Kayıtlar

sıkıntılar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Başımıza Gelen Sıkıntılar, İmtihan mıdır?

Başımıza Gelen Sıkıntılar, İmtihan mıdır?   İki Cihan Güneşi Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem’in buyurduğu: "Ben ilim şehriyim; Ali ise kapısıdır." (el- Cami’us-Sağir 1/415, Sevaiku'l-Muhrika 73; Tehzibu't-Tehzib 6/320; Müstedrek-i Hâkim 3/126) Hz. Ali Radiyallahü Anh'a sordular: "- Başımıza gelen sıkıntılar, imtihan mıdır; yoksa ceza mı?" İlmin kapısı cevap verdi: "- Eğer bizi Allah'ü Teâlâ’ya yaklaştırıyorsa imtihandır; uzaklaştırıyorsa cezadır." “Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır. Elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye (böyle yaptık.) Çünkü Allah, kendini beğenip övünen hiçbir kimseyi sevmez.” (Hadid Sûresi, 22)

Maddi Ve Manevi Sıkıntılardan Kurtulmak İçin Okunacak Zikir

  Maddi Ve Manevi Sıkıntılardan Kurtulmak İçin Okunacak Zikir   Hz. Cebrail Aleyhisselâm, Hz. Yakup Aleyhisselâm’a geldi ve: “- Rabbine yalvar!” dedi. Hz. Yakup Aleyhisselâm: “- Nasıl niyaz edeyim yalvarayım ey Cibril?”. Diye sorunca: Şöyle diye cevap verdi: يَا كَثٖيرَ الْخَيْرِ يَا دَائِمَ الْمَعْرُوفِ “- Ya Kesira’l-Hayri ya Dâime’l-Ma’ruf!” (Ey hayırı bol olan Allah’ım! Ey iyiliği devamlı olan Allah’ım!). Hz. Yakub Aleyhisselâm bu şekilde Allah’ü Teâlâ’yı zikredip dua etmeye devam etti. Nihayet Allah’ü Teâlâ, ona şöyle vahyetti. “- Sen bana öyle bir dua ettin ki çocukların ölmüş olsalardı bile onları bu duana karşılık senin için diriltirdim. Kaynak: (İbni Ebi’d-Dünya, El-Ferec Ba’de’ş-Şiddeh, s. 46)

Sıkıntılar Hakkında Bir Kaç Cümle

Sıkıntılar Hakkında Bir Kaç Cümle Ey mübarek kadın! İctimaî, maddi veya kişisel bir problemle karşılaştığın zaman şu adımları izle: 1- Kadere razı ol, sabret, endişelenme: Kalbinle, dilinle veya organlarınla Allah’ın takdirine öfke ifade eden davranışlarda bulunma. Allah’ın kazasına razı ol ve dilinle O’na hamd et. De ki: “Her durumda Allah’a hamd olsun. Allah’tan afiyet dilerim.” 2- Şöyle demelisin: “Biz Allah’tan geldik ve O’na dönücüleriz. Allah’ım! Şu musibetimin ecrini ver ve bunun ardından daha hayırlısını ver.” Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu diyenler hakkında “Mutlaka Allah bunun ardından daha hayırlısını verir” buyurmuştur. (Müslim) 3- Bağışlanma dilemeyi artır: eserde (sahabe sözünde): “Kim istiğfara devam ederse Allah ona her türlü tasadan kurtuluş ve her sıkıntıdan çıkış yolu verir…” buyrulmuştur. 4- Namaza koş: Abdest al ve iki rekât namaz kıl. Nitekim Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e bir iş sıkıntı verince namaz kılardı. 5- Allah ile ara

“Böyle Korkunç Rüya” Görülmedi

“Böyle Korkunç Rüya” Görülmedi Murat iyi kalpli dürüst birisi idi. Çok dindar değildi ama çoğu zaman namazlarını kılar, Cuma namazlarını kaçırmazdı. Fakir babasının aşırı gayretleri sayesinde öğretmen olmuştu. Hayalindeki mesleğe kavuşan Murat; Anadolu’nun bir köyünde göreve başlamış, köylüler onu çok sevmiş, o da köylüleri çok sevmişti. Atandığı ilk yıl aşkla çalışmaya başladı. İkinci yıl sanki biraz gevşemişti. Çevre köy öğretmenleriyle tanışan Murat onların haftalık köy pazarlarında okulu tatil ettiğini gördü. Her Çarşamba beş altı köyün merkezi bir köyde “Yöresel Pazar” kuruluyordu. Köylüler o gün hayvanlarını ve ürünlerini satıyordu. Yöre Pazarını bilen yakın şehirlerdeki esnaflardan da gelenler oluyor herkes ihtiyacını karşılıyordu. O gün Yöresel pazarın kahveleri dolup taşıyor boşta gezer insanlar hatta öğretmenlerin çoğu iskambil, okey oynuyordu. Murat oyun oynamazdı. Fakat arkadaşlarının yanına gide gele o da alışmıştı. Çayına kahvesine derken iş büyümüş Murat’ta d

Şifa Duası

Şifa Duası كَانَ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم يَعُودُ بَعْضَ أَهْلِهِ يَمْسَحُ بِيَدِهِ اليُمْنى وَيَقولُ: «اَللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ، أَذْهِبْ الْبَأسَ، واشْفِ، أَنْتَ الشَّافِي لَا شِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ، شِفَاءً لَا يُغَادِرُ سَقَماً» مُتَّفِقٌ عَلَيْه. Okunuşu: Kane ennebiyyi sallahallah’ü aleyhi ve sellem yeûdü ba’de ehlihi yemsehû  biyedihil yümna ve yekûl: Allahümme Rabbennasi, ezhibil be’se, veşfi, enteşşafî lâ şifae illâ şifâûke, şifaen lâ yüğadiru sekâmnen. Anlamı: Ey bütün insanların her türlü ihtiyacını karşılayıp onları terbiye eden Rab! Ey dertlilerin devası, bütün ıstırap ve sıkıntıları dindiren Allah’ım! Şifayı bizzat sen ver, zira hakikatte şifayı veren sadece sensin. Öyle bir şifa ihsan etki, hastalıktan eser bırakmasın. Buhari