İnsanlığa Hizmet Nasıl Olur?
İnsanlığa Hizmet Nasıl Olur?
Sual:
Kimi kumarhane açıyor. Bunu bir hizmet olarak gösteriyor. Hatta dini yıkıcı
faaliyetlerine "insanlığa hizmet" diyorlar. İnsanlığa hizmet nasıl
olur?
Cevap
Herkes, insanlığa hizmet etmenin
en şerefli vazife olduğunu ve bunun için çalıştığını söyler. Kendi keyfi, zevki
için ve para kazanmak için olan çalışmalarını, didinmelerini, bu hizmet maskesi
ile örtenler pek çoktur. İnsanlara hizmet, onları dünyada ve ahirette, huzura
kavuşturmak demektir.
Bunun da tek yolu, tek
başarıcısı, insanları yaratan, yetiştiren, merhameti ve ihsanı sonsuz bol olan
Allahü Teâlâ’nın gösterdiği saadet yolu, yani İslamiyet’tir.
O halde, insanlığa hizmet,
İslam’a hizmet ile olur.
İslam’a hizmet, insanlığa
hizmettir. İnsanlığa düşman olanlar, İslamiyet’i yok etmeye çalışmıştır.
Saldırmalarının en tesirlisi, Müslümanlar’ı aldatmak, içerden yıkmak olmuştur.
Onları bölmüşler, birbirine düşman etmişler, dinsizlerin pençesine düşmelerine sebep
olmuşlardır.
Hizmetlerdeki sıkıntı
Sual: Bu
zamanda İslam’a hizmet nasıl olur? Müslüman olarak ne yapmamız gerekir?
Cevap:
İmam-ı Rabbani Kuddise Sirrûh hazretleri
buyuruyor ki:
Ehl-i sünnet âlimlerinin
kitaplarını, sözlerini yaymak için, keramet sahibi olmak, âlim olmak şart
değildir. Her Müslüman’ın bunu yapmak için uğraşması gerekir. Fırsatı
kaçırmamalıdır. Kıyamette her Müslüman’a bunu soracaklar, "İslam’a niçin
hizmet etmedin?" diyeceklerdir.
Dine hizmet için uğraşmayanlara,
din bilgilerini yayan kurumlara, kimselere yardım etmeyenlere, çok azap
yapılacaktır. Özür, bahane kabul edilmeyecektir.
Peygamberler, insanların en
üstünleri, en kıymetlileri iken, hiç rahat oturmadı. Allahü Teâlâ’nın dinini,
seadet-i ebediyye yolunu yaymak için, gece gündüz uğraştılar.
Mucize isteyenlere de, “Mucizeyi
Allahü Teâlâ yaratır. Benim vazifem, Allahü Teâlâ’nın dinini
bildirmektir”buyurdu. Bu yolda çalışırlarken, Allahü Teâlâ da bunlara yardım
eder, mucize yaratırdı.
Bizim de, Ehl-i sünnet
âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymamız ve kâfirlerin, düşmanların,
müslümanlara iftira ve eziyet edenlerin, kötü, alçak, yalancı olduklarını,
gençlere, dostlara bildirmemiz gerekir. Bu yolda malı ile kuvveti ile, mesleği
ile çalışmayanlar, azaptan kurtulamayacaklardır. Bu yolda çalışırken, sıkıntı
çekmeyi büyük saadet, büyük kazanç bilmelidir.
Peygamberler, Allahü Teâlâ’nın
emirlerini bildirirken, cahillerin, soysuzların hücumlarına uğrardı. Çok
sıkıntı çekerlerdi.
O büyüklerin en üstünü,
seçilmişi, Allahü Teâlâ’nın habibi olan Muhammed aleyhisselam, “Benim çektiğim
eziyet gibi, hiçbir Peygamber eziyet görmedi” buyurdu. (c.1, m.193)
Her müslümanın, Ehl-i sünnet
itikadını öğrenmesi ve sözü geçenlere öğretmesi gerekir. Ehl-i sünnet
âlimlerinin sözlerini bildiren kitapları ve gazeteleri bulup almalı, bunları
gençlere, tanıdıklara göndermeli, okumaları için çalışmalıdır!
İnsanlara, Allahü Teâlâ’nın emir
ve yasaklarını bildirmek, kıymetli bir hizmettir. Ancak cenab-ı Hakkın
sevdikleri bu hizmet ile şereflenir.
Sual:
Otobüste hiç kimseye yer
vermesek kul hakkı yemiş olur muyuz veya kimlere yer vermek gereklidir?
Yer vermemekle kul hakkı geçmez.
Kim olursa olsun iyilik etmek sevaptır. İyi kimseye iyilik daha çok sevaptır.
Herkese
yumuşak davranmalı
Sual:
Müslümanlara iyilik etmeye
çalışırken neye dikkat etmeli?
Cevap:
Her zaman yumuşak davranmaya
çalışmalı, sertlikten kaçmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Allahü Teâlâ refiktir.
Yumuşaklığı sever. Sertlik edenlere vermediği şeyleri yumuşak davrananlara
ihsan eder. Başkalarına vermez.” (Müslim)
“Yumuşak davran! Sertlikten ve
çirkin şeyden sakın! Yumuşaklık insanı süsler, çirkinliği giderir.” (Müslim)
“Yumuşak davranmayan hayır
yapmamış olur.” (Müslim)
“Kendisine yumuşaklık verilene
dünya ve ahiret iyilikleri verilmiştir.” (Tirmizi)
Yorumlar
Yorum Gönder