Acayip Hüner
Acayip Hüner
Bir memlekette, kabiliyete ve
yeteneğe çok önem veren bir padişah varmış. Öyle ki, herkesten çok farklı bir
özelliğe sahip, kabiliyeti olan herkes, padişahın huzuruna çıkar, bu yeteneğini ortaya koyar ve hediyeler alırmış. Bir gün huzura garip hüneri olan biri gelmiş.
- Padişahım, ben, yirmi tane iğneyi
arka arkaya dizdikten sonra, elimdeki ipi bir atarım, bu iğnelerin deliğinden
bir kerede geçiririm. Demiş. Huzurda bulunanların hepsi, kulaklarıyla
duyduklarına inanamamışlar. Adam, yirmi tane iğneyi dizmiş, almış eline ipliği,
belli bir uzaklıktan fırlattığı gibi tüm iğne deliklerinden bir kerede
geçirmiş. Padişah;
- Aferin sana! Demiş. Hazineci başına
emir vermiş;
- Bu adama, on kese altın verin. Arkasından
da askerlerine dönmüş;
- Bu adama yirmi değnek vurun da
aklı başına gelsin!
Adam şaşırmış, "Padişahım,
hediyeyi anladık da, sopa ne oluyor?".
Padişah;
- Bu hüner acayip bir hüner... Hiç
kimsenin böyle bir şey yapması mümkün değil. Ama sen böyle bir şeyi yapabilmek
için kim bilir kaç sene boyunca uğraştın, didindin. Senin vaktin bu kadar
değersiz mi? bu çabayı, bu uğraşı insanlara faydalı olacak daha güzel bir
yetenek edinmek için neden göstermedin? Hünerine on kese altın veriyorum. Boşa
geçirdiğin zamanlar için de yirmi sopa attırıyorum ki, aklın başına gelsin!"
Demiş… (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder