Zamanın Kıymeti ve Zamanı İyi Değerlendirmek
Zamanın
Kıymeti ve Zamanı İyi Değerlendirmek
Kur’an-ı Kerim’in pek çok
ayetinde de zamanın önemine işaret edilmiştir:
“Asra (ikindi vaktine) yemin
olsun ki, insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler)
işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler
müstesnadır.” (Asr Sûresi: 1-3).
“Bir işi bitirince hemen
başka bir işe giriş ve yalnız Rabbine yönel.” (İnşirah Sûresi: 7-8).
“Nihayet onlardan birine ölüm
gelip çattığında: “Rabbim! Beni geri çevir, belki yapmadan bıraktığımı
tamamlar, iyi işler işlerim!” der.” (Mü’minun Sûresi: 99-100).
Peygamber Efendimiz Sallallahü
Aleyhi Vesellem, kıymeti ancak elden çıktıktan sonra anlaşılacak beş şey
konusunda bizleri uyararak şöyle buyuruyor:
“Beş şey gelmeden önce, beş şeyin kıymetini bilin.
İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin, hastalık gelmeden önce sıhhatin, meşguliyet
gelmeden önce boş vaktin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin ve ölüm gelmeden
önce hayatın.” (Buhari).
Dikkat edilirse hadis-i
şerifteki uyarıların çoğu, hep zamanla, zamanı yerli yerinde kullanmakla
ilgilidir.
Zaman Allah’ın koyduğu
kanunlar icabı akıp gider. Dünya hayatında pek çok şeyi satın almak veya geri
getirmek az çok mümkündür; geçen zamanı asla… Geçen zaman asla geri
getirilemez, dondurulup bekletilemez, satın alınamaz, borç verilemez, borç
alınamaz.
Onun için zamanın her anını
iyi planlamak ve vaktinde değerlendirmek gerekir. Eskilerin dediği gibi:
“Geçmiş (mazi) geçip gitmiştir, gelecek ise sır ve bilinmezliklerle doludur,
sadece yaşamakta olduğu an insana verilmiştir.” İnsan ancak içinde olduğu vakti
değerlendirir. Fırsat eldeyken imkân varken onu Allah Teâlâ’nın razı olacağı
şekilde değerlendirmek en akıllıca davranıştır.
Hasan Basri hazretleri şöyle
der:
“Öyle insanlar gördüm ki,
onlar, sizin para ve altına (dirhem ve dinara) karşı olan hırsınızdan daha
ziyade, vakitlerini iyi değerlendirme konusunda hırslı idiler. Ey kardeşlerim,
insan dediğin zamandan ibaret. Hayatından bir gün geçince senin bir parçan
gitmiş demektir.”
Dünya dediğimiz üç gündür:
Dün, bugün ve yarın.
Dün geçti, yarın meçhul, sen
içinde bulunduğun anı, zamanı ve fırsatı değerlendir.
Dün yapman gerekip de
yapamadıklarını telafi etmeye çalışarak, yapmaman gerekip de yaptıklarına tevbe
ederek değerlendir bugününü. Yarına çıkamayacağını düşünerek işlerini ertelemeden
sarıl elindeki vakte.
Yorumlar
Yorum Gönder