazanlar... Yer yer yanan ateşler... Taze pekmez kokuları, bütün mahalleyi sardı... Buğday yıkılan yerlerde harmanlarda taneler çimenlenmiş, çimen olmuş... Menekşeler açmış... Bahçelerde sarıçiçekler: sonbahar çiçekle...