Kayıtlar

gayret etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Rızama Kavuşmak İçin Gayret Eden Dostlarım

Rızama Kavuşmak İçin Gayret Eden Dostlarım   Allah’ü Teâlâ’ buyurur ki: "Size müjdeler olsun ki, bana kavuştuğunuz zaman yakınlık ve sevinç sizin içindir..." Ebû Süleymân Dârânî hazretleri Şam’da yetişen büyük velîlerdendir. Sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllarda yaşamıştır. Doğum târihi bilinmemektedir. Şam’da vefât etti. Kabri, Dârân köyündedir... Şam’da bulunan âlimlerin ve velî zâtların meclislerine devâm eden Ebû Süleymân Dârânî hazretleri ilimde ilerlediği gibi, tasavvuf yolunda da büyük mesâfe katetti, yüksek derecelere kavuştu. İbrâhim bin Edhem hazretleriyle görüşüp sohbetinde bulundu. Şakîk-i Belhî, Mârûf-ı Kerhî, Ahmed bin Âsım el-Antâkî, Sırrî-yi Sekâtî ve Hâris el-Muhâsibî gibi büyük velîlerle sohbette bulundu.   Ahmed bin Ebü'l-Havârî şöyle nakletti:   Ben hocam Ebû Süleymân Dârânî'nin huzûruna girdim. Onu ağlar hâlde buldum. Ona; "- Seni ağlatan nedir?" diye sorunca; "- Ey Ahmed! Ben nasıl ağlamayayım. Bana bildirildi ki, ge

Gayret ve Cihad Ruhu…

84 yaşındaki Ebû Eyyûb el-Ensârî Radiyallahü Anh Hazretlerinin İstanbul’da ne işi vardı? Ölmeden önce daha çok cihad ederek; Allah’ü Teâlânın yüce adını; yeryüzünün her noktasına, her insana ulaştırmak; Hakkı hakim kılmak… İslâmiyet’in nurlarını her kula yaymak, yaşatmak Cennetteki derecesini yükseltmek … Allah’ü Teâlâ bizlere de Eyyûbi El Ensari Radiyallahü Anh Hazretlerindeki gayret ve cihad ruhunu versin! Allahümme âmîn!

Çalışmak

Çalışmak Sana hiçbir şey kendiliğinden gelmez. Senin mutlaka çalışman, çaba ve gayret göstermen gerekir. Takdir-i ilâhi budur deyip oturmak ve iman ve ibadet yolunda çalışmamak caiz değildir. Bilakis; çalışmak, hamle yapmak ve takdirdekini elde edebilmek için uğraşmak, didinmek ve gayret sarf etmek gerekir. Belki de Allah, hiçbir uğraşmaya ve didinmeye lüzum kalmadan o imanı bize bahşedecektir. Ancak, ne olursa olsun, imanı ve bilgiye dayanan sarsılmaz inancı elde edebilmek için, bizim mutlak surette çalışmamız gereklidir. Hiç şüphe yok ki, çalışmadan eline bir şey geçmez. Helâl rızkını elde etmek için çalışmadın, didinmedin, gayret göstermedin. Allah yolunda mücahede et. Miskin miskin oturma. Çalışmadan, yorulmadan ve emek sarf etmeden hazıra konmayı düşünme. Sen işe başla. Çalışmaya koyul. Senden başkası gelir, meşgaleni tamamlar. (Abdülkâdir Geylânî Kuddise Sirrûh)

Gafletten Korunma Gayreti

Gafletten Korunma Gayreti Cenâb-ı Hak buyuruyor “Dünya hayatının durumu, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, insanların ve hayvanların yiyeceklerinden olan yeryüzü bitkileri o su sayesinde gürleşip birbirine girer. Nihayet yeryüzü zinetini takınıp, (rengârenk) süslendiği ve sahipleri de onun üzerinde kudret sahibi olduklarını sandıkları bir sırada, bir gece veya gündüz ona emrimiz (âfetimiz) gelir de onu sanki dün yerinde yokmuş gibi kökünden koparılarak biçilmiş bir hale getiririz. İşte iyi düşünecek kavimler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.” (Yûnus, 24) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular Dünyâya gönül bağlama ki Hak seni sevsin; insanların eline bakma ki halk seni sevsin. (İbn-i Mâce, Zühd, 1) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, ashâbına da hep âhireti hatırlatır ve oraya hazırlanmalarını tavsiye ederdi. Vahiy kâtiplerinden olan Hanzala Radiyallahü Anh şöyle anlatır Bir gün Hz. Ebû Bekir Radiyallahü Anh beni (ağlarken) gördü ve

Yaz Mevsiminin Rehâvetine Kapılmadan Gayret Kemerini Kuşanmak

Yaz Mevsiminin Rehâvetine Kapılmadan Gayret Kemerini Kuşanmak Yaz geldi, havalar sıcak, tâtil fırsatları önümüzde ve herkesin kendine özgü programları gündemdedir. Dinlenmek, rahat bir nefes almak, eğlence ve mutluluk herkesin hakkıdır. Ancak tâtil beyhûdelik, başıboşluk ve sorumluluktan kaçmak değildir. İnşirah sûresinde Rabbimiz bir işten boşalınca diğer bir işe sarılmamızı istemektedir. Dinlenirken farklı bir işin planlamasını yapmak, eğlenirken tefekkürü şiâr edinmek, istirahate çekilmişken yeni bir çabanın seyrine katılmak esastır. Çalışan kesimlerin rutin işlerine bir süre ara vermesi elbette bıkkınlık ve yorgunluğun telafisine imkân sağlayacaktır. Ancak iş ve güçten alâkayı koparıp tamamen atıl, etkisiz ve pasif konumda kalmak insanlık enerjimizi boş yere harcamak demektir. “İki günü birbirine eşit olanlar ziyandadır” buyuran Peygamber Efendimiz, Müslümanın hayat maratonunda başarıya endeksli bir yaşam sürmesini, hedefi yakalamasını ve kendinden bekleneni her geçen gün

Nasuh Tevbesi

Nasuh Tevbesi “Ey mü'münler, Allah'a (CC) nasuh tevbesi ile (samimi bir tevbe ile) tevbe ediniz.” [1] Tevbe- Ayetlerle Geniş İzah Nasuh-  Yapılan hatalardan vazgeçmektir. Bir daha günah işlememeye azm etmek, murad etmek ve gayret etmektir. Nasihat sözcüğü ile ilgili olan nasuh, halislik ve safilik anlamı taşıdığı gibi, söküğü dikmek, yırtığı yamamak suretiyle onarmak anlamına da gelir. “Çok ıslah edici, hiçbir kir bırakmayıcı ve hiçbir gedik, yırtık bırakmayacak şekilde onarıcı” demektir. Nasuh tevbe de günahtan kalpte bir karartı bırakmayacak şekilde hem kalbi temizleme, hem de günahın kalpte açtığı yarayı tedavi etme, iman ve amelde meydana getirdiği açığı kapama olmaktadır. Tevbe-i Nasuh dört şeyi kendinde toplar: 1- Lisan (dil) ile istiğfar (tevbe), 2- Günahı işleyen aza ile günahı terk etmek, pişman olmak, 3- Bu günahı bir daha hiç işlemeyeceğine kati olarak karar vermek, 4- İnsanı günah işlemeye sevk eden kötü arkadaşlardan uzaklaşmaktır. Tevbeye Ait