40 Hadis-i Şerif 75
40 Hadis-i Şerif 75
001- Ebu'd Derdâ (radıyallahu anh)
şöyle demiştir:
"Eğer şu üç şey
olmasaydı, bir gün bile yaşamak hoşuma gitmezdi:
· Allah için şiddetli sıcakta oruç
tutmak,
· Gece yarısı secde etmek,
· Ve sözün iyisini, tıpkı hurmanın
iyisini seçer gibi seçen bir toplulukla oturmak."
(Ahmed, ez-Zühd 135 ve
Hilyetu'l Evliya 1/212)
002- Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem): ‘Herkim bana itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur ve herkim
de bana isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur’ buyurdu.” (İbni Mace 3, Buhari
2766)
003- Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki; "Kıyamet
gününde, ümmetimin (iki alameti olacak: Biri) secde sebebiyle alnındaki
parlaklık, (diğeri de) abdest sebebiyle kollarındaki parlaklıktır."
(Tirmizi, Salât 427, (607)
004- Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle
dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Herkim bizim şu işimizde
ondan olmayan bir şeyi ihdas ederse o merduddur’ buyurdu.” (Buhari 2492, Müslim
1718/18, Ebu Davud 4606, İbni Mace 14)
005- Abdullah bin Mes’ud (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Sizi Allah’a
yaklaştırıcı ve ateşten uzaklaştırıcı hiçbir şeyi terketmedim, onların hepsini
size emrettim ve sizi Allah’tan uzaklaştırıcı, ateşe yaklaştırıcı hiçbir şeyi
terketmedim, onların hepsini size yasakladım’ buyurdu.” (Begavi 4111, Beyhaki
13443)
006- (4) Ebu Hureyre (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Size ne emrettimse
onu alınız ve sizi neyden nehyettimse ondan vazgeçiniz’ buyurdu.” İbni Mace 1
007- Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Ümmetimin hepsi cennete
girecektir ancak imtina edenler giremeyecektir’ dedi.
Sahabeler:
−Ya Rasulallah! İmtina
edenler kimlerdir? diye sordular.
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
‘Herkim bana itaat
ederse cennete girecektir. Herkim de bana asi olursa o da imtina etmiş olur’
buyurdu.” Buhari 7143
008- Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Size iki şey bıraktım.
Bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla dalalete düşmezsiniz:
· Allah’ın Kitabı,
· Benim sünnetim’ buyurdu.” (Malik
2/899, Hâkim 319, Beyhaki 10/114)
009- Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Sizler, sizi bırakıp mükellef
etmediğim hususlarda beni kendi halime bırakınız! Sizden evvelki ümmetler ancak
soru sormaları ve nebilerine karşı ihtilafları sebebiyle helak olmuşlardır. Ben
sizleri bir şeyden nehyettiğim zaman ondan sakınınız. Sizlere bir şey
emrettiğim zaman da emrimi tutunuz. Gücünüzün yettiği kadar onu yerine
getiriniz’ buyurdu.” (Buhari 7151, Müslim 1337/412, İbni Mace 2, Tirmizi 2819)
010- Cabir bin Abdullah (Radiyallahu
Anhuma) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hutbe okuduğu
zaman gözleri kızarır, sesi yükselir ve öfkesi şiddetlenirdi. Şehadet parmağı
ile onun yanındaki orta parmağını birleştirir ve:
−‘Kıyamet günü ile ben,
bunlar gibi gönderildim’ derdi.
Sonra:
−‘Bundan sonra işlerin
en hayırlısı Allah’ın Kitabı’dır. Yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur.
İşlerin en şerlisi sonradan uydurulanlardır ve her bid’at sapıklıktır’ derdi.”
(İbni Mace 45)
011- Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Benim halim, bir ateş
yakan kimse gibidir ki; ateş, etrafını aydınlattığı zaman küçük kelebekler ve
hayvanlar ateşin içine düşmeye başlarlar. O kimse bu hayvanları ateşe
düşmelerinden menetmeye başlar. Fakat hayvanlar o zata galebe edip düşüncesizce
ve süratle ateşe düşerler. İşte bu benimle sizin meselinizdir. Ben sizin izar
ve bellerinizden ateşe girmeyesiniz diye tutuyorum. Sizler ise, bana galebe
edip düşüncesizce ve tedbirsiz olarak süratle ateşe düşüyorsunuz’ buyurdu.” (Müslim
2284/18, Buhari 6410)
012- Cabir bin Abdullah (Radiyallahu
Anhuma) şöyle dedi: “Bir kere Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uyurken yanına
bir takım melekler geldi ve:
−Bu dostunuzun yüksek
bir sıfatı vardır. Haydi, siz de bunun yüksek mevkiini bir örnekle temsil
ediniz dediler. Bunun üzerine melekler:
−Bu zatın benzeri, şu
kimsenin misali gibidir ki; o kimse yeni bir ev yaptırır, o evde bir ziyafet
yemeği tertip eder ve bu ziyafete insanları davet etmek için bir davetçi
gönderir. Bu davetçinin davetine kim icabet ederse, o eve girer ve ziyafet
yemeğinden yer. Her kimde davetçinin davetine icabet etmezse o eve giremez ve
ziyafet yemeklerini de yiyemez.
Bunun üzerine melekler
kendi aralarında temsili şöyle izah ettiler:
−O ev cennettir, davetçi
de Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’dir. Herkim Muhammed (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiştir. Herkim de Muhammed
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e asi olursa Allah’a asi olmuştur. Muhammed
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) insanların arasını itaat ve isyan şiarını
bildirip iman edenlerle inkâr edenleri ayırt etmiştir.” (Buhari 7114)
013- Ebu Musa el-Eş’ari (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi: “Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Benim meselim (benzerim)
ve beni kendisiyle size Allah’ın Nebi gönderdiği şeyin meseli, ancak şu adamın
benzeri gibidir ki, o kavmine geldi de:
−Ey kavmim! Ben şurada
iki gözümle ordu gördüm. Görüyorsunuz, ben çıplak bir nezirim. Hemen
kurtulmaya, hemen kaçmaya bakınız der. Bu haber üzerine kavminden bir taife ona
itaat ederek bütün gece vakar ve haysiyetle yürümüş ve kaçıp kurtulmuşlardır.
Kavminden bir kısmı da onu yalanlamışlar da yerlerinde kalmışlardır. Bunun
üzerine sabahleyin ansızın ordu onları basıp helak etmiş ve köklerini
kazımıştır. İşte bu, bana itaat eden ve benim getirdiğime uyan kimse ile bana
asi olan ve benim getirmiş olduğum hakkı yalanlayan kimsenin meselidir’
buyurdu.” (Buhari 7146, Müslim 2283/16)
014- Abdullah ibni Amr (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi:
“Ben Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittiğim ve ezberlemeyi istediğim her şeyi
yazıyordum. Kureyş kavmi beni yazmaktan nehyettiler ve dediler ki:
−İşittiğin her şeyi
yazacak mısın? Hâlbuki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de insandır,
öfkeli anında da, neşeli anında da konuştuğu olur. Ben de bunun üzerine yazmayı
bir müddet durdurdum, bunu Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e söyledim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) parmağı ile ağzına işaret etti ve:
−‘Ey Abdullah Yaz!
Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu ağızdan hakikat olmayan bir şey
çıkmaz’ buyurdu.” (Ebu Davud 3646)
015- Mikdam bin Madi Kerib (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Süslü tahtına
yaslanmış adama benim hadislerimden birisi okunur da, o kişinin vaziyetini hiç
bozmadan:
−Bizlerle sizler
arasında Allah-u Teâlâ’nın Kitabı vardır. Allah-u Teâlâ’nın kitabında helal
olarak bulduğumuz her şeyi helal sayıyoruz, haram olarak bulduğumuz her şeyi de
haram kabul ediyoruz diyebilme zamanı yaklaşmıştır. Dikkat! Rasulullah’ın haram
kıldığı şeyler Allah’ın haram kıldığı şeyler gibidir’ buyurdu.” (İbni Mace 12,
Tirmizi 2801)
016- Mikdam bin Madi Kerib
(Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: ‘Dikkat! Bana Kur’an verildi, Kur’an’la beraber O’nun bir benzeri daha
verildi. Dikkat! Yakında midesi tok, rahat koltuğunda oturan bir kimse şöyle
der:
−Şu Kur’an’a sımsıkı
sarılın, O’nda helal olarak bulduğunuzu helal sayın, haram olarak bulduğunuzu
da haram sayın. Dikkat! Size ehli eşeklerin eti helal değildir. Yırtıcı
hayvanlardan köpek dişi olanların eti helal değildir. Kendileri ile aranızda anlaşma
bulunan kimselerin yitirdiklerini almanız size helal değildir. Ancak sahibinin
ona ihtiyacı yoksa o zaman helal olur. Bir kimse bir kavme misafir olarak
inerse onu ağırlamaları gerekir. Eğer onu ağırlamazlarsa o şahsın onları takip
ederek ağırlamayana misilleme olarak cezalandırma, misafir etmeme hakkı vardır’
buyurdu.” (Ebu Davud 4604, Beyhaki 9/332)
017- Irbad bin Sâriye (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün sabah
namazını müteakip bize son derece tesirli bir va’z irad etti. Bu va’zın
tesirinden gözler yaşla ve kalpler korku ile dolmuştu.
Ashab’tan bir adam:
−Kuşkusuz bu, vedalaşan
kişinin öğütleridir! O halde ya Rasulallah, bize neyi tavsiye buyurursunuz?
Dedi.
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
−‘Allah’a takvalı
olmanızı ve idareciniz Habeşistanlı bir köle bile olsa dinleyip itaat etmeyi
size tavsiye ederim. Benden sonra birçok ihtilaflar göreceksiniz. Sonradan
uydurma işlerden önemle sakınınız, çünkü bunlar dalalettir. İçinizden herkim
bunlara ulaşırsa benim sünnetime ve hidayet üzere olan Hulefai Raşidin’in
yoluna sımsıkı sarılsın. Bu yolda dişlerinizi sıkınız’ buyurdu.” (Ahmed 4/126,
Darimi 16, Begavi 205, İbni Mace 42, Beyhaki 10/114, Taberani 1/78, Hâkim 1/96,
Tirmizi 2815, Ebu Davud 4607)
018- Ubeydullah bin Ebu Rafi’den, o
da babasından şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Sizden
biriniz koltuğunda oturmuş, benim emrimden bir emir veya nehyettiğim şeylerden
bir nehiy geldiğinde sakın Biz Allah’ın kitabında bulduğumuza uyarız, başkasını
bilmeyiz demesin’ buyurdu.” (Ebu Davud 4605, İbni Mace 13, Tirmizi 2800, Hâkim
1/108, Beyhaki 625, İbni Hibban 13, Ahmed 6/8, Humeydi 551, Begavi
Şerhu’s-Sünne 1/200)
019- Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ‘...Allah’a
yemin ederim ki, ben sizleri gecesi ve gündüzü apaydın olması bakımından eşit
olan tertemiz gönüllere sahip olarak bıraktım.’
Ebu’d-Derda (Radiyallahu
Anh) diyor ki: Vallahi Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) doğru söyledi.
Vallahi gecesi ve gündüzü aydınlık olması bakımından eşit olan tertemiz
gönüllere sahip olarak bizi bıraktı.” (İbni Mace 5)
020- Ebu Musa el-Eş’ari (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Siz sevap kazanmak
için aracı olunuz, ancak Allah, Nebisi’nin dilinden dilediği hükmü verecektir’
buyurdu.” (Tirmizi 2811)
021- Ali bin Ebi Talib (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi:
022- “Size Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’den hadis okunduğu zaman O’nun hadisinin hakka, hidayete ve
takvaya en uygun söz olduğuna inanın.” (İbni Mace 20)
023- Ebu Katade (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i bu minder üzerinde iken
işittim: ‘Benden çok hadis rivayet etmekten kaçının. Herkim benim üzerimde bir
şey söylemek isterse hak veya doğru söylesin. Kim benim söylemediğim sözü bana
isnad edip söylerse cehennemdeki oturma yerine hazırlansın’ dedi.” (İbni Mace
35, Müslim 14, Tirmizi 2796, Darimi 244)
024- Semure bin Cündüb (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Kim yalan olduğunu
bilerek bir hadisi benden rivayet ederse iki yalancıdan birisi de odur’
buyurdu.” (İbni Mace 39, Tirmizi 2799)
025- Abdullah bin Mugaffel
(Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Yeğenim yanında otururken sapanla fiske taşı
attı. Onu taş atmaktan menettim ve dedim ki:
−Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
‘Sapanla fiske taşı
atmayı yasakladı ve sapanla atılan taş ile av avlanmaz, düşman da yaralanmaz ve
öldürülmez. Muhakkak o diş kırar, göz çıkarır’ buyurdu. Yeğenim tekrar taş
atınca ona:
−Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’in sapanla taş atmayı yasakladığına dair hadis okuyorum, sen
yine taş atmaya devam ediyorsun. Artık bundan sonra ebediyen seninle
konuşmayacağım dedi.” (İbni Mace 17)
026- Abdullah bin Ömer (Radiyallahu
Anhuma) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Mescide gitmek
için sizden izin istedikleri zaman kadınlarınızı mescidlerden men etmeyiniz’
buyurdu.” Râvi Salim bin Abdullah dedi ki:
−Bilal bin Abdullah bin
Ömer ‘Vallahi biz kadınları muhakkak men ederiz’ dedi. Bunun üzerine Abdullah
ona döndü ve çok kötü bir tarzda sövdü, onun böyle sövdüğünü kendisinden hiç
işitmemiştim.
Sonra şunu söyledi:
−Ben Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den haber veriyorum, hâlbuki sen, vallahi biz onları
muhakkak menederiz, diyorsun.” (Müslim 442/135, İbni Mace 16)
027- Kabisa (Radiyallahu Anh) şöyle
dedi: “Ubade bin Samit (Radiyallahu Anh) Muaviye’ye
−Ben sana Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hadisini okuyorum, sen bana şahsi görüşünü
anlatıyorsun. Andolsun eğer, Allah-u Teâlâ beni bu savaştan sağ çıkarırsa senin
hâkimiyetin altındaki bölgede seninle oturmayacağım! Dedi.” (İbni Mace 18)
028- Ebu Seleme (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi: “Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) bir adama dedi ki:
−Ey yeğenim, ben sana
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den hadis rivayet ettiğim zaman sen
ona karşılık olarak darbı meselleri anlatma!” (İbni Mace 22)
029- Ebu Cafer (Radiyallahu Anh)
şöyle dedi: “Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma), Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)’den bir hadis işittiği zaman o hadisi işittiği gibi aynen tutardı.
Onda ifrat ve tefritte bulunmazdı.” (İbni Mace 4)
030- Fudale bin Ubeyd (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Ben önderinizim ve
bana iman edip İslam’a uyup da hicret edene cennetin kenarından ve ortasından
birer ev verileceğine kefilim. Yine ben, bana inanıp benim yolumdan gidip Allah
yolunda cihad edene cennetin kenarından bir ev verileceğine kefilim. Kim bu
şekilde yaparsa elde etmedik bir hayır, sakınmadık bir şer bırakmamış olur.
Nerede olsa gideceği yer cennettir’ buyurdu.” (Nesei 3119)
031- Kırk hadis bırakarak [yazılı
halde] vefat eden cennette arkadaşımdır. (Deylemi)
032- Allahü Teâlâ’nın rızası için,
helâli ve haramı açıklayan, kırk hadisi ümmetime bildiren, âlim olarak
haşrolur. (Ebu Nuaym)
033- Ümmetimin din işlerinde faydalı
kırk hadis ezberleyen, âlimlerle haşrolur. (Taberani)
034- Allahü Teâlâ’nın kendisine
mağfiret etmesi ümidi ile benden kırk hadis yazana, Allahü Teâlâ rahmet edip
şehit mertebesi verir. (İbni Cevzi)
035- Ümmetime iletmek üzere kırk
hadis ezberleyene şefaat ederim. (İbni Adiy)
036- "Kim sadece Allah rızası
mülahazasıyla kırk gün sabah namazını (cemaatle) kılarsa kalbinden lisanına
hikmet pırlantaları akmaya başlar." (Müsnedüş-Şihab, 1/285)
037- "İçki, bütün kötülüklerin anasıdır."
(Nesâi, Sünen, 8,315)
038- "Sabah uykusu rızka engel
olur" (Beyhaki, Şuabu’l-İman, 6/401)
039- "Doğruluk, rızkı; hıyanet
de, fukaralığı çeker." "Kanâat, tükenmez bir sermayedir." "Namaz,
mü’minin nûrudur." (Buhârî)
040- "Müslüman bir kişi bir ağaç
diker de ondan, insan, hayvan veya kuş yerse, bu yenen şey kıyamet gününe kadar
o Müslüman için sadaka olur." (Müslim, Müsâkât 10)
Yorumlar
Yorum Gönder