Kayıtlar

Haziran 24, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Bebeğin Duası

Bir Bebeğin Duası Seherde açılan güller hürmetine Zikrinle dönen diller hürmetine Rükûya bükülen beller hürmetine Cehennem nârına yakma ya Rabbî! Yolunda kaim kullara bağışla Rızana giden yollara bağışla Arşına açılan ellere bağışla Cahîm'in içine sokma ya Rabbi! Secdeye kapanan başlar hürmetine Aşkınla sızlayan kalpler hürmetine Gecelerde dökülen yaşlar hürmetine Gazabınla bize bakma ya Rabbi! Uhud'da yarılan yüze bağışla Mi'rac'da gören göze bağışla O anda geçen söze bağışla Sırattan aşağı dökme ya Rabbi! Cemi peygamberlerin canı hürmetine Cihar-ı Yar-ı Güzin'in dini hürmetine Uhud şehitlerinin kanı hürmetine Suçlarımızı başa kakma ya Rabbi! Muhammed Mustafa (Aleyhisselâm)'ın özüne bağışla Fatıma-tüz-Zehra adlı kızına bağışla Yetim yetemanın yüzüne bağışla Huzurunda boynumuzu bükme ya Rabbi! Kur'an'ı Kerim'de geçen kelam hürmetine Mekke, Medine'deki âlem hürmetine Arş, Kürs, L

Neme Lâzım Be Sultânım!

Neme Lâzım Be Sultânım! Kanuni Sultan Süleyman, en yüksek duruma getirmiş olduğu devletin akıbetini hayâl eder, günün birinde “Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz tutar mı?” diye derin derin düşünmeye başlar... Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur âlim Yahyâ Efendi’ye sorduğundan bunu da sormaya niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine inandığı Yahyâ Efendi’ye gönderir... “Sen ilahî sırlara vâkıfsın. Kerem eyle de bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları’nın âkıbeti nasıl olur? Bir gün olur da izmihlâle uğrar mı?” şeklinde mektubunu gönderir. Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahyâ Efendi’nin cevabı bir bakıma çok kısa, bir bakıma içinden çıkılmaz bir hâl alır: “Neme lâzım be Sultânım!” Topkapı Sarayı’nda bu cevabı hayretle okuyan Sultân, bir mânâ veremez. Yahyâ Efendi gibi bir zâtın böylesine basit bir cevapla işi geçiştireceğini pek düşünmez. Söylenmeye başlar: “Acaba bilmediğimiz bir mânâ mı vardır bu cevapta?”

Yumuşak Ve Cömert Ol

Yumu ş ak Ve Cömert Ol “Allahü teâlâyı an. Allahü teâlâyı anmaktan gâfil olan ölü ve âmâdır, kördür. Allahü teâlâyı anmak kalbin cilâsıdır. Günahları temizler. Günahlarından tövbe et. İ lmihâl bilgilerini ihlâs ile ö ğ ren. Din büyüklerinin yolunda ol. Kalbini dalâletten, yanlı ş ve bozuk inanı ş lardan temizle. Ehl-i sünnet vel-cemâat îtikâdına yapı ş . Her zaman abdestli bulun. Farzları ve vâcipleri yerine getir. Resûlullah efendimizin sünnetlerine yapı ş makta çok gayretli ol. Dinde azîmetlere yapı ş , ruhsatlardan, zaruret sebebiyle izin verilen ş eylerle amel etmekten uzak dur. Bid’atleri, dinde olmayıp, dîne sonradan ibâdet ve îtikâd olarak giren hurafeleri terk et. Bozuk kimselerin yanına gitme. Kötü huylarını at. İ yi, be ğ enilen huylarla bezen. Yumu ş ak ve cömert ol. Cahillerle mücadeleden yüz çevir. İ nsanların faydası için yeryüzü gibi ol. İ nsanlardan gelen eziyet ve sıkıntılara sabret. Beyzâde Hacı Mehmed Nûri Efendi