Kayıtlar

olur etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Beklemeyin Olur mu?

Beklemeyin Olur mu?   •      Sevmek için sevilmeyi, •      Yardım etmek için Cumaları, •      Barışmak için küsmeyi, •      Dua etmek için acıları, •      Nazik olmak için karşıdakinin gülümsemesini, •      Selâmlaşmak için karşıdakinin selâm vermesini...   Beklemeyin olur mu?

Kalp Temizliği Nasıl Olur

Kalp Temizliği Nasıl Olur               Namaz kılmayan ve kendisine farz olan diğer ibadetleri yapmayan kimsenin kalbi temiz olmaz. Günah işleyenlerin kalbi temiz olmaz. Günah kalbi karartır. Zaten namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Hatta namaz kılmayana kâfir diyen âlimler bile olmuştur. Namaz kılmayanın, içki içenin kalbi çok kararmış demektir. Her türlü rezaleti işleyip de, "Sen kalbe bak!" demek, dinsizlerin veya din cahillerinin sözüdür. Bir yazar, kitabında, bir fasıkı överken: "Çok içki içerdi. Şarabı hamamın kurnasına koyar, oradan içerdi; fakat tertemiz, pırıl pırıl bir kalbi vardı…" diyor. Allah’ü Teâlâ ve Peygamber efendimiz, namaz kılmayanın ve içki içenin kalbi temiz olmaz buyururken, cahil yazar, böyle söylemekle Allah’ü Teâlâ’yı ve Resulullahı yalancı çıkarmaya çalışıyor. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Bir kimse, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta hâsıl olur. Eğer tevbe ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekra

Dedeciğim, Bir İnsanın Ömrü Ne Kadar Olur?

  Torunu, dedesine sorar: “- Dedeciğim, bir insanın ömrü ne kadar olur?” Dede gülerek: “- Ezanla namaz arası kadardır, yavrucuğum!” deyince; Torun: “- Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?” der. Dede: “- Evet yavrum. Ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır!” diye cevap verir. Torun: “- Dedeciğim, ben anlayamadım, açıklar mısın?” Dede şefkatle: “- Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu. O çocuğun kulağına ezan okundu değil mi? İşte o ezanın namazı kılındı mı? Torun: “- Kılınmadı!” Dede: “- O ezan, namazsız Ezan”dı. İnsan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur. O da ‘Ezansız Namaz’dır. Aslında o namazın ezanı, insan doğunca okunmuştu kulağına. İşte yavrum, ömür dediğin Ezanla Namaz arası kadardır.”

Benden Güzel Köle mi Olur?

  Benden Güzel Köle mi Olur?   Mekke fethedillmiştir... Siyasi ve askeri mücadelesinin zaferle sonuçlandığı bir gün yaşanmaktadır. Öğle yemeğini ise arkadaşlarıyla birlikte, sokakta, toprağın üzerine oturarak yemektedir. Bu durumu garip sayan, zihinsel özürlü bir kadın laf atar: “- Şuna bakın! Yere oturmuş bir köle gibi yemek yiyor” Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem tebessüm ederk cevap verir: “- Benden güzel köle mi olur! Çünkü ben de Allah’ü Teâlâ’nın kölesiyim.” Başka bir defasında eşi Hz. Aişe Radiyallahü Anha ısrar eder: “- Ne olur bağdaş kurarak, biraz rahat oturarak yemek ye!” Bunun üzerine alnını yere değdirecek kadar öne eğilir. “- Kölenin yediği gibi yerim, kölenin oturduğu gibi otururum, çünkü ben bir kuldan başkası değilim!” (Ebu’ş Şeyh el-İsbehani, Hz Muhammed’in Sallallahü Aleyhi Vesellem Edep ve Ahlakı shf: 64, M.Yusuf Kandehlevi, Hayatü’s-Sahabe III shf:153)

İnsanlığa Hizmet Nasıl Olur?

  İnsanlığa Hizmet Nasıl Olur?   Sual: Kimi kumarhane açıyor. Bunu bir hizmet olarak gösteriyor. Hatta dini yıkıcı faaliyetlerine "insanlığa hizmet" diyorlar. İnsanlığa hizmet nasıl olur? Cevap Herkes, insanlığa hizmet etmenin en şerefli vazife olduğunu ve bunun için çalıştığını söyler. Kendi keyfi, zevki için ve para kazanmak için olan çalışmalarını, didinmelerini, bu hizmet maskesi ile örtenler pek çoktur. İnsanlara hizmet, onları dünyada ve ahirette, huzura kavuşturmak demektir. Bunun da tek yolu, tek başarıcısı, insanları yaratan, yetiştiren, merhameti ve ihsanı sonsuz bol olan Allahü Teâlâ’nın gösterdiği saadet yolu, yani İslamiyet’tir. O halde, insanlığa hizmet, İslam’a hizmet ile olur. İslam’a hizmet, insanlığa hizmettir. İnsanlığa düşman olanlar, İslamiyet’i yok etmeye çalışmıştır. Saldırmalarının en tesirlisi, Müslümanlar’ı aldatmak, içerden yıkmak olmuştur. Onları bölmüşler, birbirine düşman etmişler, dinsizlerin pençesine düşmelerine sebep olmuşlardı

Paramız Olur Olmaz Getirip Borcumu Ödeyeceğim (Yaşanmış Gerçek Bir Hikâye)

  Paramız Olur Olmaz Getirip Borcumu Ödeyeceğim    Bir gün çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle manava girer. Dükkân sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır. “- Kocasının çok hasta olduğunu, çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu…” söyler. Manav ona ters bir şekilde bakarak; derhal dükkânını terk etmesini ister. Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek: “- Lütfen efendim!” der. “Paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyeceğim!” Manav: “- Kendisine bir kredi açamayacağını çünkü onun eski müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını…” söyler.        O sırada dükkânın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir. İçeriye girerek manava yaklaşır ve: “- Ben o kadının almak istediklerine kefilim der. Ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver.” Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner ve: “- Bir alışveriş listen var mıydı?” Diye

Kudüs İşgal Altındayken Nasıl Olur Da Bir Müslüman Gülebilir?

Resim
  Kudüs İşgal Altındayken Nasıl Olur Da Bir Müslüman Gülebilir?   Selahaddin Eyyûbî Rahmetullahi Aleyh, Kudüs’ün fethi için gece gündüz düşünüp ıstırap içinde kıvranırken şöyle dedi: “Kudüs işgal altında iken nasıl olur da bir Müslüman gülebilir? Kudüs işgal altında iken nasıl olur da bir Müslüman rahat yemek yiyip, rahat su içip, rahat uyku uyuyabilir? Böyle bir şey mümkün mü?” “1186’da Mısır, Suriye, Kuzey Mezopotamya ve kısmen Filistin’de olmak üzere güçlü bir devletin başına geçen Selahaddin Eyyûbî Rahmetullahi Aleyh, Kudüs’ün fethi için gece gündüz düşünüp ıstırap içinde kıvranır. Bu büyük fethin gerçekleşmesi için yemin edip var gücünü ortaya koyar ve gönlünün derinliklerinden gelen bir büyük azimle der ki: “Kudüs işgal altında iken nasıl olur da bir Müslüman gülebilir? Kudüs işgal altında iken nasıl olur da bir Müslüman rahat yemek yiyip, rahat su içip, rahat uyku uyuyabilir? Böyle bir şey mümkün mü?”[1]   Dâvâsı-Derdi Olan Kahraman Olur   İnsan, yüreğinin uzanabildi

Arslanın Dişisi de Olur

  Arslanın Dişisi de Olur   Bir zamanlar Rey şehrinde dindar, abid ve zahid bir hatun hüküm sürmüş. Görünüşte bir erkek hükümdar olmakla beraber, yaşı küçük olduğundan söz ve idare o yaşlı hatunun elinde imiş. Gazne hükümdarı Sultan Mahmud Rahmetullahi Aleyh, bu hatuna bir tehdit mektubu göndererek: "- Kendi hâkimiyeti altına girmesini, parayı onun adına basıp, hutbeyi onun namına okutmasını, aksi halde ordusuyla gelip Rey şehrinin altını üstüne getireceğini" belirtmiş... O dindar ve zeki kadının cevabı ise şahane! Demiş ki: "- Arslanın erkeği olduğu gibi, dişisi de olur. Allah şahid ki, eğer üzerime ordu yürütürsen kaçmam, seninle savaşırım. Eğer beni yenersen, bu sana hiçbir şey kazandırmaz. 'Sultan Mahmud bir ihtiyar acuze ile çarpışmış' derler, seni ayıplarlar. Eğer ben seni yenecek olursam o zaman mahvolursun." "- Koca Sultan Mahmud, bir ihtiyar kadına yenilmiş yahu! derler, seni maskaraya alırlar, âleme rezil rüsva olursun."

Gençlerinizin Fıska Düştüğü, Kadınlarınızın Azdığı Zaman Haliniz Ne Olur

Gençlerinizin Fıska Düştüğü, Kadınlarınızın Azdığı Zaman Haliniz Ne Olur Rasûlullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem bir gün: “- Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur?” diye sormuştu. (Yanındakiler hayretle): “- Ey Allah’ın Rasûlü, yani böyle bir hal mi gelecek?” dediler. “- Evet, hatta daha beteri!” buyurdu ve devam etti: “- Emr-i bi’l-ma’rufta bulunmadığınız, nehy-i ani’l-münker yapmadığınız vakit haliniz ne olur?” diye sordu. (Yanındakiler hayretle:) “- Yani bu olacak mı?” dediler. “- Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve sormaya devam ettiler: “- Münkeri emredip, ma’rufu yasakladığınız zaman haliniz ne olur?” (Yanında bulunanlar iyice hayrete düşerek): “- Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” dediler. “- Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve devam ettiler: “- Ma’rufu münker, münkeri de ma’ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?” Yanındaki Ashab: “- Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” diye sordular. “- Evet, olac

Müslüman Teslim Olmaz Ya Kazanır Ya Da Şehit Olur!

  Müslüman Teslim Olmaz Ya Kazanır Ya Da Şehit Olur!   İtalyan hâkim, idam kararı vermeden önce;   Ömer Muhtar Rahmetullahı Aleyh'e sorar: “— İtalyan Devleti'ne karşı savaştınız mı?” Ömer Muhtar Rahmetullahı Aleyh: “— Evet” “— İnsanları İtalyan Devleti'ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi? Ömer Muhtar Rahmetullahı Aleyh: “— Evet” “— İtalya'ya karşı kaç yıl savaştınız? Ömer Muhtar Rahmetullahı Aleyh: “— Yaklaşık 20 yıl” “— Yaptıklarından dolayı pişman mısınız?” Ömer Muhtar Rahmetullahı Aleyh: “— Hayır” “— İdam edileceğinizi biliyor musunuz?” Ömer Muhtar Rahmetullahı Aleyh: “— Evet” Hâkim şaşırdı: “— Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü” Bunu duyan Ömer Muhtar Rahmetullahı Aleyh şöyle dedi: “— Tam tersi! Bu, hayatımın sonu için en güzel yol.” Hâkim daha sonra, “— Mücahitlere cihadı durdurmalarını emreden bir emirname yazması halinde O'nu beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermek istedi.”. Bunun üzerine

Ölürken “Lâ ilâhe illâallah” Demek Zor Olur mu?

  Ölürken “Lâ ilâhe illâallah” Demek Zor Olur mu?   Mâlikî mezhebinden olan Ebü’l-Hasan-I Fâsi’nin şöyle zikrettiği rivâyet olunmuştur. Bir kul ölüm hâlinde olduğu zaman, biri sağ tarafında, diğeri de sol tarafında olmak üzere muhakkak yanında iki şeytân oturur. Sağ tarafındaki şeytân babası suretinde olarak: “Ey oğulcağızım! Muhakkak ki ben sana karşı çok merhâmetli ve seni çok sevmekteyim. Lâkin ben dinlerin en hayırlısı olan Hıristiyan dini üzere öldüm (binâenaleyh sen de Hıristiyan olarak öl)!” Der. Sol tarafında oturan şeytân da anasının suretinde olarak, “(Ey oğlum)! Şüphe yok ki, benim karnım senin için bir kap –yani koruyucu– memelerim senin için bir saka (olup seni sulamıştı). Kucağım da sana basıp oturacağın yer olmuştu. Fakât ben Yahudi dini üzere öldüm. Yahudilik ise dinlerin en hayırlısıdır (Şu hâlde sen de Yahudi olarak ölmelisin)!” Diye telkin eder.   Ebû hamid –yani Îmâm Gazâlî– hazretleri bunun manâsını “Ed-Dürretü’l-Fâhire Fî-Keşf-İ Ulûm-İl-Âhıre” kitabında zi