Kayıtlar

Haziran 11, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ümm-i Ümare Radiyallahü Anha

Ümm-i Ümare Radiyallahü Anha             Eshabın kadın kahramanlarından             Ümm-i Ümare, Uhud gazasına, kocası Zeyd bin Asım, oğulları Habib ve Abdullah ile birlikte katılarak, şecaat ve kahramanlıklar gösterdi. Gazilere su dağıtmak ve yaralarını sarmak vazifesiyle katıldığı savaşın en şiddetli bir anında, Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimize saldıran bir müşriki atından aşağı düşürüp öldürdü. Ok, kılıç ve kalkan kullanarak düşmana saldırırken kendisi de birkaç yerinden yaralandı. Yaralı hâliyle kocasını ve oğullarını savaşa teşvik etti. Düşman, Resulullah efendimize hangi istikametten saldırırsa, hemen kocası ve oğullarıyla oradan müdafaa ederlerdi. Çarpışmaya koyuldum Ümm-i Ümare der ki: “Gündüzün başlangıcında Uhud’a vardım. Halk ne yapıyor bir bakayım dedim. Yanımda bir kirba ve içinde su vardı. Resulullahın yanına kadar gittim. Kendisi, o sırada Eshabı arasında bulunuyordu. Bu zamanda Müslümanlar savaş üstünlüğünü devam ettiriyorlardı. Müslümanlar

Yaşıyorsan Gel Şükret

Yaşıyorsan Gel Şükret Yaşıyorsan, gel şükret! Hiç doğmadan, ölen var! İsyan etme, dua et! Her şeyi, bir duyan var!   Kurumuş bir yapraksın! Bir et, kemik, topraksın! Bir gün yok olacaksın! Her şeyin, bir sonu var!   Hayat, sonsuzdur sanma! Mal, mülk yalandır, kanma! Sen de, şeytandan olma! Her şeyi, bir gören var!   Boşuna koşturursun! ‘Para’ deyip durursun! Namaz vakti geldi mi? Bin bahane bulursun!   Her şey, Mevlâm'ın yalnız! Öbür dünyadır... Sonsuz! Azrail geldiğinde... Sen de, kalırsın yalnız!   Ne verirsen elinle! O, gelecek seninle! Kırma kulu, dilinle! Mahşerde bekleyen var! https://www.youtube.com/watch?v=SRbr_sjj_wk (Alıntı)

Yatağa Yatarken Abdest Al ve Dua Et!

Yatağa Yatarken Abdest Al ve Dua Et! Ebû Ümâre Berâ İbni Âzib Radıyallahu Anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “- Ey falân! Yatağına yattığında şöyle dua et!”: اللَّهمَّ أسْلَمْتُ نفْسي إلَيْكَ، ووجَّهْتُ وجْهِي إِلَيْكَ، وفَوَّضْتُ أمري إِلَيْكَ، وألْجأْتُ ظهْرِي إلَيْكَ. رغْبَة ورهْبةً إلَيْكَ، لا ملجَأَ ولا منْجى مِنْكَ إلاَّ إلَيْكَ، آمَنْتُ بِكِتَابِكَ الَّذي أنْزَلْتَ، وبنبيِّك الَّذي أرْسلتَ، “Allah’ım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana ısmarladım, işimde sana güvendim. (Rızânı) isteyerek, (azâbından) korkarak sırtımı sana dayadım, sana sığındım. Sana karşı yine senden başka sığınak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin peygambere inandım.” Eğer bu duayı yapıp yattığın gece ölürsen, iman üzere ölürsün, ölmez de sabaha çıkarsan hayra kavuşursun.”   (Buhârî, Vudû 75, Daavât 6; Müslim, Zikr 56-58. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 98) Buhârî ve Müslim’in Sahîh’lerinde (gösterilen yerlerde) yine Berâ İbni Âzib

Rızkı Yiyen Öldü, Veren Değil...

Resim
Rızkı Yiyen Öldü, Veren Değil...     Kocası savaşta Şehit olan kadına taziyeye gelen komşuları üzgün bir şekilde; “- Şimdi ne yapacaksın?” “- Ne yiyip içeceksin?” “- Sana kim bakacak?” diye sorunca. Kadıncağız cevap verir; “- Yahu niye üzülüyorsunuz? Rızkı yiyen öldü, veren değil...”