Kayıtlar

KISAKÜREK etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bekleyen

  Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda, Ben, peşine düşmüş bir canavarım! İstersen dünyayı çağır imdada; Sen varsın dünyada, bir de ben varım!   Seni korkutacak geçtiğin yollar, Arkandan gelecek hep ayak sesim. Sarıp vücudunu belirsiz kollar, Enseni yakacak ateş nefesim.   Kimsesiz odanda kış geceleri, İçin ürperdiği demler beni an! De ki: Odur sarsan pencereleri, De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!   Göğsümden havaya kattığım zehir, Solduracak bir gül gibi ömrünü, Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir, Bana kalacaksın yine son günü.   Ölürsün... Kapanır yollar geriye; Ben mezarla sırdaş olur, beklerim. Varılmaz hayale işaret diye, Toprağında bir taş olur, beklerim...   Necip Fazıl KISAKÜREK Kuddise Sirrûh

Ölüm Güzel Şey

Ölüm Güzel Şey Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber... Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber? Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun! Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azraile “hoş geldin” diyebilmekte hüner! O dem çocuklar gibi sevinçten zıplar mısın? Toprağın altındaki saklambaçta var mısın? Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var; Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var! Ufka bakarlar; ölüm uzakta mı uzakta; Ve tabut bekler, suya inmek için kızakta… Sultan olmak dilersen, tâcı, sorgucu, unut! Zafer araban senin, gıcırtılı bir tabut! Necib Fâzıl KISAKÜREK