Kayıtlar

Az etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ömürleri Azalmasına Rağmen Malları Arttığından Dolayı Sevinen Ahmaklar…

Ömürleri Azalmasına Rağmen Malları Arttığından Dolayı Sevinen Ahmaklar…   İmam Gazali Rahmetullahi Aleyh buyuruyor ki: "Her gün ömürleri azalmasına rağmen malları arttığından dolayı sevinen ahmaklar gibi olma. Mal artıyor ancak ömür azalıyor. Bunun neresinde hayır var? İlmin ve amelin dışında bir şeye sevinme." Bidayetu'l-Hidaye, 120

Az Kalsın İslâm’ı 20 Kuruşa Satıyordum!

Allah'ım, Az Daha İslam’ı 20 Kuruşa Satıyordum! Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine: "- 20 kuruşu geri versem mi şoföre?" diye düşünüyormuş... Londra'daki camiye yeni bir imam gönderilmiş. Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman da aynı şoföre rastlıyormuş. Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine: "-20 kuruşu geri versem mi şoföre?" diye düşünüyormuş. Ama içinden bir ses diyormuş ki "- Çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil. Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten... Sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz. Bu parayı saklayabilirim!" diye düşünmüş, Allah’ü Teâlâ’dan gelen bir hediye gibi... İneceği durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu

Bilesin ki, Ben Nuşirevan’dan Daha Az Adil Değilim...

Bilesin ki, Ben Nuşirevan’dan Daha Az Adil Değilim...           Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın halifeliği döneminde Şam valisi olan ve Hz. Peygamber  Sallallahü Aleyhi Vesellem ’in arkadaşlarından olan Sad b. Ebi Vakkas Radiyallahü Anh Şam’daki bir camiyi genişletmek ister.           Bu nedenle de caminin civarındaki arsaları kamulaştırır. Herkes arsasının bedelini alır ve isteyerek arsasını camiye devreder. Ancak Şam’da yaşayan bir Yahudi, camiye bitişik olan arsasını satmak istemez. Vali arsasının değerini fazlasıyla verse de Yahudi vatandaş arsasının kamulaştırılmasına rıza göstermez. Bunun üzerine vali arsaya el koyar ve bedelini adama gönderir.           Arsasını kaybeden Yahudi, komşusu olan bir Müslüman’a derdini anlatır. Sızlanır. Bana zulmedildi, der. Müslüman vatandaş da kendisine, Medine’ye git. Orada halife Hz. Ömer Radiyallahü Anh vardır. Derdini anlat. Ömer Radiyallahü Anh, son derece adildir, elbette seni dinler, der. Şamlı Yahudi Medine’nin yolunu tutar. Yoru

Yol Uzak, Azık Az, Geçit Dar, Son Durak Ya Cennet Ya Cehennem!

Yol Uzak, Azık Az, Geçit Dar, Son Durak Ya Cennet Ya Cehennem! النبي عليه الصلاة والسلام يقول: يَا أَبَا ذَرٍّ، جَدِّدِ السَّفِيْنَنَةَ فَإِنَّ اْلبَحْرَ عَمِيْقٌ، وَخُذِ الزَّادَ كَامِلاً فَإِنَّ السَّفَرَ بَعِيْدٌ، وَخَفِّفِ اْلحِمْلَ فَإِنَّ العَقَبَةُ كَئُوْدٌ، وَأَخْلِصِ اْلعَمَلَ فَإِنَّ النَاقَدَ بَصِيْرٌ Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Buyurdular ki: “Ya Ebâ Zer, Gemini yenile çünkü deniz derindir. Azığını tam al, çünkü yol uzundur. Yükünü hafif tut, çünkü geçit çok sarptır. Amelini ihlaslı yap, çünkü gözetleyici, kalbin niyetine bakmaktadır!”. (Münebbihat) Ebu Hureyre Radiyallahü anh vefatı yaklaşınca ağladı. O'na "Neden ağlıyorsun?" denildi. “Yol uzak, azık az, geçit dar, son durak ya Cennet ya Cehennem!” dedi.

Az Uyumak

Az Uyumak Az ye kalbini pakla, fazla uykuyu mezara sakla! Az uyumak nimettir, çok uyumak gaflettir. Gaflet ise zarardır, kalbimizi karartır. Fazla uykuyu at, seherde dağıtılır murat. Seher ne kadar kutludur, o vakit uyanık olan mutludur. Seherde rahmet kapıları açılır, uyanıklara nimet saçılır. Çok uyku eziyettir, az uyku meziyettir. Az ye, az uyu, çok konuşma, evliya olursan şaşma! Çünkü evliyalığa bu üç meziyetle girilir, sonra sayısız nimet verilir. Çok uyumak çok fazilet götürür, gaflet ve tembellik getirir. Az ört yorganları, çünkü uyku tembelleştirir organları. Uyku ölüme eştir, gafletle uyuyanın sonu ateştir. Arifler sehere hasrettir, onlara çok uyumak musibettir. Geceleri ne güneşler doğar, fakat gafletle yatanı zulmet boğar. Uyanıklık huzurda edeptir, çok uyku pişmanlığa sebeptir. Midesi boş olan uyku gelmez, az uyuyana korku gelmez. Arif, huzurda durmaktan lezzet alır, gafiller bundan mahrum kalır. Az uyku kalbe ciladır, çok uyku ise belâ

Çocuklar Her Gün En Az 3 Saat Egzersiz Yapmalı

Resim
Çocuklar Her Gün En Az 3 Saat Egzersiz Yapmalı Finlandiya hükümeti çocukların her gün en az 3 saat fiziksel aktivite yapması gerektiğini söyledi. Eğitim Bakanı, fiziksel aktivetinin çocuğun mutluluğuna katkı sağladığını söylüyor. Finlandiya hükümeti çocukların her gün en az 3 saat boyunca fiziksel aktivite yapması gerektiğini açıkladı. Finlandiya ebeveynlerden çocuklarını fiziksel faaliyet içeren hobi ve ilgi alanlarına teşvik etmesini öneriyor. Ülkede özellikle 8 yaş altındaki çocuklar hedefleniyor. Finlandiya Avrupa'daki fiziksel olarak en sağlıklı ve akademik olarak en başarılı çocukların yetiştiği ülkelerin başında… Finlandiya Eğitim ve Kültür Bakanı Sanni Grahn-Laasonen bunun bir tesadüf olmadığını söylüyor. Grahn-Laasonen fiziksel aktivetinin çocuğun mutluluğuna katkı sağladığını ve genç bir insanın iletişim kabiliyetini geliştirerek öğrenmeyi kolaylaştırdığını söyledi. Fin Bakan yerel medyaya açıklamasında "Çocuklar beraber egzersiz y

Nûşirevân'dan Az Adil Değilim!

Nûşirevân'dan Az Adil Değilim! Hazret-i Ömer halife iken, Sa'd bin Ebî Vakkâs hazretleri de Mısır'da komutandı. Mısır'da ordusunu sevk ederken bir karargâh lâzım olur. Karargâh olacak en uygun yerde bir Yahûdînin evi vardır. Satması istenir, fakat inat edip satmaz Yahûdî. "Bize burası lâzım" denir ve Yahûdîye evinin değeri verilip evinden zorla çıkartılır. Yahûdî hanımına der ki: -Ne yapacağız? -Bunlara bir şey yapamazsın ki. Bunların Medîne'de bir Halîfeleri var. İstersen yürü git, "Böyle böyle yaptılar bana" diyerek bunları şikâyet et. Birşey çıkacağını zannetmem, ama bir ümit, git bakalım. Adam, küçük bir ümit de olsa, çıkıp gelir Medîne'ye. Sorar karşısına çıkanlara: -Halîfenin sarayı nerede? diye sorar. Adamın bu sorusu üzerine güler Medîneliler. Cevap verirler: -Ne sarayı? Evi şurası. Yahûdî gösterilen eve gider ki, basit, kerpiç bir ev. Kapıya vurarak seslenir: -Emîr-ül mü'minin nerede? Çocukları derler k

İkisi Ahmak, Biri Akıllı Üç Kadın!

İkisi Ahmak, Biri Akıllı Üç Kadın! Üç kadın çeşme başında toplanmış konuşuyorlardı. Az ötede ihtiyarin biri oturmuş, kadınların çocuklarını methetmelerini dinliyordu. Kadınlardan biri: -Benim oğlum öyle marifetlidir ki, hiç kimse bu konuda onunla boy ölçüşemez... Tam bir cambazdır o! İp üzerinde bir yürüse de görseniz. Diğer kadın heyecanla atılarak: -Benim oğlumun sesini bilseniz, dedi. Tıpkı bir bülbül gibi şakır. Yeryüzünde hiç kimsenin böyle bir sesi yoktur. Allah vergisi bu... Üçüncü kadın susup duruyordu. Diğerleri sordular: -Sen çocuğunu niye övmüyorsun? Nesi var ki? -Çocuğumun çok üstün bir tarafı yok ki... Ne diye durup dururken öveyim onu. Kadınlar kovalarını doldurup yola koyuldular. İhtiyar adam da peşleri sıra yürümeye başladı. Kadınlar ağır kovaları taşımakta güçlük çektikleri için ara sıra duruyor ve dinleniyorlardı. Sırtları ağrı içindeydi. Bu sırada çocukları onları karşılamaya çıktı. Birinci çocuk hemen elleri üzerinde havaya kalk