Kayıtlar

Aralık 30, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hazreti Ömer Radiyallahü Anh Ve Aile Anlayışı

Hazreti Ömer Radiyallahü Anh Ve Aile Anlayışı Hazreti Ömer Radiyallahü Anh Radiyallahü Anh'ın hilâfeti zamanında, bir şahıs hanımının çok söylenmesi ve çekilmez bir hal alması karşısında Hazreti Ömer Radiyallahü Anh’a şikâyete karar verip Halifenin evine gelir. Kapıya geldiğinde içerden sert, sinirli sinirli gelen bir kadın sesi duyar. Bir ara kapıyı çalamaz ve mütereddit halde öyle beklemeye başlar... Biraz sonra hep kadının konuştuğunu ve halifenin sustuğunu anlayan adam, kapıyı çalmaktan vazgeçip geri dönmeye karar verir ve ayrılacağı zaman kapı açılır... Kapıyı açan Hazreti Ömer Radiyallahü Anh'dır. — Ne var, neye geldin, bir şey söylemeden geri dönüyorsun, diye sorar. Adam: — Ya Ömer Radiyallahü Anh! Ben karımdan şikâyet etmeye gelmiştim... Baktım ki nice insanları karşısında dize getiren Ömer Radiyallahü Anh bile karısının karşısında konuşmuyor. Onun bütün sözlerini büyük bir sabırla dinliyor... Ben neye şikâyet edeyim, dedim ve geri dönmeye karar verdim

Ömrü Kadar Rızkı

Ömrü Kadar Rızkı Büyüklerden Hatemül Asam hazretleri, bir yolculuğa çıkacaktı. Ailesine: — Ben sefere çıkacağım... Sana ne kadar yiyecek bırakayım, dedi. Hanımı da hakiki mütevekkillerdendi. Kocasına: — Yaşayacağım zamana yetecek kadar rızık isterim, diye cevap verdi. Hatem'ül Asam hazretleri: — Ben senin ne kadar yaşayacağını nereden bilebilirim, deyince de, hanımı: — Öyleyse rızkımı ne kadar yaşayacağımı bilene havale et! Yani Allah'a bırak demek istedi. Bunun üzerine Hatemü'l Asam hazretleri, bir şey demeden sefere çıkıp gitti. Bu hali duyan bazı kadınlar, büyük velînin hanımına: — Kocan ne kadar yiyecek bıraktı? Diye sormaya başladılar. Mübarek kadın onlara şu cevabı verdi: — Benim kocam rızık vermez, rızık yer... Çünkü rızkı ancak Allah Celle Celâlühhazretleri verebilir, insanlar bir müktesip sebeptir. (Alıntı)

Erkekle Kadın Arasında Müşterek Sevap

Erkekle Kadın Arasında Müşterek Sevap Eshabın büyüklerinden kadın sahabi Hz. Esma Radiyallahü Anha peygamberimizin huzuruna çıkarak şunları söyledi: — Ya Resûlallah! Anam-babam sana feda olsun. Ben Müslüman kadınlarını temsilen huzurunuza geldim. Hak Teâlâ sizi erkek ve kadınlara peygamber olarak göndermiştir. Biz artık sizin yolunuzdayız, size inandık, îman ettik... Biz evimizin dört duvarı arasındayız, dışarı çok az çıkabiliyoruz. Erkekler ise Cuma namazı, cenaze namazı, bayram namazı kılarlar. En büyük ibadet olan cihat ederler. Biz ise bunlardan mahrumuz. Biz hep evde çocuklarımızla meşgul olur, kocalarımızın elbiselerini dikeriz, yemek yapar, evin temizliği ile uğraşır onların rahat etmesi için elimizden geleni yapmaya çalışırız. Kocalarımızın yaptığı ibadetten bize de bir hisse var mı? Yoksa biz onların kazandıkları sevaptan mahrum mu oluyoruz? Dedi. Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem memnun olmuşlardı... Orada bulunan eshaba dönerek: — Siz bu zamana kadar din

Erkeğin Kadın Üzerindeki Hakkı

Erkeğin Kadın Üzerindeki Hakkı Hazreti Âişe Radiyallahü Anha Validemiz, bir gün Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Veselleme: — Ey Allah'ın Resulü, kocanın karısı üzerindeki hakkı nedir? Diye sordu. Fahri Kâinat Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: — “Erkeğin bütün vücudundan irin ve cerahat aksa da, karısı onu yalamış olsa, yine de onun hakkını ödemiş olamaz, insanın insana secde etmesi caiz olsa idi ben, kadını kocasına secde etmesi için emrederdim” buyurdular. (Alıntı)

Cennetle Müjdelenen Hanımlar

Cennetle Müjdelenen Hanımlar Bir sohbet esnasında; Resûl-ü Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, dört çizgi çizdi ve: — Bunların ne olduğunu biliyor musunuz? Diye Eshab-ı Kirama sordular. Eshap: — Allah ve Resulü bilir, dediler. Hazreti Resul Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdular: — Fâtıma binti Muhammed Radiyallahü Anha, Hatice binti Kuveylit Radiyallahü Anha, Meryem binti Ümran Radiyallahü Anha, Asiye binti Muzahim Radiyallahü Anha (Firavun'un karısı - Hazreti Musa Aleyhisselâm’ı büyüttü) bunlar cennet ehli arasında en faziletli hatunlardır. Diğer kadınların tamamının fazileti bir araya gelse, bu dört hatunun derecesine erişemez, buyurdular. Hazreti Âişe Radiyallahü Anha Validemizin “Hangisi daha üstün ey Allah'ın Resulü” diye sorması üzerine de: — Her birisi kendi devrinde en üstün, buyurdular... Allah’ü Teâlâ onların şefaatına nail buyursun. (Alıntı)

Namazın Ehemmiyeti

Namazın Ehemmiyeti Hazreti Hüseyn Radiyallahü Anh Radiyallahü Anh henüz süt emmekte idi, hastalanmış ve sabaha kadar uyumamıştı... Sabaha doğru biraz uyur gibi olmuş, Hazreti Fâtıma Radiyallahü Anha Validemiz de vakitten istifade ederek, -sabah namazını kılıp yatmışlardı. Mescid-i Şerifte sabah namazını kıldıran Resulü Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, âdeti üzere kızı Fâtıma Radiyallahü Anha'nın saadetli evine teşrif etmişlerdi. Hazreti Fâtıma Radiyallahü Anha'yı uyur vaziyette görünce; onu sabah namazını kılmadan yatmış sanarak: — Ey kızım Fâtıma Radiyallahü Anha, Peygamber kızıyım diye sakın namazı terk etme! Beni hak Peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, namazını vaktinde kılmadıkça; cennete gireceğini zannetme! Buyurmuşlar ve namazın hiçbir suretle ihmal edilemeyeceğini beyan buyurmuşlardır. Ondan sonra Hazreti Fâtıma Radiyallahü Anha: — Canım babacığım, sabaha kadar uyumadım... Sabah namazını kılıp da yattım... Deyince, Peygamb

Çok Kullanılan Arapça Cümleler 3

Çok Kullanılan Arapça Cümleler 3 اتفقنا Anlaştık! اتفقنا إذاً O zaman anlaştık! شغلة فاضية - مو مهم Boş ver! ماعم صدقك Sana inanmıyorum ! لوحدك Tek başına! لا تقلق Merak etme! آسف Özür dilerim! اعذرني - آسف! Affedersin! للأسف Maalesef! اعذرني على التأخير. Geç kaldığım için özür dilerim. لَيْسَ الأَمْرُ كَذَلِكَ Bu iş böyle değil/Bu iş böyle olmaz! لَيْسَتْ هَذِهِ غِلْطَتِي Bu benim hatam değil. هَذَا كَلاَم رَائِع Bu mükemmel bir söz… أَنَا مُتَأَكِّدٌ مِنْ ذَلِكْ Ben bundan eminim. لَقَدْ رَأَيْتُكَ مِنْ قَبْلِ Sen daha evvel görmüş gibiyim. أَنْتَ عَلَى الحَقِّ Sen haklısın. Senin söylediğin doğrudur. أُرِيدُ أَنْ أَرَاكَ Seni görm