Kayıtlar

Acayip etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Önemliden Daha Önemli, Acayip Olandan Daha Acayip…

Önemliden Daha Önemli, Acayip Olandan Daha Acayip …   İmam-ı Şafî Rahmetullahi Aleyh’e soruldu: “- Ey imam! Bizleri öyle şeylere yönlendir ki, önemliden daha önemli, acayip olandan daha acayip, zor olandan daha zor, yakın olandan daha yakın olsun!”. O da buyurdu:   “- İnsanların tevbe etmesi gereklidir, lâkin günahları terk etmesi daha önemlidir!” . “- Hayat şartlarında zamanını boşa geçirmek acayiptir. Lâkin insanların dünya ve ahiretin hayat şartlarından gafil olması daha acayiptir!”. “- Musibetler özerinde sabır etmek zordur. Lâkin sevapların elden çıkması daha zordur!”. “- Arzu ve istenilen şeylerin tamamı yakındır. Lâkin ölüm hepsinden daha yakındır!”. Diye cevap buyurdular...

Acayip Hallerimiz!

Acayip Hallerimiz! Saatlerce boncuk dizer, oya yapar, dantel örer; boş yere lak lak eder; gıybet ve dedikodu yapar, dizi-reklam-maç-konser izler… Namaz kılmaya, Kur’an’ı Kerim- Hadis-i Şerif okumaya, sure ezberlemeye, faydalı ilimler öğrenmeye, hayır işler yapmaya, eşine ve çocuklarına yardım etmeye, ders çalıştırmaya… Sıra gelince; “Zaten yorgunum, vaktim yok!” der geçer!!! Dinini sağlam kaynaklardan öğrenmez, güzel İslâmiyet’i yaşam biçimi haline getirmez, çoluk çocuğuna dini eğitim aldırıp, dini yaşantıyı öğretmez… Toplumda Kesikbaş cinayetleri, soygunculuk, bozgunculuk, vurgunculuk, üç kâğıtçılık çoğalıp yaşanmaz bir ortam oluşunca; “Allah kahretsin, ne hale geldik!” der geçer!!! Kumar oynar; piyango bileti alır; maç, konser, tv izler; sigara, içki içer; hayır yapmaya gelince, çocuğu bir kitap parası isteyince; “Param yok!” der geçer!!! Haram yer, harama bakar; hak yer, haksızlık yapar, her türlü fırıldağı çevirir, kimseye zerre kadar güven vermez… Kendisi de en ufak...

Acayip Hüner

Acayip Hüner Bir memlekette, kabiliyete ve yeteneğe çok önem veren bir padişah varmış. Öyle ki, herkesten çok farklı bir özelliğe sahip, kabiliyeti olan herkes, padişah ın huzuruna çı kar, bu yetene ğ ini ortaya koyar ve hediyeler al ı rm ış . Bir g ü n huzura garip h ü neri olan biri gelmi ş . - Padişahım, ben, yirmi tane iğneyi arka arkaya dizdikten sonra, elimdeki ipi bir atarım, bu iğnelerin deliğinden bir kerede geçiririm. Demiş. Huzurda bulunanların hepsi, kulaklarıyla duyduklarına inanamamışlar. Adam, yirmi tane iğneyi dizmiş, almış eline ipliği, belli bir uzaklıktan fırlattığı gibi tüm iğne deliklerinden bir kerede geçirmiş. Padişah; - Aferin sana! Demiş. Hazineci başına emir vermiş; - Bu adama, on kese altın verin. Arkasından da askerlerine dönmüş; - Bu adama yirmi değnek vurun da aklı başına gelsin! Adam şaşırmış, "Padişahım, hediyeyi anladık da, sopa ne oluyor?". Padişah; - Bu hüner acayip bir hüner... Hiç kimsenin böyle bir şey yapması mümkü...