Kayıtlar

Japon etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Çok Güzel Bir Hikâye: “Ölümün Güzel Yüzü”

  Çok Güzel Bir Hikâye: “Ölümün Güzel Yüzü”   Anlatılır ki, adamın biri ölümden çok korkarmış. Öyle çok korkarmış ki ölüm anıldığı an sapsarı kesilir, nefesi tutulur, boğulacak gibi olurmuş. Ölümün adının geçtiği meclisi, bulunduğu yeri hemen terk edermiş. Ne bir cenazeye katılırmış ne de bir taziye evine gidermiş. İşte ölümden o kadar çok korkarmış. Hatta derler ki, gideceği yerin yolu bir mezarlıktan geçiyorsa oraya ya gitmezmiş ya da ne kadar uzarsa uzasın gidiş güzergâhını değiştirerek gidermiş. Adam, işte böyle ölümden çok korkarmış.     Tabii ölümden korktuğu kadar çok hoşlandığı ve sevdiği şeyler de varmış. Herkesin korkusu olduğu kadar sevdiği hoşuna gittiği şeyler de vardır. Bu adamın da en çok hoşlandığı, bu dünya hayatında sevdiği şey annesi, babası, çocukları ve eşiyle beraber geçirdiği anlarmış. Onları hiçbir şeye değişmezmiş. Onlar bu hayatındaki tek varlıkları imiş. Onlarsız geçen bir anı bile onun için büyük bir acı ve ıstırapmış. Hayatının her zaman diliminde

Çocuk Yaşadığını Yansıtır

Çocuk Yaşadığını Yansıtır Küçük oğlumuz Eren, kreşe gittiği dönemlerde, bir gün yüzü tırmalanmış halde eve geldi. Kimin yaptığını sorduğumda kreşteki bir çocuğun adını söyledi. Ertesi gün kreş müdürü ile görüştüm. Kreş müdürü: Eren’in yüzünü tırmalayan çocuğun diğer öğrencilerin de yüzünü tırmaladığını, öğrencilerden sürekli şikâyet aldığını belirtti. Çocuğa neden Eren’in yüzünü tırmaladığını sordum. Çocuk, Eren’in kendisini sinirlendirdiğini, bu yüzden de yüzünü tırmaladığını söyledi. Sinirlenince başkalarının yüzünü tırmalamanın yanlış olduğunu söyledim. Çocuk yanlış olmadığını, annesi ile babasının kavga ettikleri zaman, annesinin de babasının yüzünü tırmaladığını belirtti. Bir sınıf öğretmeni arkadaşım, bir öğrenciyi biraz sert bir dille uyardığı zaman öğrencinin ayağa kalkıp sınıfı terk ettiğini, sınıfı terk ederken sınıfın kapısını hızlıca çarpıp çıktığını, çocuğun arkasından koridora çıkıp yaptığının yanlış olduğunu söylediğini, çocuğun da: Annemle babam kavga ettikl

Senden Hızlı Koşsam Yeter

Senden Hızlı Koşsam Yeter Bir Amerikalı ile Japon safariye çıkmışlar. Her ikisi de son teknolojik silahları ile birbirlerine nazire yapmak için yanlarına almışlar. Derken uzakta bir aslan görünmüş. Amerikalı lazer tüfeğini doğrultmuş ve aslana ateş etmiş. Ama karavana. Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfeğini doğrultup ateş etmiş. Fakat o da karavana. Aslan bizimkileri fark edince üzerlerine doğru gelmeye başlamış. Amerikalı bir yudum viski içip acı sonu beklemeye başlamış... Japon hemen botlarını çıkarıp spor ayakkabılarını giymeye başlamış. Amerikalı sormuş: -Ne o? Aslandan hızlı mı koşacaksın? Japon gülerek cevap vermiş: -Yoo, senden hızlı koşsam yeter... Sen, Hızlı, Koş, Yeter, Japon, Japonya, ABD, Amerikalı,

Japon Mucizesi Nasıl Doğdu 2

Japon Mucizesi Nasıl Doğdu 2 2. Dünya Savaşı bitiminde taş üstünde taş kalmayan Japonya nasıl oluyor da bu kadar kısa zaman içinde bu kadar hızlı kalkınıyor? Yaşlı bir Japon şöyle demiştir. “Biz yaşlı Japonlar savaş yıllarında ve sonrasında açlık, yokluk, yoksulluk her şeyi gördük. Dolaysıyla her nimetin kıymetini biliyorduk. Şimdiki nesiller huzur ve refah içinde büyüdü. Hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorlar. Biz Japonya’nın geleceğinden kaygılıyız.” Birinci olarak Japon halkının mili duygu ve milli şuur sahibi olması, Batı’nın bilim ve teknolojisi alındı, batı kültürü alınmadı, milli kültüre bağlı kalındı. Japonya büyük işgaller görmedi, ırkında bozulma olmadı. Moral ve geleneksel değerlere bağlılık, Zaibatsuların (Japon holdinglerinin) aşırı güçlenişi (Ör: Mitsubishi, Nikon) Zaibatsulardaki sermaye birikiminden ortaya çıkan araştırma bütçeleri İthal edilen ileri teknoloji ürünleri incelenerek geliştirme yollarına büyük önem verilmesi, Öncelikle Avrupa ve diğer

Gerçek Bir Japon Hikâyesi

Gerçek Bir Japon Hikâyesi Evini yeniden dekore ettirmek isteyen Japon bunun için bir duvarı yıkar. Japon evlerinde genellikle iki tahta duvar arasında çukur bir boşluk bulunur. Duvarı yıkarken, orada dışardan gelen bir çivinin ayağına battığı için sıkışmış bir kertenkele görür. Adam bunu gördüğünde kendini kötü hisseder ve aynı zamanda meraklanır da kertenkelenin ayağına çakılmış çiviyi görünce. Muhtemelen bu çivi 1-2 yıl önce, duvar yapılırken çakılmıştı. Peki, nasıl olmuş da kertenkele bu pozisyonda hiç kıpırdamadan o kadar zaman boyunca yaşamayı başarmış? Karanlık bir duvar boşluğunda hiç kıpırdamadan uzun süre yaşamak çok zor olmalı. Böylece adam çalışmayı bırakır ve kertenkeleyi izlemeye başlar. Sonra nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkele gelir ağzında taşıdığı yemekle... Adamı sersemletir gördüğü manzara. Bu nasıl bir sevgi? Ayağı çivilenmiş kertenkele, bir kaç yıldır diğer kertenkele tarafından beslenmektedir...

Evde Harika, Trafikte Berbat

Evde Harika, Trafikte Berbat Bir Japon, İstanbul’da geçirdiği bir haftanın sonunda fikri sorulduğunda şunları söylüyor: Türker’in evine gittiğinizde, tanımasalar da buyur ediyorlar. Siz oturmadan kimse oturmuyor. Siz sofraya geçmeden kimse geçmiyor. En iyi yere sizi oturtuyorlar. Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor. Zorla her yemekten tattırıyorlar. Siz kalkmadan kimse, evin çocuğu bile sofradan kalkmıyor. Çay, kahve, meyve, ikram bitmiyor. Herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor. Kumandayı elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor. Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor. Gitmeye yeltendiğinizde bu kez bırakmıyorlar. Yataklarını veriyorlar, kendileri kanepede, koltukta yatıyor. Sonra evden çekiyorsunuz ayni adamlar 180 derece değişiveriyor. Herkes arabasını üstünüze sürüyor. Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor. Kornalar, küfürler. Şerit değiştirmek bile mümkün değil. Yayaysanız ışık olmayan bir geçitten mümkünü

Güneşin Oğluydu

Resim
Güneşin Oğluydu Biraz Şintoizm inancı, biraz da yoğruldukları efsanelerden olacak, Japonlar imparatorlarını fevkalbeşer sanırlar. Güya onlar istisnadır, kutsaldır, sıradan insanlarla muhatap olamazlar. Taşeron Oldu Hirohito 65 yıl evvel bugün kayıtsız şartsız teslim olur ve 2. Cihan Harbi durur. Şaşırtıcıdır ama imparator, efendilerini yormaz, denileni yapar. Yeni Japon Anayasasını bile Amerikalılar hazırlar. Kime Niyet... Truman atom bombasını Almanlara karşı düşünmüştür, gelgelelim böylesi bir silahın sarı saçlı, mavi gözlü, üstelik Hristiyan bir halk üzerinde denenmesi şık olmayacaktır. Kaldı ki o günlerde Berlin düşmüş, Hitler intihar etmiş, Naziler havlu atmışlardır. Ama Japonlar Asyalıdırlar. Esmerdirler, çekiktirler, bodurdurlar. Dahası papaz kilise tanımazlar. Hepsi bir yana sızıntı riski yoktur. Okyanusta adadırlar! Bay Başkan bu zarif, kibar, çalışkan insanlara haşerat muamelesi yapar. Aman Almanlar Yapmadan Beyaz Saray atom bombası için 2 milyar