Kayıtlar

dilenci etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İbretlik Davranış

Resim
İbretlik Davranış Bir hanımefendi anlatıyor: "Biraz fasulye ve biraz pilav alarak bakır bir tepsiye koydum. Üzerine patlıcan, salatalık ve bir kaç tane kayısı ekledim... Tam dışarı çıkacaktım ki babam sordu: "- Nereye gidiyorsun kızım?" "- Ninem bunları kimsesiz yaşlı adama götürmemi söyledi!" diye cevap verdim. Bunun üzerine babam: "- Şöyle yap. Mutfaktan bir kaç tabak daha getir. Her bir şeyi ayrı tabağa koy ve tepsiyi güzelce düzenle. Yanlarına kaşık, bıçak ve bir bardak su da koy, öyle götür!" dedi. Dediklerinin hepsini yaptım ve elimdekileri dedeye götürdüm. Dönünce babama neden böyle yapmamı istediğini sordum. Babam : "- Yemek ikram etmek 'Mal' sadakasıdır. Bir şeyi düzgün vermek ise 'Gönül' sadakasıdır. Birincisi karnı doyurur; ikincisi ise kalbi doldurur. Birincisi, kimsesiz dedeye, yardım isteyen dilenci hissini verir. İkincisi, yakın bir dost, iyi bir misafir olduğu hissini verir." diye cevap

Ne Verirsen Elinle O da Gider Seninle…

Ne Verirsen Elinle O da Gider Seninle… Sık sık evinin kapısını çalıp: “- Ne verirsen elinle, o da gider seninle!” diye bir şeyler isteyen dilenciden bıkıp, oldukça rahatsız olan evin hanımı, bir gün yine aynı dilenci kapısını çaldığında ondan kurtulmaya karar verir. Dilenciye biraz beklemesini söyleyip mutfaktan bir ekmek alır ve ortasından yararak arasına peynir, zeytin yerleştirir. Tabii bu arada arasına haşarat öldürmede kullandığı kuvvetli zehirden dökmeyi de ihmal etmez. Dışarıya çıkıp ekmeği dilenciye uzattığında: Dilenci: “- Ne verirsen elinle, o da gider seninle!” deyip evden ayrılır. Artık dilenciden kurtulacağını sanan kadın: “- Bakalım bundan sonra o saçma sözlerle kimseyi rahatsız edebilecek misin?” diyerek söylenir. İyice acıkan dilenci, ileride bir caminin şadırvanında biraz önce kendisine verilen ekmeği çıkarıp tam yiyeceği esnada elini yüzünü yıkamakta olan bir askerin kendisine baktığını görür. Askerin halinden, yoldan geldiği ve yorgunluğu anlaşı

Şükretmeyen Dilenci

Şükretmeyen Dilenci Cenâb-ı Peygamberin torununun torunu İmâm-ı Ca’fer-i Sâdık rahmetüllahi aleyh Mina’da oturmuş sohbet ederlerken, yanlarına bir dilenci geliyor. Onlar o sırada üzüm yiyiyorlarmış. Dilenci: - “Bana bir şeyler verin!” diyor. Onlar da koparıp bir salkım üzüm uzatıyorlar. Dilenci: - “Ben üzüm istemem, bana para verin”, diyor. İmâm da: - “ Para yok!” diyor. Dilenci de oradan ayrılıyor. Fakat hemen pişman olup geri dönüyor ve: - “ Tamam üzüm alabilirim! ” diyor. İmâm, sana üzüm yok, yola devam diyor. Bir müddet sonra başka bir dilenci daha geliyor ve o da Allah rızası için bir şeyler istiyor. Ona da üzüm uzatıyorlar. Dilenci üzümü alıp: - “Yâ Rabbi ne merhametlisin, bu âciz kuluna bir salkım üzüm verdin!” deyince, bir salkım daha veriyorlar. Şükre devam edince, İmâm yanındakine: - “Paran var mı?” “Yirmi dirhem var!”, deyince. - “Ver!” deyip onu da dilenciye veriyor. Şükre devam ettikçe, İmâm çıkarıp bu defa gömleğini veriyor. Dilenci

Dilenci Kadın

Dilenci Kadın Nişabur'da Irakıya adlı ihtiyar bir kadın vardı. Kapı kapı dolaşarak bir şeyler dilenir ve onunla geçinirdi. Ne bulursa kanaat eder, bir şey bulamazsa da Allah'a şükrederdi. Öldükten sonra onu rüyada gördüler. “Halin nasıldır?” Diye sorduklarında şöyle anlattı:  — “Ben buraya geldiğimde bana, dünyadan ne getirdin? Diye sordular. Ben de, ah, ah! Ben bütün ömrümü dilencilikle geçirdim. Her kapıya vardığımda bana  “Allah versin” derler ve beni hep bu kapıya havale ederlerdi.  Şimdi siz de bana ne getirdin? Diye soruyorsunuz. Ben ne getirebilirdim ki, dedim. Bunun üzerine gaipten bir ses;  "Doğru söylüyor, bırakın onu!" dedi ve  "Beni şimdi buraya koydular, rahatım iyidir!" Diye anlattı. (Alıntı)

Herkes Ettiğin Bulur, Sanma ki Yanına Kalır!

Herkes Ettiğin Bulur, Sanma ki Yanına Kalır!”             Bir garip “Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır!” diyerek dileniyormuş. Kalbi kötülüklerle dolu bir kadın; Gariban dilencinin bu sözlerinden gıcık kapıyormuş. “Bir gün sana gösteririm!” diyerek planlar yapıyormuş. O garip “Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır!” diyerek o kötü kalpli kadının kapısını çalar. Çok sinirlenen kadın, ondan kurtulmaya karar verir. Dilenciye biraz beklemesini söyleyip mutfaktan bir börek alır ve ortasından yararak arasına fare zehirini yerleştirir. Dışarıya çıkıp böreği dilenciye uzattığında; Gariban, " Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır! " diyerek teşekkür eder. Daha da sinirlenen Gariban hızla içeri girerken; “Kimin yanına kalacak, kimin yanına kalmayacak biraz sonra görürsün!” der. İyice acıkan Gariban kasabanın çıkışında bir çeşme başında biraz önce kendisine verilen böreği çıkarıp tam yiyeceği esnada elini yüzünü yıkamakta olan bir askerin kendisine

PSV Taraftarlarından İnsanlık Dışı Hareket

Resim
PSV Taraftarlarından İnsanlık Dışı Hareket PSV taraftarının eğlenmek için mültecilere para ve yemek attıkları görüntü dünyayı ayağa kaldırdı. Madrid meydanında oturan ve maç saatini bekleyen PSV taraftarları eğlenmek için çevredeki dilenci kadınları seçti. Sıcak havada, kafede biralarını yudumlayan PSV’liler, dilenci kadınlara para atıp onları bir sağa bir sola koştururken, alınan her para sonrası “oley” çekti. Bununla da yetinmeyen Hollandalılar mültecilere şınav çektirip para verdikleri bardakların içine bira döktü. Bu son derece üzücü olaylar İspanyol TV şovu El Chiringuito tarafından canlı olarak yayınlanırken, sosyal medyada adeta deprem etkisi yarattı. PSV taraftarlarının Madrid'deki mültecilere yönelik yaptıkları aşağılayıcı hareketler dünya gündemine oturdu. UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki Atletico Madrid-PSV maçı öncesi yaşanan “insanlık dışı” olay izleyenleri şoke etti. PSV taraftarlarının mültecilere yaptıkları kısa sürede sosyal medyada büyük bir tepkiyl