Kayıtlar

Senden etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Senden Meded Senden Meded

  Senden Meded Senden Meded   Ey Vâhid-ü Ferd-ü Samed, Senden meded senden meded Ey Lem yekûn küfüven Ehad, Senden meded, senden meded   Zulmânî nûrânî hicâb, Açılsın olsun feth-i bâb, Ref’et cemâlinden nikâb, Senden meded, senden meded!   Ey katreyi ummân eden, Ey nutfeyi insân eden, Ey derdlere dermân eden, Senden meded, senden meded!   Kurtarmayınca Yaradan, Dil kurtulur mu yaradan, Döndürme yüz bî-çâreden, Senden meded, senden meded!   Kurtarmayınca yaradan, Dil kurtulur mu yaradan, Döndürme yüz bî-çâreden, Senden meded, senden meded!   Yâ Rab Hüdâyî derd-i mend, Âvâre kaldı müstemend, Vaslından olsun behre-mend, Senden meded, senden meded!   Azîz Mahmud Hüdâyî Kuddise Sirrûh

Ey Allah’ım! Senden İstiyorum!

  Ey Allah’ım! Senden İstiyorum!   Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdülillahi Rabbilâlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashâbihi ve sellim.   Vessalatü vesselamü âla rasülina muhammedin ve âla alihi ve sahbihi ecmaîn. ... Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin ve ala alihi we sahbihi ecmain.   ·      Ey Allah’ım! Senden istiyorum! ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in hakkı için. ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in hürmetine... ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in fazileti hürmetine... ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in azameti hürmetine... ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in büyüklüğü hürmetine... ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in güzelliği hürmetine... ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in mükemmelliği hürmetine... ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in heybeti hürmetine... ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in mertebesi hürmetine... ·      Bismillâhirrahmânirrahîm’in izzeti hürmetine... ·      Bismillâhirrahmâni

Ya İlâhi Senden Bir Dileğim Var

Ya İlâhi Senden Bir Dileğim Var   Yâ İlâhi senden bir dileğim var, Kapından sürüp de dara düşürme... Öter bülbüllerin ah-û can kuşu, Maksudu giryana, hara düşürme...   Ağlıyor kulların alnı secdede, Affını ver ya Rab dara düşürme... Ağlıyor kulların alnı secdede, Affını ver ya Rab dara düşürme...   Cemalin nurudur aşığın canı, Âşık feda etmiş ezelde kanı, Ey bu can mülkünde ruhun sultanı, Aşkından başka bir hara düşürme...   Kadir Mevla'm ateş atma özüme, Dünya malı görünmüyor gözüme, Yâ İlâhi sen bak benim yüzüme, Cehennem ateşi ile dağlama…   Sen sinemdeki ben, ben gibi durân, Sinemin üstünde hâtsız oturân, Ey gönlümü yâkıp, kâlbimi bilen. Derdimi dermânsız hâle düşürme...   Malûmundur hâlim Ey Yüce Rahman! Gizli saklı nem var, hep sana ayan, Ey rahmeti sonsuz, lütfu bir payan Gönlümü yüzde bir dara düşürme...   Ağlıyor kulların alnı secdede, Affını ver ya Rab dara düşürme... Ağlıyor kulların alnı secdede, Affı

Senden Vazgeçmeyiz

  Senden Vazgeçmeyiz Nice yollar aşmadık mı? Gönülde bir olmadık mı? Şahit oldu yedi düvel Zoru kolay yapmadık mı?   Sende biz sevdayı gördük, Senin davanla büyüdük. Ay yıldızı yaren bilip, Senin izinde yürüdük…   Ah sözümüz söz olsun ki, Bu söz özümüz olsun ki, Sen varsan, umudumuz var; Biz senden vazgeçmeyiz ki…

Kadir Mevlâm Senden Bir Dileğim Var

Kadir Mevlâm Senden Bir Dileğim Var   Kadir Mevlâm senden bir dileğim var, Muhannes kuluna muhtaç eyleme! Cennet-i alayı nasib et bana, Sırat köprüsünden yolum bağlama!   Kapımıza kara deve çökünce, Fırtınası şol âlemi yıkınca, Cehenneme kul seçilip çıkınca, Kadir Mevlâm o kullardan eyleme!   Kadir Mevlâm ateş atma özüme, Dünya malı görünmüyor gözüme, Kadir Mevlâm sen bak benim yüzüme, Cehennemin ateşiyle dağlama!   Karacaoğlan hata çıkmaz dilimden, Kocadım da hayır gelmez elimden, Kadir Mevlâm asla geçmez kulundan, Deli gönül ah çekip de ağlama!   Karacaoğlan

Allah’ım Senden Cömertliğin Kadar İstiyoruz…

          İçi bal fıçılarıyla dolu bir gemi limana yaklaştı. İşçiler bal fıçılarını boşalttıkları sırada fakir olduğu her hâlinden belli olan yaşlı bir kadın elinde küçük bir kâseyle çıka geldi.           Balların sahibi olan tâcirin yanına gidip, kendisine kâse dolusu bal vermesini istedi. Tâcirin sessiz kalıp kendisine bal vermediğini gören yaşlı kadın ümitsizce geri döndü...         Yaşlı kadın oradan ayrılınca tâcir, olaya şahit olan genç çalışanını çağırıp yaşlı kadını takip etmesini ve evine bir fıçı dolusu bal götürmesini söyledi.           Genç adam şaşırıp kalmıştı:         “- Kadıncağız sizden azıcık bal istedi, vermediniz; şimdi ise bir fıçı bal gönderiyorsunuz!”         Tacir cevap verdi:          “- Ey genç! O kendi miktarınca ve ihtiyacı kadar ister, ben de kendi miktarımca ve gücüm kadar bağışladım...”             “- Allah'ım! Bizim ihtiyaç kâselerimiz küçük ve derinliği azdır...” Biz ne istenmesi gerektiğini veya nasıl istenmesi gerektiğini bilmeyi

Ey Allah'ım Beni Senden Ayırma

Ey Allah'ım Beni Senden Ayırma   Ey Allah'ım beni senden ayırma! Beni senin didarından ayırma...   Seni sevmek benim dinim imanım, İlahi din-ü imandan ayırma...   Şeyhim güldür ben anın yaprağıyım, İlahi yaprağı gülden ayırma...   Ben ol dost bahçesinin bülbülüyüm, İlahi bülbülü gülden ayırma...   Balığın canını suda dediler, İlahi balığı gölden ayırma...   Eşrefoğlu senin kemter kulundur, İlahi kulu sultandan ayırma...   Eşrefoğlu Rumi Kuddise Sirrûh

Ya İlâhi Senden Bir Dileğim Var

  Ya İlâhi Senden Bir Dileğim Var   Ya ilâhi senden bir dileğim var, Kapından sürüp de, dara düşürme. Öter bülbüllerin, ahu can kuşu, Maksudu giryana, hara düşürme.   Cemalin nurudur, aşıkın canı, Âşık feda etmiş, ezelde kanı Ey bu can mülkünde ruhun sultanı, Aşkından başka bir, hara düşürme.   Kadir Mevla’m, ateş atma özüme, Dünya malı, görünmüyor gözüme   Ya ilâhi sen bak, benim yüzüme, Cehennem ateşi ile dağlama.   Sen sinemdeki ben, ben gibi duran, Sinemin üstünde hatsız oturan, Ey gönlümü yakıp, kalbimi bilen. Derdimi dermansız hale düşürme.   Malumundur halim Ey Yüce Rahman Gizli saklı neyim var, hep sana ayan, Ey rahmeti sonsuz, lütfu bir pâyan, Gönlümü yüzde bir dara düşürme,

Sanma Ey Hace ki Senden Zer ü Sim İsterler

  Sanma Ey Hace ki Senden Zer ü Sim İsterler   Sanma ey hace ki senden zer ü sim isterler, Yevme la yenfau da kalb-i selim isterler… (Ey efendi! Sanma ki senden altın ve gümüş isteyecekler; Hayır, Yevme la yenfau da ancak masivadan temizlenmiş, tertemiz bir kalp isterler) Beyitte Şuara suresinin 88 89 ayetlerini telmih mevcut olup; (Yevme la yenfau malun vela benun / Illa men eta'llahe bi kalbin selim) Buyurulmaktadır. Mealen O gün (kıyamette) mal da fayda vermez evlâtlar da / Ancak sağlam bir kalp ile Allah'ın huzuruna gelenler müstesna demek olur ki şair ahirete temiz kalp ile gitmek gerektiğini vurgulamaktadır…   Berzah-ı havf ü recadan geçe gör nakam ol, Dem-i ahirde ne ummid ü ne bim isterler… Korku ve ümit merhalesinden geçip nakam olmaya bak; Yoksa son nefeste ne korku ne de ümit işe yaramaz…   Unutup bildiğini arif isen nadan ol Bezm-i vahdette ne ilm ü ne âlim isterler Eğer arif isen bildiklerini (vesveselerini) unutup bilmezlik makamı

Yâ İlâhi Senden Bir Dileğim Var

Yâ İlâhi Senden Bir Dileğim Var Yâ ilâhi senden bir dileğim var, Kâpındân sürüp de, dârâ düşürme. Öter bülbüllerin, âhu cân kuşu, Mâksudu giryânâ, hârâ düşürme. Öter bülbüllerin, âhu cân kuşu, Mâksudu giryânâ, hârâ düşürme. Cemâlin nurudur, âşıkın cânı, Âşık fedâ etmiş, ezelde kânı. Ey bu cân mülkünde ruhun sultânı, Âşkındân bâşkâ bir, hârâ düşürme. Ey bu cân mülkünde ruhun sultânı, Âşkındân bâşkâ bir, hârâ düşürme. Kâdir Mevlâm, âteş âtmâ özüme, Dünyâ mâlı, görünmüyor gözüme, Yâ ilâhi sen bâk, benim yüzüme, Cehennem ateşi ile dağlama. Yâ ilâhi sen bâk, benim yüzüme, Cehennem âteşi ile dağlama. Sen sinemdeki ben, ben gibi durân, Sinemin üstünde hâtsız oturân, Ey gönlümü yâkıp, kalbimi bilen. Derdimi dermansız hâle düşürme. Ey gönlümü yâkıp, kâlbimi bilen. Derdimi dermansız hâle düşürme. Mâlumundur hâlim Ey Yüce Râhmân! Gizli sâklı neyim var, hep sânâ âyân, Ey râhmeti sonsuz, lütfu bir pâyân, Gönlümü yüzde bir

Allah'ım, Senden Senin Hükmüne Razı Olan Bir Nefis istiyorum! (Dua)

Allah'ım, Senden Senin Hükmüne Razı Olan Bir Nefis istiyorum! (Dua) اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ نَفْسًا بِكَ مُطْمَئِنَّةً تُؤْمِنُ بِلِقَائِكَ وَتَرْضَ بِقَضَائِكَ وَتَقْنَعُ.بِعَطَائِكَ Okunuşu: Allâhümme innî es'elüke nefsen bike mutmainneten tü'minü bi ligâike ve terdâ bi gadâike ve terdâ bi gadâike ve takneu bi atâike! Anlamı: Allah’ım senden sana kavuşacağına inanan, hükmüne razı olanı verdiklerine kanaat eden ve seninle itminana ermiş bir nefis istiyorum!” Kaynak: Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, 8/99

Allah’ım Senden Sana Sığınırım

Allah’ım Senden Sana Sığınırım Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Bir gece Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in yanımda olmadığını fark ettim, karanlıkta el yordamıyla bakınmaya çalıştım, (O’nu araştırırken) elim, ayağının tabanına temas etti. Secde vaziyetinde iki ayağını da dikmiş şöyle diyordu: عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا قَالَتْ: اِفْتَقَدْتُ النَّبِيَّ صَلّىٰ اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ذَاتَ لَلَيْلَةٍ، فَتَحَسَّسْتُ، فَإِذَا هُوَ رَاكِعٌ أَوْ سَاجِدٌ يَقُولُ: اَللّـٰهُمَّ   إِنِّي أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ، وَبِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْكَ، لاَ أُحْصِي ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلىٰ نَفْسِكَ Okunuşu: Allâhümme innî eûzü bi-rıdâke min sahatik, ve bi-muâfâtike min ukûbetik, ve eûzü bike minke, lâ uhsî senâen aleyke, ente kemâ esneyte alâ nefsike. Anlamı: Allah’ım! Senin gazabından rızana, azabından affına sığınırım. Ben Senden Sana sığınırım. Ben Seni lâyık olduğun şekilde medh ü senâ edemem. Sen kendini nas

“Senden büyük Allah var!”

“Senden büyük Allah var!” Padişahım çok yaşa!!! Osmanlı devlet geleneğinde hemen her padişaha uygulanan ve devlet törenlerinde dönemin padişahına dua niyetinde söylenen “Padişahım Çok Yaşa” sözü, asli manası incelenmediğinden, belki de yeterince önemsenmediğinden dolayı genç nesillere yanlış aktarılmış, akıllara yanlış kazınmıştır. Osmanlı devlet törenlerinde uygulanan ve teşrifat geleneklerinden biri sayılan padişah ve vezirler için söylenen güzel söz ve “Padişahım Çok Yaşa” nidaları, şimdilerde ise yerini el çırpmaya yani alkışa bırakmıştır. Uygulandığı dönemlerde ise hükümdara bir dalkavukluk, yalakalık değil halk tarafından: “Sen yaşa, sen yaşa ki devlet yaşasın, ülke yaşasın, millet yaşasın!” anlamına gelmekteydi. Devletin sağ olması milletin sağ olması, refah içinde yaşamak demekti. Bu sebeple padişahın bizzat iştirak ettiği törenlerde hep bir ağızdan söylenir, dualar ile devletin, milletin sağ olması niyaz edilirdi. Şimdilerde Sultan Abdülhamid Han’ın bazı m