Kayıtlar

Ocak 24, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Abdullah Harrâz Rahmetullahi Teâlâ Aleyh Buyurdular ki:

Abdullah Harrâz Rahmetullahi Teâlâ Aleyh Buyurdular ki: ·      “Dünyâya gelen bir canlı Allahü teâlâdan ümid ettiği şeye kavuşunca hayâtını vermiş ne ehemmiyeti var?” ·      “Bizim yolumuz fütüvvettir (cömertliktir). Yâni kimseden bir şey istemek değildir.” ·      “Kulların en aşağısı, namazını ve tesbîhini kendi gözünde büyülten, yaptığı ibâdetler sebebiyle, Allahü teâlâ katında kıymeti olduğunu zanneden kimsedir. Eğer Allahü teâlânın ihsânı ve rahmeti olmasaydı, peygamberlerin (aleyhimüsselâm) işlerinin bile ne kadar zor olduğu görülürdü. Nasıl böyle olmasın. Peygamberlerin en üstünü ve Allahü teâlâya en yakın olan Resûlullah efendimiz bile, Allahü teâlânın rahmetinin kendisini örttüğünü buyurmuşlardır.” ·      “Kulluğun en güzeli, kulun Allahü teâlânın verdiği nîmetler karşısında, şükürden âciz olduğunu bilmesidir.” ·      “Sabrın alâmeti şikâyeti terk, musîbet ve sıkıntıları gizlemektir.” ·      “Açlık zâhidlerin, dünyaya düşkün olmayanların; zikir âriflerin gıdâsıd

Nasıl Namaz Kılarsın?

Resim
Nasıl Namaz Kılarsın? Birisi Hâtim-i Esâm Rahmetullahi Aleyh’e; “Nasıl namaz kılarsın?” diye sordu. O da şöyle buyurdu: “Namaz vakti gelince temiz bir kalp ile niyet ederek abdest alırım. Abdest uzuvlarımı yıkar, kalben de tövbe ederim!” “Sonra câmiye giderim. Mescid-i Harâm’ı gözümün önüne getirir, Makâm-ı İbrâhim’i iki kaş arasında tutar, Cennet’i sağımda, Cehennem’i solumda, sıratı ayaklarımın altında, can alıcı meleği arkamda düşünür, Kalbimi Allah’ü Teâlâ’ya ısmarlar, sonra ta’zîmle Allah’ü ekber der, hürmetle kıyam, heybetle kırâat, tevâzuyla rükû, tazarru ile (kendini alçaltarak) secde, hilm ile cülus (tehıyyattaki oturuş), şükürle selâmı yerine getiririm. Benim namazım böyledir.”

Dertlerin, Belaların Gitmesi İçin...

Dertlerin, Belaların Gitmesi İçin... ·      İstiğfar, insanı her murada, afiyete kavuşturur. Şifa için; tövbe etmeli, istiğfarı çok okumalı. ·      Molla Ca’fer hazretleri bir dersinde şunları anlattı: ·      Günah işleyince, hemen [kalb ile] tövbe ve [dil ile] istiğfar etmelidir! Kalbe gelen her sıkıntı ve karartı; tevbe, istiğfar ve pişmanlık ile ve Allahü teâlâya sığınarak kolayca giderilebilir. ·      Fakat, bu alçak dünya için gelen karartı, leke, kalbi büsbütün karartır. Bunu temizlemek çok güç olur. “Dünyaya düşkün olmak, günahların başıdır!” hadis-i şerifi bunu göstermektedir. ·      Hazret-i Ali (radıyallahu anh) buyuruyor ki: Ebu Bekir Radıyallahü Anh doğru sözlüdür. Ondan işittim ki, Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem “Günah işleyen biri, pişman olur, abdest alıp namaz kılar ve günahı için istiğfar ederse, Allahü teâlâ, o günahı elbette affeder. Çünkü Allahü teâlâ, Nisa sûresi yüz onuncu âyetinde: ‘Biri günah işler veya kendine zulmeder, sonra pişman olup, A

Yüreklere dokunan sözler

Resim