Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Geldim Kapına...

  Geldim Kapına...   Şu yalan dünyadan koştum hızınan, Dolana dolana geldim kapına… Kirli çamurlara düstüm hızınan, Belene belene geldim kapına...   Nefsimin elinden bir oyun oldum, Kapandı gözlerim kör beyin oldum, Kendi bir canavar ben koyun oldum, Dalana dalana geldim kapına...   Tuttu kollarımı sardı bilekten, Pınar diye su içirdi gölekden, Değirmene girdim ince elekten, Elene elene geldim kapına...   Al götür ruhumu cennet şehrine, Dayanamaz oldum dünya kahrına, Sel oldum karıştım Fırat nehrine, Bulana bulana geldim kapına...   Bazan gemilerden bazan sallardan Bazan sahralardan, bazen çöllerden Aç ve susuz perişan uzak yollardan Dilene dilene geldim kapına...   Mah cemalin görmek hayalim düşüm, Ben yaslı gezerim eğiktir başım, Toprak oldum üzerimde gözyaşım, Sulana sulana geldim kapına...   Doğanay kapına çekmiş göçünü, Affeyle yüzüme vurma suçumu, Ellerime kelep ettim saçımı, Yoluna yoluna geldim kapına...  

Ey Sözlerin Aslın Bilen

Ey Sözlerin Aslın Bilen   Ey sözlerin aslın bilen, gel de bu söz nerden gelir, Söz aslını anlamayan, sanır bu söz benden gelir.   Söz var kılar gönülü şad, söz var kılar bilişi yad. Eğer horluk, eğer izzet, her kişiye sözden gelir.   Söz karadan aktan değil, yazıp okumaktan değil, Bu yürüyen halktan değil, halik avazından gelir.   Ne elif okudum, ne cim, ne varlıktandır kelecim, Bilmeye yüz bin müneccim, talihim yıldızdan gelir.   Şule bize aydan değil, aşk eri bu soydan değil, Rızkımız bu evden değil, deryayı ummandan gelir.   Evvel gönül levhinde Hak, yazmıştı çünkü bir varak, Bu şimdi okunan sebak, ezeli azaldan gelir.   Evvel hitap kılar cana, canı ondan gelir tene, Biz aletiz bahane ayrık ne elimizden gelir.   Aklımız o levhe bakar, gizli marazlarım açar, Söz gelir gönlüme akar, söz dile ansızın gelir.   Biz bir bahane arada, ayrık de elden ne gele, Çünkü Hak emreder cana, bu keleci ondan gelir.   Yunus bu dert ile ah et, k

Ko Ölmek Endişesin, Âşık Ölmez Bakidir!

Ko Ölmek Endişesin, Âşık Ölmez Bakidir!   Ko ölmek endişesin, âşık ölmez bakidir, Ölmek senin nen ola, çün canın ilahidir.   Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın, Çünkim işe yararsın, korku fesat davadır.   Nazar kıl bu gevhere, ya bu bir gizli nura, Nur nasıl yavı vara, çün Hak nazargahıdır.   Kalu bela denmeden kadimden biley idik, Key anlagıl neydiğin, bilişin kandağıdır.   Şükreylegil Halik'e, o olur hayyül beka, Ona doğru mutlaka şükür ile varadur.   Ezeli biliş idik, birliğe yetmiş idik, Sen bu surete bakma, vücut can yolcusudur.   Bu ezeli birliği, ya bu cihan dirliği, Ya bu gönül erliği bil kudret budağıdır.   Yadlık yoktur bilene, dirlik tuta gelene, Bilelik söyleyene vuslat yolu kavidir.   Hükmü revan mülküne o işi kendi bile, Çün iş geldi hasıla bu mülk varlık evidir.   Yunus beşaret sana, gel derler dosttan yana, O kimseye o ana, kullun yerci aslıdır.   (Yunus Emre Rametullahi Aleyh)

Cebrail Aleyhisselâmın Dilinden Namaz

Cebrail Aleyhisselâmın Dilinden Namaz   Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki... “- Ümmetimin önünde muhakkak 5 yokuş vardır. Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh sordu: “- Nedir bu yokuşlar Ya Rasûlullah?” Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular ki: “1- Ölüm ve onun zorluğu,” “2- Kabir ve onun yalnızlığı,” “3- Münker ve Nekir'in sualleri ve Onların heybetleri,” “4- Terazi ve onun hafifliği,” “5- Sırat Köprüsü ve onun inceliği.” Hz Ebubekir Radiyallahü Anh, bu sözü işitince öyle çok ağladı ki onunla birlikte yedi kat gök ve melekler ağladı. Bunun üzerine Cebrail Aleyhisselâm indi ve dedi ki: “- Ya Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem Ebu Bekir Radiyallahü Anh'a söyle ağlamasın şu sözü işitmedi ki: “- Ölümden başka her şeyin çaresi vardır!” Sonra Cebrail Aleyhisselâm şöyle buyurdu: “1- Her kim sabah namazını kılarsa; ölüm ve onun zorluğu kolay olur.” “2- Her kim öğle namazını kılarsa; kabir ve darlığı ona kolay olur.” “3- Her k

Etme

  Etme   Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.   Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.   Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.   Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için… Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.   Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi, Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.   Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan. Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.   Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan. Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.   Âşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer; Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.   Ey, cennetin cehennemin elinde olduğu kişi, Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.   Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize, O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.   B

Anneler Günü

Anneler Günü   Rabbimiz sağ olan annelerimize uzun ömürler versin! Ölenlere gani gani rahmet eylesin! Bütün erkeklerimizi ve hanımlarımızı Batının kokuşmuş ve iğrenç değerlerinden kurtarsın! İslâmiyet’in Asr-ı Saadetteki ulvi değerleriyle donatsın! Âmîn velhamdü lillâhi Rabbil âlemin!

Önemliden Daha Önemli, Acayip Olandan Daha Acayip…

Önemliden Daha Önemli, Acayip Olandan Daha Acayip …   İmam-ı Şafî Rahmetullahi Aleyh’e soruldu: “- Ey imam! Bizleri öyle şeylere yönlendir ki, önemliden daha önemli, acayip olandan daha acayip, zor olandan daha zor, yakın olandan daha yakın olsun!”. O da buyurdu:   “- İnsanların tevbe etmesi gereklidir, lâkin günahları terk etmesi daha önemlidir!” . “- Hayat şartlarında zamanını boşa geçirmek acayiptir. Lâkin insanların dünya ve ahiretin hayat şartlarından gafil olması daha acayiptir!”. “- Musibetler özerinde sabır etmek zordur. Lâkin sevapların elden çıkması daha zordur!”. “- Arzu ve istenilen şeylerin tamamı yakındır. Lâkin ölüm hepsinden daha yakındır!”. Diye cevap buyurdular...

Sırat Köprüsü Nasıl Bir Yer? İlk Kimler Geçecek?

Sırat Köprüsü Nasıl Bir Yer? İlk Kimler Geçecek?   Bundan sonra cehennem köprüsü kurulur. Ümmetini onun üstünden en evvel geçiren ben olurum. O gün rasûllerin duaları “ اَللّٰهُمَّ سَلِّمْ سَلِّمْ : Allâhumme sellim sellim: Allah’ım, selâmet ver, selâmet ver!”dir. Sırat Köprüsü’nde saʻdân dikenlerine benzer birçok çengeller vardır. Sizler saʻdân dikenlerini gördünüz mü?” Sahâbîler:   “‒ Evet gördük yâ Rasûlallah!” dediler. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) devamla şöyle buyurdular: “‒ İşte bu çengeller saʻdân dikenlerine benzerler. Ancak şu var ki, ne kadar büyük olduklarını Allah Teâlâ’dan başka kimse bilemez. İşte bu çengeller insanları (kötü) amellerinden dolayı kapıp alırlar. Kimi kötü ameli sebebiyle helâk olur, kimi yere serilip (günâhı nisbetinde) yara aldıktan sonra kurtulur. Nihayet Allah Teâlâ kulları arasındaki meselelerde hükmünü tamamladıktan sonra, cehennem ehlinden Allah’tan başka ilâh olmadığına şehâdet edenler içinden dilediklerini çıkarmayı murâd edince melekleri

Komşunun Duası

Komşunun Duası   Dini bütün yaşlı ve fakir bir kadın her sabaha duâ ve hamd ile başlardı: “- Allah’ım, bize verdiğin nimetler için, Sana şükürler olsun.” Kadının sefaletine rağmen nasıl şükredebildiğine şaşıran yan komşusu hemen onu tersleyerek: “- Allah seni unuttu zavallım, unuttu!” derdi. Bir akşam komşusu yaşlı kadına oyun oynamak maksadıyla içinde meyve, sebze, ekmek vs olan torbayı kapısının önüne bıraktı. Ertesi sabah teyze kapıyı açıp da yiyecekleri görünce sevinçle: “- Bu gönderdiğin yiyecekler için, Sana şükürler olsun Allah’ım!” dedi. Bunun üzerine, onu seyreden komşusu seslendi: “- Allah seni unuttu be kadın! O yiyecekleri ben aldım!” Ancak yaşlı kadın hiç istifini bozmadı: “- Yüce Allah’ım! Sana ne kadar şükretsem azdır. Hem bu yiyecekleri göndermişsin, hem de parasını Seni unutup gaflete dalan bir kuluna ödetmişsin!”

Ahirete Yarayacak İşler

  Ahirete Yarayacak İşler   Süleyman bin Ceza Rahmetullahi Aleyh hazretleri buyurdu ki: “Bütün ibadetlerin kabul olmaları için; 1- Önce insanın Ehl-i sünnet itikadında olması ve ibadetlerin sahih olmaları, 2- Sonra, ihlâs ile yapılmaları 3- Ve insanın üzerinde kul hakkı bulunmaması şarttır.   Hadisi şerifte, “Başkalarına gösteriş için namazını güzel kılan, yalnız olduğu zaman böyle kılmayan, Allah’ü Teâlâ’yı tahkir etmiş olur!” ve “Sizde bulunmasından en çok korktuğum şey, şirki asgara yakalanmanızdır. Şirki asgar, riya demektir!” ve “Dünyada riya ile ibadet edene, kıyamet günü, ey kötü insan! Bugün sana sevap yoktur. Dünyada kimler için ibadet ettin ise, sevaplarını onlardan iste denir.” ve “Allah’ü Teâlâ buyuruyor ki, benim şerikim yoktur. Başkasını bana şerik eden, sevaplarını ondan istesin. İbadetlerinizi ihlâs ile yapınız! Allah’ü Teâlâ, ihlâs ile yapılan işleri kabul eder!” buyuruldu.   Resulullah Muaz bin Cebel Radiyallahü Anh’ı, Yemen’e vali olarak gönderirk

Müslümanın Korkması Gereken Hususlar...

Müslümanın Korkması Gereken Hususlar... Bir insan yaşadığı şu dünya hayatında imanını muhafaza edebilmiş ve imanla son nefesini verebilmişse bahtiyardır. İşte bu ona kâfi gelir...             Müslümanın bazı hususlarda çok korkması gerekmektedir. İmansız ölmekten korkmak...              En çok korkulması gereken şey bu olmalıdır. Bir insan yaşadığı şu dünya hayatında imanını muhafaza edebilmiş ve imanla son nefesini verebilmişse bahtiyardır. Bu ona kâfidir. Bu saâdete kavuştuktan sonra bütün dünya saltanatını birden kaybetmiş olsa bile, bir kıymet ifâde etmez. Allah korusun, imansız olarak ölen kişi, yaptığı hiçbir ibadetin, hiçbir iyiliğin karşılığını göremez, sonsuz olarak Cehennemde yanacaktır. İnsanoğlu, imkânları nisbetinde her şeyin en iyisini, en güzelini elde etmeye çalışır. Evin en güzelinde oturmak, arabanın en iyisine binmek ister ve buna benzer şeylerin en kıymetlisini kendisine yakıştırır. Bunlara sahip olunca da çocuklar gibi sevinir... Ölümün de en güzeli seçilmelidir. Ö