Kayıtlar

asker etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Aşkın Askerleri ve Nefsin Zulmani Mertebeleri

Aşkın Askerleri ve Nefsin Zulmani Mertebeleri   Sıddîk Nâci Eren Efendi bir sohbetinde Aşkın Askerlerini şöyle anlatıyor:   Aşk askerleri (ilahi aşk, ilahi müjdeciler, ilahi nurlar)   kalbe girince emmâre (Nefs-i emmâre; Kulu, Rabbinden uzaklaştırarak kötülükleri işlemeye tahrîk eden en süflî durumdaki isyankâr nefs) şehrini mahvederler. Bizde üç tane şehir var.   Bunlar zulmânidir.   Hep dünyaya aittir. Kalp, Nefsi Emmâre’de dünya sevgisi, mal, evlat vesaire ile dolmuştur. Aşk askerleri kalbe girdiği zaman bunu kabul etmez. İslam’a dön; Allah’a (c.c.) dön; Resul’e Sallallahü Aleyhi Vesellem dön der ve kılıçtan geçirir hepsini.   Nefsi Levvame’ye ( Nefs-i levvâme; yaptığı kötülüklerden, Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarına karşı gösterdiği ihmâl ve kusurlardan pişmanlık duyarak vicdânı muazzeb olan (eziyet çeken) ve bu sebeple de kendisini şiddetle kınayan nefstir) vardığında da bakarsın koyunlar, keçiler, mandalar, sığırlar, develer durur kalpte. Aşk Askerleri niçin h

Yahudiler’e Güven Hakkında

  Yahudiler’e Güven Hakkında   Şimdi sizlere, lanetlenmiş bir kavimden söz edeceğiz: “Yahudiler!”.   Allah Teâlâ’nın kitabı yüce Kur’an-ı Kerim’de Yahudiler için:   “Bunlar Allah’ın lânetlediği kimselerdir. Allah’ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın.” (Nisâ Sûresi: 52)   “İsrâiloğulları’ndan küfre sapanlar hem Davut’un hem de Meryem oğlu İsâ’nın diliyle lânetlenmişlerdir. Çünkü onlar isyan etmişler, sınırı aşmışlardı. Onlar birbirlerini yaptıkları kötülüklerden vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapageldikleri şey ne kötü idi!” (Mâide Sûresi: 78-79)   “Allah’ın ayetlerini inkâr edenlere, haksız yere peygamberlerini öldürenlere ve insanlardan adâleti emredenleri öldürenlere elem verici bir azabı müjdele!   Onların yaptıkları dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.” (Âl-i İmran Sûresi: 21-22)   Ey kendilerine kitap verilenler! Gelin yanınızda bulunan (Tevrat)ı tasdik etmek üzere indirdi

Bismillâh!

Resim
  Bismillâh! Vatan dediler mi yüreğim kanar! Bayrak dediler mi ciğerim sızlar! Ezan okundu mu gözlerim dolar… “Allah’ü Teâlâ!” Bizleri bir vatansız, Bir bayraksız, Bir de ezansız bırakmasın! Allahümme âmîn!

Askerin Müthiş Cevabı (Mutlaka Okuyun)

Resim
  Askerin Müthiş Cevabı (Mutlaka Okuyun) Bir asker, namaz kılan diğer askere sordu: “- Arkadaş kaçıncı asırda yaşıyoruz? Niçin kendini zahmete sokup her gün 5 defa namaz kılıyorsun? Namaz kılan asker, tam o sırada uzaktan görünen teğmeni gösterdi: “- Şu insan niçin yanından geçerken toplanıyor, selam veriyor ve bütün emirlerine itaat ediyorsun. ''Yat!'' dese yatıyor, 'Kalk!' dese kalkıyorsun? O da senin gibi iki ayağı, iki eli ve bir başı olan bir insan değil mi?” Diğer asker cevap verdi: “- Evet! O da benim gibi biri insan ama rütbesi var, omuzun da yıldızı var!”. Namaz kılan askerin cevabı müthişti: “- Ey arkadaş! Sen omuzun da bir tane yıldızı var diye senin gibi bir insana itaat ediyorsun da ben, yerdeki kumlar adedince yıldızları olan ve hepsini tespih tanesi gibi kudret eliyle çeviren; seni - beni, canlı - cansız her şeyi yaratan ve ayakta tutan âlemleri Rabbi; Allah’ü Teâlâ’ya niçin itaat

İlâhi Ordu

İlâhi Ordu   Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, mü'minler asker, Bu ilâhi ordu dinimi bekler, Dillerde tevhid Allahu Ekber.   Mü'minler ordusu Hakk'ın kolunda, Batılla savaşır dini uğrunda, Ezelden ebebe Kur'an yolunda, Allahu Ekber, Allahu Ekber.   Hak dinin rehberi Resul-i Ekrem İman telkin eder hadisi her dem Dinimizde yoktur gizli ve mahrem Doğrudan doğruya Allahu Ekber.   Cevat Örnek

Askerin Duası

Asker Duası   Elimde tüfek, gönlümde iman, Dileğim iki: Din ile vatan… Ocağım ordu, büyüğüm Sultan, Sultan’a imdat eyle Yâ Rabbi! Ömrünü müzdâd eyle Yâ Rabbi!   Yolumuz gaza, sonu şehadet, Dinimiz ister sıdk ile hizmet, Anamız vatan, babamız millet, Vatanı mamur eyle Yâ Rabbi! Milleti mesrur eyle Yâ Rabbi!   Sancağım tevhit, bayrağım hilâl, Birisi yeşil, ötekisi al, İslâm’a acı, düşmandan öç al, İslâm’ı âbâd eyle Yâ Rabbi! Düşmanı berbat eyle Yâ Rabbi!   Kumandan, zabit, babalarımız. Çavuş, onbaşı, ağalarımız. Sıra ve saygı, yasalarımız. Orduyu düzgün eyle Yâ Rabbi! Sancağı üstün eyle Yâ Rabbi!   Cenk meydanında nice koç yiğit, Din ve yurt için oldular şehit, Ocağı tütsün, sönmesin ümit, Şehidi mahzun etme Yâ Rabbi! Soyunu zebun etme Yâ Rabbi!   (Şairi tam olarak bilinmiyor…)

Meçhul Asker

Meçhul Asker Bir dağ gibi dikilip, bedeni şahlanırcasına, Yurduna etten sur yapmıştı mevzideki her nefer… Bulunabilir mi acep, anlatacak bir ifade? Böylesi yüceliğe, biçilmez paye, biçilmez değer… Hiç yılmadan yürüdün, düşmanın üzerine, Güçlü vatan aşkını, zerk edip yüreğine, Sığınarak Rabbine, koskoca dağlar gibi; Bir ordu sığdırmıştın, O küçük bedenine… Defettin, yurduna göz diken, O hain alçakları, O azgın kalleş, O soysuz düşmanları birer, birer, Vatanına, Bayrağına, dil uzatan göz dikene; Silah, top, tüfek değil, senin yüreğin Yeter… Bir büyük şahlanışla, yurdunu kurtardın yastan, Aç ve susuz Cephede, yarım postal, yırtık fistan, Tüm dünyaya ders oldu, sonsuza dek unutulmaz; Azminle ve yüreğinle, tarihe yazdığın destan… Biliyorum bitaptı, çok yorgundu bedenin, Koca yürekli kahraman, isimsiz meçhul asker, Şahadete eripte, huzura kavuştuğunda; Dökülen O, O asil kanına karışmıştı ter… Vücuduna saplanan namert kurşunlarıyla, Am

Osmanlı Askeri Ve Papazlar

Osmanlı Askeri Ve Papazlar Kanuni Sultan Süleyman Han Belgrad seferine çıkmıştı. Kaleye iki günlük mesafede son defa mola verdiler. Askerler, çevredeki çeşmelerden istifade edip abdest tazelemeye, su ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlardı. Çeşmelerden birinin yakınında bir manastır vardı. Bu manastırın başrahibi, Osmanlı askerinin durumunu öğrenip haçlı ordusunu haberdar etmek için, manastırdaki rahibelerden birkaçını süsleyip, ellerine verdiği testilerle çeşmeye gönderdi. Rahibelerin geldiğini gören Osmanlı askeri, hemen çeşme başından ayrılıp rahibelere sırtlarını döndüler ve testilerini doldurup gidinceye kadar kimse dönüp bakmadı. Rahibeler gelip durumu anlatınca, hemen kâğıt kalem istedi ve haçlı ordusu kumandanına şunları yazdı: “Ey Haçlı Kumandanları! Siz bu orduyla nasıl başa çıkabilirsiniz? Bu insanlar, hiç düşünmeden canlarını Allah yolunda, kumandanları emrinde çekinmeden can veriyorlar. İnanıyorlar ki, gidecekleri yer Cennettir. Kadına kıza ehemmiyet vermiyor

Ordunun Duâsı

Ordunun Duâsı Yılmam ölümden, yaradan, askerim; Orduma, “gâzî” dedi Peygamberim. Bir dileğim var, ölürüm isterim: Yurduma tek düşman ayak basmasın. Âmin! Desin hep birden yiğitler, “Allâhu ekber! “ gökten şehitler. Âmin! Âmin! Allâhu ekber! Türk eriyiz, silsilemiz kahraman... Müslümanız, Hakk’a tapan Müslüman. Putları Allah tanıyanlar, aman, Mescidimin boynuna çan asmasın. Âmin! Desin hep birden yiğitler, “Allâhu ekber! “ gökten şehitler. Âmin! Âmin! Allâhu ekber! Millet için etti mi ordum sefer, Kükremiş aslan kesilir her nefer, Döktüğü kandan göğe vursun zafer, Toprağa bir damlası boş akmasın. Âmin! Desin hep birden yiğitler, “Allâhu ekber! “ gökten şehidler. Âmin! Âmin! Allâhu ekber! Allâhu ekber! Ey Ulu Peygamberimiz nerdesin? Dinle minâremde öten gür sesin! Gel, bana yâr ol ki cihan titresin, Kimse dönüp süngüme yan bakmasın. Âmin! desin hep birden yiğitler, “Allâhu ekber! “ gökten şehidler. Âmin! Âmin! Allâhu ekber! Allâ

Hava Değişimine Gelen Asker Ölü Bulundu

Resim
Hava Değişimine Gelen Asker Ölü Bulundu Dilucu Sınır Kapısı'nda zırhlı aracın devrilmesi sonucu kolundan yaralanan Yasin İçli, hava değişimi için geldiği Edremit'te yaşayan ablasının evinin banyosunda ölü bulundu. Hava değişimine gelen asker ölü bulundu! Iğdır'da zırhlı aracın devrilmesi sonucu yaralanan er, hava değişimi için geldiği Balıkesir'in Edremit ilçesinde ablasının evinde ölü bulundu. Zırhlı Aracın Devrilmesi Sonucu Yaralanmıştı Edinilin bilgiye göre, Yasin İçli, Iğdır 5. Hudut Alay Komutanlığında vatani görevini yaparken, Dilucu Sınır Kapısı'nda zırhlı aracın devrilmesi sonucu kolundan yaralanarak Ankara GATA'da tedavi gördü. Ablasının Evindeki Banyoda Ölü Bulundu Yaklaşık bir aydır askeri hastanede tedavi gören Yasin İçli, hava değişimi izni için geldiği ablasının Akçay Mahallesi’ndeki evinde banyoda ölü bulundu. Sosyal paylaşım sitesinde, Asker vurulunca değil, unutulunca ölür. Sözleri dikkati çekerken, gencin ces

Yüksekova'daki Askerlere Moral Desteği

Resim
Yüksekova'daki Askerlere Moral Desteği Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki operasyonlarda görevli askerlere, ülkenin çeşitli il ve ilçelerinden gönderilen, üzerinde moral içerikli mesajların yer aldığı ev yapımı yiyecekler sunuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Yüksekova'da devam eden operasyonlarda kahramanca mücadele eden Mehmetçiklere, moral vermek amacıyla yurdun dört bir yanından hazırlanan börek, çörek, tatlıdan oluşan yiyecekler askerlere verildi. Paylaşılan fotoğraflarda, ev yapımı yiyeceklerin üzerinde; "Evimizi sizler koruyorsunuz asker amcalarım", "Verdiğiniz bu zorlu mücadelede Allah yar ve yardımcınız olsun", "Kahraman asker ve polislerimiz, bizler sıcacık evimizde otururken canınız pahasına verdiğiniz mücadele için ne kadar teşekkür etsek azdır.” “Bizlerin yapabildiği ise bu mübarek mücadeleniz yanında okyanusta damla misalidir", "Rabbim ayağınıza taş değdirmesin, sizlere güç kuvvet

Herkes Ettiğin Bulur, Sanma ki Yanına Kalır!

Herkes Ettiğin Bulur, Sanma ki Yanına Kalır!”             Bir garip “Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır!” diyerek dileniyormuş. Kalbi kötülüklerle dolu bir kadın; Gariban dilencinin bu sözlerinden gıcık kapıyormuş. “Bir gün sana gösteririm!” diyerek planlar yapıyormuş. O garip “Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır!” diyerek o kötü kalpli kadının kapısını çalar. Çok sinirlenen kadın, ondan kurtulmaya karar verir. Dilenciye biraz beklemesini söyleyip mutfaktan bir börek alır ve ortasından yararak arasına fare zehirini yerleştirir. Dışarıya çıkıp böreği dilenciye uzattığında; Gariban, " Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır! " diyerek teşekkür eder. Daha da sinirlenen Gariban hızla içeri girerken; “Kimin yanına kalacak, kimin yanına kalmayacak biraz sonra görürsün!” der. İyice acıkan Gariban kasabanın çıkışında bir çeşme başında biraz önce kendisine verilen böreği çıkarıp tam yiyeceği esnada elini yüzünü yıkamakta olan bir askerin kendisine

Şehit Şerife Bacı

Resim
Şehit Şerife Bacı İşte Şerife gelin bu köylü ve 21 yaşında. O'nu 16 yaşında evlendirmişlerdi. Düğünden iki ay sonra Harbi Umumi patlak verdi. Kocasını askere aldılar. 6 ay sonra da Çanakkale'den kocasının ölüm tezkeresi geldi. Kimsesizdi, hiçbir geliri yoktu. "Bu tazeliğiyle yapayalnız durması yakışık almaz" diyen köyün yaşlıları, onu sakata ayrılmış bir asker gazisi olan Topal Yusuf ile evlendirdiler. Üç yıl sonra Şerife Gelin'in bir kızı oldu. Küçük kıza Elif adını koydular. Elif anasını emiyor, emdikçe Şerife Gelinin sütü artıyordu. Bunu fırsat bilen komşular, o günlerin salgın hastalıkları yüzünden anası ölen, yetim kalan, süt ememeyen hangi çocuk varsa, Şerife Gelin'e getiriyorlar; Köyün yetimlerini hep O emziriyordu. Belki de bunlar çile günlerinin tabii bir yansıması idi. Sonuç olarak bu köyde yetimlerin tamamı sütkardeşi, Şerife Gelin de sütanası olmuştu... Evdeki işlerle birlikte dışarı işlerini de Şerife gelin yapardı. Öküzlerle çift