Kayıtlar

İyi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zamanın Kıymeti ve Zamanı İyi Değerlendirmek

Zamanın Kıymeti ve Zamanı İyi Değerlendirmek   Kur’an-ı Kerim’in pek çok ayetinde de zamanın önemine işaret edilmiştir:   “Asra (ikindi vaktine) yemin olsun ki, insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.” (Asr Sûresi: 1-3).   “Bir işi bitirince hemen başka bir işe giriş ve yalnız Rabbine yönel.” (İnşirah Sûresi: 7-8).   “Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında: “Rabbim! Beni geri çevir, belki yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi işler işlerim!” der.” (Mü’minun Sûresi: 99-100).   Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, kıymeti ancak elden çıktıktan sonra anlaşılacak beş şey konusunda bizleri uyararak şöyle buyuruyor:                “Beş şey gelmeden önce, beş şeyin kıymetini bilin. İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin, hastalık gelmeden önce sıhhatin, meşguliyet gelmeden önce boş vaktin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin ve ölüm gelmeden önce hay

Arkadaşın İyi İse…

Arkadaşın İyi İse…   Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi Kuddise Sirruh hazretleri, bir gün de sevdiği bazı gençlere; “- Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir! Yani iyi arkadaş seçen, kurtulur. Ama arkadaşı kötüyse, yandı demektir!” buyurdu. “- Neden efendim?” dediler. “- Çünkü kötü arkadaş, şeytandan ve nefisten daha büyük düşmandır insana. Ona uyarsa, Cehenneme sürüklenir mâzallah!” Ve izah etti: “- Öyle bir devirdeyiz ki, her taraf tuzak. Bu zamanda bu tuzaklara düşmek çok kolaydır. Ama bu tuzakları bilen bir rehberi varsa veya arkadaşı iyiyse, tuzağa düşmez.” Sordular: “- Rehberden maksat nedir efendim?” “- Rehber, Ehl-i sünnet âlimidir. Öyle âlim yoksa onların kitaplarıdır. O kitapları okuyanlar da tuzağa düşmezler.” Ve ekledi: Hadis-i şerifte: “- Birlikte rahmet, ayrılıkta azab-ı ilâhi vardır!” buyuruldu.

Arkadaşın İyi İse…

                                                                  Arkadaşın İyi İse…   Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “Kuddise Sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;   Bir gün de sevdiği bazı gençlere; “- Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir!”, buyurdu. Yani iyi arkadaş seçen, kurtulur. Ama arkadaşı kötüyse, yandı demektir. “- Neden efendim?” dediler. “- Çünkü kötü arkadaş, şeytandan ve nefsten daha büyük düşmandır insana. Ona uyarsa, Cehenneme sürüklenir mâzallah!” Ve izah etti: “- Öyle bir devirdeyiz ki, her taraf tuzak. Bu zamanda bu tuzaklara düşmek çok kolaydır. Ama bu tuzakları bilen bir rehberi varsa, veya arkadaşı iyiyse, tuzağa düşmez!” Sordular: “- Rehberden maksat nedir efendim?” “- Rehber, Ehl-i sünnet âlimidir. Öyle âlim yoksa, onların kitaplarıdır. O kitapları okuyanlar da tuzağa düşmezler.” Ve ekledi: Hadis-i şerifte: “- Birlikte rahmet, ayrılıkta azab-ı ilahi vardır!” buyuruldu.

On Üçüncü Tavsiye: Anne Babaya İyi Davranmak

On Üçüncü Tavsiye: Anne Babaya İyi Davranmak Ebu Hureyre Radiyallahü Anh'ın şöyle buyurduği rivayet edilmiştir: Bir adam Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e geldi ve şöyle dedi: “- Ya Rasulallah, benim güzel muamele etmeme insanlardan en çok kim hak sahibidir?” Şöyle buyurdu: “- Annendir!” Sonra kimdir? , dedi. “Annendir!”, buyurdu “Sonra kimdir?” , dedi. “Annendir!”, buyurdu. “Sonra kimdir?” dedi. “Babandır!”, buyurdu. (Buhari, Müslim) Ebu Hureyre Radiyallahü Anh'dan gelen bir diğer rivayette lafız şöyledir: “- Ya Rasulallah güzel muameleye en çok hak sahibi olan kimdir?” Şöyle buyurdu: “Annendir!”, sonra “Yine annendir!”, sonra “Yine annendir!”, sonra da “Babandır!”, sonra da “Sana yakın olanlardır!” (Müslim) Yine Ebu Hureyre Radiyallahü Anh'dan Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “- Yaşlandıkları sırada anne ve babasına, bunların birisine yahut her ikisine erişip te sonra da Cennet’e giremeyen; kişinin

İyi Ahlâk

  İyi Ahlâk   01- Saduk-ül- lisan: Kalbiyle beraber sözü doğru olmak. 02- Kesir-ül- haya: Haya utanma duygusu zengin olmak. 03- Kesir-ül- amel: İyi işleri ifrata kaçmadan bol olmak . 04- Kesir-ül- salah: Yarar işleri çok olmak. 05- Kalil-ül- eza: Âleme eziyeti az olmak. 06- Kalil-ül- kelam: Faydasız sözleri ve gevezeliği az olmak. 07- Kalil-ül- fuzul: İşlerinde luzümundan ötesi az olmak. 08- Kalil-üz- zelel: Yanlışları az olmak . 09- Birrü: Çok iyilik yapmak. 10- Vüsül: Akrabaya mübalağayla alaka 11- Sabur: Sabırlı Acı şeyi yutmak manasına sabır üç kısımdır: Birinci kötülüklere karşı sabır ve günah yapmamaktan yüreğe düşen acılıktır ki en alası budur. İkincisi taat ve ibadetten gelen zahmet acılığı, üçüncüsü dert ve belalara sabır 12- Vakur: Vakarlı Haysiyet korumaya mahsus tavır Kibre benzesede onu tam zıddı. 13- Şekur : Nimeti yerinde sarf eden olmak. 14- Raziy: Öz nefsi için şeriata aykırı olmayan her şeye razı olmak.

İyi ki Varsın; Eren Bülbül…

Resim
  Eren Bülbül’de Siyonist Haçlı ittifakının ve içimizdeki uzantıları işbirlikçi hain ve alçakların kurbanı oldu, şehit düştü, Cennetlere uçtu…   Eren sen Allah’ü Teâlâ’nın nasıl sevgili bir kulusun ki… Issız dağların başından mahzun gönlünle: “Kimse iyi ki varsın Eren demiyor!” diye bir dua ettin!   Duan kabul oldu.   Bütün Türkiye: “İyi ki varsın, Eren!” diye ağladı.   Allah’ü Teâlâ, bütün çocuklarımızı Eren Bülbül gibi şuurlu vatan ve milletine hizmet edenlerden eylesin!

En İyisi Derviş’in Hırkasını Çıkarın!

Resim
En İyisi Derviş’in Hırkasını Çıkarın! Bir gün yaralı bir kuş, Hz. Süleyman Aleyhisselâm’a gelerek, bir dervişin kanadını kırdığını söyler ondan şikâyetçi olur. Hz. Süleyman Aleyhisselâm kuştan bir dervişin onun kanadını kırdığını duyunca hemen dervişi yanına çağırtmış. Derviş gelince de ona sormuş: “- Sen niye bu kuşun kanadını kırdın?” Derviş cevap veriyor: “- Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim.” Ona doğru yaklaşınca kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o sırada kanadı kırıldı. Bunun üzerine Hz. Süleyman Aleyhisselâm kuşa dönüp sordu: “- Şimdi, bu adam da haklı. O sana gizlice yaklaşmamış. Sen niye kaçmadın? Kuş cevap vermiş: “- Ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’ü Teâlâ’dan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.” Hz. Süleyman Aleyhisselâm bu sefer kuşu

İşini İyi Yapmak

Resim
  İşini İyi Yapmak Seyyar bir şemsiye tamircisi, yol kenarında küçük bir kutu üzerine oturmuş, şemsiye tamir ediyordu. Tamirci, tamir edilecek yerleri dikkatle ölçüyor, yamayı itina ile 1yerleştiriyor, telleri tek tek deneyerek güçlendiriyordu. Adamı hayranlıkla seyreden bîr genç yanına yaklaştı: - İşinizi çok dikkatli yapıyorsunuz, dedi. Şemsiye tamircisi elindeki İşi bırakmadan: - Evet, ben, her zaman işimi İyi yapmaya çalışırım, diye cevap verdi. - Müşterileriniz, işinizi iyi veya kötü yaptığınızı ancak siz gittikten sonra anlayacaklar. - Evet, haklısınız. - Bu tarafa tekrar mı geleceksiniz? - Hayır. Genç artan bir hayranlık ve merakla sordu: - O halde niçin bu kadar titizsiniz? Tamirci: - O zaman, benden sonra buradan geçecek tamircinin İşi kolaylaşacak. Ben, eğer kötü malzeme kullanır, işimi baştan savma yaparsam, halk bunu er geç anlayacak ve ondan sonra buradan geçen tamirciye kimse iş vermeyecek. Allah Celle Celâlüh, kuluna verdiği nimeti onun üzerin

Nefsini İyi İdâre Edebilen Akıllıdır

  Nefsini İyi İdâre Edebilen Akıllıdır   Ebû Zeyd Abdurrahman Meczûb Rahmetullahi Aleyh hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. 909 (m. 1504)’de Fas'ın Atlantik sahilinde Aynü’l-fitr köyünde doğdu. 922'de (1516) Miknâs’da vefat etti. Hikmetli sözleri vardır. Buyurdu ki:   ·      Kalb temiz olursa, dilden güzel sözler meydana çıkar. Çünkü kalbin mahsûlü, dilin sermâyesidir. ·      Dünyâ öyle bir topraktır ki, üzerindekini kendi besler, büyütür ve yine onları kendisi yer. İbret ile bakıldığında, yerde halı gibi serili olan bu toprakta, bizden önce gelip yaşayanların hep uzvlarının olduğu görülür. Aslında bastığımız, toprak değil, önce yaşayanların yüzleri, yanakları ve diğer âzâlarıdır. İşte dünyânın aslı budur. Bunu bilip, ona göre hareket etmek lâzımdır. ·      Hikmetin başı Allah korkusudur. ·      Bir kimsede benlikten eser bulunduğu müddetçe, kemâl (olgunluk) mertebesine çıkamaz. ·      Kendisinden daha fazla ilmi olan bir kimseyi görüp de, ondan, kibir ve gu

Harvard Psikologlarına Göre: “İyi Ve Zeki” Çocuklar Yetiştiren Ebeveynler Bu 5 İşi Yapıyor

  Harvard Psikologlarına Göre: “İyi Ve Zeki” Çocuklar Yetiştiren Ebeveynler Bu 5 İşi Yapıyor   1-       Çocuklarınızla kaliteli zaman geçirin. Çocuklarınız bir Xbox veya iPhone'u çok sevebilir. Fakat birebir bağlar oluşturmayı daha çok isterler. Onlarla birlikte, onların sevdiği şeyleri yapın. Çocuklar bunu iyi bir deneyim olarak hatırlayacaklardır. 2-       Çocuklarınıza diğerlerini önemsemeyi öğretin, yüksek etik (ahlâki) değerler verin. Bu, çocuğunuzun doğru şekilde sosyalleşmesini sağlar. Dahası, ona karşı verdiğiniz taahhütleri yerine getirmeye de hazır olmalısınız. Aksi takdirde sizden "sözünü tutmamayı" ve "yalan söylemeyi" öğrenir. Sorumlulukları ve yükümlülükleri çocuğunuza her zaman hatırlatmanız gereken şeylerdir. Erken yaşlarda bile sorumlu ve yükümlü olmalıdırlar: Ev işleri, okul sorumlulukları, görgü kuralları, arkadaşlara karşı yükümlülükler ve başkalarına verilen vaatler gibi… 3-       Çocuklarınıza başkalarını takdir etmeyi ve yapıla

İnsanların En İyisi, Onlara Faydası Çok Olanıdır...

  İnsanların En İyisi, Onlara Faydası Çok Olanıdır...   Salim Köklü Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlânın farzlardan sonra en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir.)   İnsanın ömrü çok kısadır. Sonsuz olan ahiret hayatında insanın karşılaşacağı şeyler, dünyada yaşadığı hâle bağlıdır. Aklı başında olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünya hayatında, hep, ahirette iyi ve rahat yaşamaya sebep olan şeyleri yapar. Ahiret yolcusuna lazım olan şeyleri hazırlar. Allahü teâlânın kullarına hizmet etmek, faydalı olmak için çalışır! Rabbimizin kullarına hizmet etmekle dünyada ve ahirette nimetlere kavuşacağını düşünür! İnsanlara karşı yumuşak olur, onlara iyilik eder, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla yapar. Bu sûretle Allahü teâlânın rızasını kazanmaya çalışır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, bazı kullarına dünyâda çok nimet vermiştir. Bunları, kullarına faydalı olmak için yaratmıştır. Bu nimetleri Allahü teâlânın kullarına