Gafletten Korunma Gayreti
Gafletten Korunma Gayreti
Cenâb-ı Hak buyuruyor
“Dünya hayatının durumu, gökten indirdiğimiz bir su
gibidir ki, insanların ve hayvanların yiyeceklerinden olan yeryüzü bitkileri o
su sayesinde gürleşip birbirine girer. Nihayet yeryüzü zinetini takınıp,
(rengârenk) süslendiği ve sahipleri de onun üzerinde kudret sahibi olduklarını
sandıkları bir sırada, bir gece veya gündüz ona emrimiz (âfetimiz) gelir de onu
sanki dün yerinde yokmuş gibi kökünden koparılarak biçilmiş bir hale getiririz.
İşte iyi düşünecek kavimler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.” (Yûnus, 24)
Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular
Dünyâya gönül bağlama ki Hak seni sevsin; insanların
eline bakma ki halk seni sevsin. (İbn-i Mâce, Zühd, 1)
Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz,
ashâbına da hep âhireti hatırlatır ve oraya hazırlanmalarını tavsiye ederdi.
Vahiy kâtiplerinden olan Hanzala Radiyallahü Anh şöyle anlatır
Bir gün Hz. Ebû Bekir Radiyallahü Anh beni
(ağlarken) gördü ve
“-Neyin var ey Hanzala” diye sordu. Ben de büyük bir
teessür ve endişe içinde
“-Hanzala münâfık oldu!” dedim.
“-Sübhânallah! Sen ne söylüyorsun!” deyince
“-Biz, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in
yanında iken öyle bir hâle geliyoruz ki, bize Cennet ve Cehennem’i hatırlatarak
öğüt verdiğinde, âdeta Cenâb-ı Hakk’ı, Cennet ve Cehennem’i gözümüzle
görüyormuş gibi oluyoruz. Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in huzûr-i
âlîlerinden çıkıp çoluk-çocuğumuz ve dünyevî maîşetimizle meşgul olmaya
dalınca, içinde bulunduğumuz hissiyâtın çoğunu kaybediyor, Efendimiz’in
nasihatlerini unutuyoruz.” dedim.
Hz. Ebû Bekir Radiyallahü Anh
“-Vallâhi, buna benzer hâller bizde de oluyor.”
dedi.
Bunun üzerine ikimiz kalkıp doğru Rasûlullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem Efendimiz’in huzûruna vardık ve durumu kendisine arz ettik.
Allah Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz şöyle buyurdular
“-Canım kudret elinde olan Allâh’a yemin ederim ki,
siz benim yanımdaki ve zikir esnâsındaki hâlinizi devamlı muhâfaza edebilseydiniz;
melekler, yataklarınızın üzerinde ve yollarda (yani gece gündüz) sizinle
musâfaha eder, sizi tebrik ederlerdi. (Üç defa tekrarlayarak)
Ey Hanzala! Bâzen öyle, bâzen de böyle olur!”
(Müslim, Tevbe, 12-13)
Bu rivâyetten anlaşıldığına göre mü’min, ashâb-ı
kirâmın yaptığı gibi dâima Rabbini hatırlamak sûretiyle, elinden geldiği kadar
kendini gafletten korumanın gayreti içinde olmalıdır. (Osman Nûri Topbaş, Altın
Silsile, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna
(Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Kahhâr Yenilmeyen, yegâne galip gelen, güç
sahibi, her şeye istediğini yapacak sûrette gâlip ve hâkim olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Cenâb-ı Hak cümlemizi sevip sevdirdiklerinden
eylesin! Kendinden gayriye, yâni mâsivaya karşı gönlümüze nebevî bir istiğnâ
ihsân buyurup bütün rağbet, alâka ve bağlılığımızı yüce aşkına ve emr u
femânına tahsîs kılsın! Âmin...
Lügatçe
maîşet Geçim.
musâfaha Tokalaşma.
istiğnâ 1. Kimseye muhtaç olmama. 2. Eyvallah
etmeme. 3. Tokgözülük, doygunluk, gönül tokluğu. 4. Önerilen bir işe karşı nazlanma,
nazlı davranma.
Yorumlar
Yorum Gönder