Kayıtlar

Ekim 29, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Derdimendim

Derdimendim Derdimendim yâ Rasûlallah, devâ ol derdime, Destgir ol, yâ Habiballah, bu asî mücrime! Sen şefâat kânı varken, yalvarayım ben kime? Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım.. Bûy-i vaslındır, muattareyleyen sünbülleri, Nur cemâlinden eserdir, bağ-ı aşkın gülleri, Gül cemâlindir Habîbim, mesteden bülbülleri, Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım Cânını cânâne kurban eyliyor pervâneler, Bezm-i vaslın neş’esinden, gaşyolur mestâneler, Aşıkın gözyaşlarından, doldu hep peymâneler, Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım.. Ermek istersen, O şâh’ın himmet-ü imdâdına, Cânü dilden âşık ol sen; ‘İsm-i zât’evrâdına, Ses verir (Ulvî) ; melekler âteşin feryâdına, Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım. Ali Ulvi KURUCU

İngiliz Fitnesi

İngiliz Fitnesi 1800’lü yıllarda; Hindistan Yeni Delhi’nin bir Hindu mahallesinde iki kişiden biri yularından tutarak, diğeri arkasından sopayla vurarak; bir ineği götürür. Hindular sorar: - İneği nereye götürüyorsunuz? - Kurban keseceğiz! - Siz ineği nasıl kesersiniz? İnek bizim kutsal tanrımız derler… İleri geri tartışma çıkar. Hindular bir anda kalabalıklaşır. İneği götüren adamları kovalarlar. Adamlar sarık ve sakallarını çıkarıp atarak, İngiliz elçiliğine sığınırlar. Daha sonra Hindular, Müslüman mahallesine saldırırlar. 60’tan fazla Müslüman katledilir. Meğer o sakallı sarıklı adamlar İngiliz’miş, sakalları bile takma sakalmış. Amaç fitne çıkarmak…

Iraklı Türklerin Tarihi

Iraklı Türklerin Tarihi Iraklı Türklerin tarihi yani Irak’a gelişi Anadolu Türklerinin Anadolu’ya yerleşmelerinden eskiye dayanır. Emevi Devleti zamanında (694) Küfe Valisi Hallac bin Yusuf’un Türklerden müteşekkil bir ordu kurması ile başlar. Ve ilk yerleşim yerleri Vasıt “Kut” vilayeti yakınındaki Bedre kasabasıdır. Halife Cafer El-Mansur Bağdat’ı inşa edince (754-775) arasında bir alay Türk askerini Bağdat Özel Garnizonunda ikamet ettirdi. Halife Harun Reşit 786-809 yılları arasında muhafız birliğini Türklerden kurdu. Halife Muttasım kendi etrafına Türk askerlerini topladı. Ve bunların ailelerini 40 bin kişi olarak yeni inşa edilen Samarra şehrine yerleştirdi. Muiz el Devle zamanında (977-983) Azeri Türkleri de geldi. Buna Türklerin ilk ve küçük göçleri denir. İkinci göç 1050 yılından sonra Selçuklular tarafından Irak, Suriye ve Filistin’e sahip olunca en az 1 milyon Türk Bağdat, Kerkük, Musul ve bu bölgelere yerleşmiştir. Özellikle Kerkük vilayetine bağlı Tavuk Bucağına (Da

100 Yılda Ne Değişti?

100 Yılda Ne Değişti? Abdulhamid döneminde Osmanlı Devletini parçalamak ve iç sorunlarla boğuşturup dış siyasetten elini çektirmek için Ermeniler silahlandırıldı dağlara salındı. ABD’li tarihçi Prof. Mc Charty'in anlattığına göre Ermeni komitacılar 3 milyon civarında Müslümanı işkence ve katliamlarla öldürdü. Devlet elindeki askeri gücün neredeyse yarısını bu eşkıyaların peşine yolladı. Hatta Abdulhamid bu komitacılara göz açtırmıyor, Hamidiye alaylarının (şimdiki JÖH ve PÖH ) yaptığı seri operasyonlarlarla onlara kan kusturuyor diye bir yandan sultana "Kızıl sultan" dediler öbür yandan 1905 te bir suikast düzenlediler fakat öldüremediler. İşte o dönemin Jöntürk'ü bu dönemin Masonları kafasına muadil adamı Tevfik Fikret bu canilerin bu hain girişimleri akim kaldı diye pek hayıflandı ve şu şiiri yazdı; "Ey şanlı avcı damını (tuzağını) bihude (boşuna) kurmadın, Attın fakat yazık ki yazıklar ki vuramadın!" Şu an aslında öz be öz bir Ermeni T

Batı ve Katliamları

Batı ve Katliamları M. Necati Özfatura      ·      Hıristiyan Batı’nın tarihi “Katliamlar ve soykırımlar tarihidir.” Bu katliamlar o kadar çoktur ki ciltlere sığmaz. Batı 1492 tarihinde Amerika kıtasına ayak bastı. ·      İspanyol ve Amerikalılar 22 yıl içinde “Arawaks” yerlilerine yaptığı soykırım ile (1514) Arawaks yerlilerinin sayısı 8 milyondan 28 bine indi. ·      Norveçliler 1920-1930 yılları arasında Norveç’e sığınan “Tatarlar”ın kızlarını zorla kısırlaştırdılar. Kısırlaştırmadıklarına ise “insülin ve elektroşok” uyguladılar. Bu işi Nordik ırkını korumak için zulümle yaptılar. ·      İngilizler Avustralyalı yerli halkı salgın hastalıklar ve yemeklerine zehir katarak katletti. 750 bin siyah derili “Aborjin”den geriye sadece 31 bin kişi sağ kalabildi. ·      Almanlar Batı Afrika’da “Namibya”da altın ve zümrüt madenlerini ele geçirmek için: “Heroro ve Namalar” yerli halkını katlettiler. 132 bin yerliden geriye 15 bini sağ kalabildi. ·      Almanlar 1933-45 arasınd

Mısır Elimizden Böyle Gitti

Mısır Elimizden Böyle Gitti Tarihte tesadüf yoktur. Yıl 1881, Mısır'da bir Fransız konsolosluk çalışanı faytona biner. Ücret ödemeden meyhaneye girer. Faytoncu peşinden gidip adamdan para ister. Adam faytoncuyu bıçaklar. Çevredeki Araplar meyhanedeki yabancılara saldırır. Olaylar büyür İskenderiye sokaklarına yayılır. Hazır bekleyen Fransız İngiliz donanması şehri top atışına tutar ve kendi vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak bahanesi ile işgale başlar. Tesadüf gibi görünen olayların tümü önceden planlıydı. Mısır elimizden böyle gitti. Şevki Karabekiroğlu

Akrep

Akrep Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışırken yanına bir akrep gelir. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını akrebe uzatır ama akrep onu sokar. Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar. Yakınlarındaki başka biri ona, sürekli onu sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler. Ama Hintli adam şöyle der: “- Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek var. Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?”

Başarı

Başarı ·           Allah’ü Teâlâ’yı ve yarattıklarını çok sevmektir, ·           İyi insanların ve çocukların sevgisini kazanmaktır, ·           Olumlu eleştirilenlerin eleştirilerini almak, hatta kendisini sevmeyen insanların bile gizlice de olsa “gerçekten başardı” demelerini duymaktır. ·           Sahte dostların, hasetçilerin arkadan vurmalarına dayanmaktır. ·           Güzellikleri takdir etmektir. ·           Ne iş yaparsa yapsın; her yaptığı işin en iyisini yapmaktır. ·           Kaliteli iş yapmak ve kaliteli yapılan işleri sevmektir; ·           Karşılık beklemeden “Balık bilmezse Halık bilir!” diyerek iyilik yapmaktır. ·           Yarım elmanın yarısını bile paylaşabilmektir. ·           Dünyada bir kişinin imana kavuşmasına, İslâmiyet’in yayılmasına, bir kişinin yanlış yoldan kurtulmasına sebep olmaktır. ·           Dünyada iyi bir çığır açabilmektir. ·           Karanlığa kızmaktansa; karanlığı azaltmak için çalışmaktır. ·           Darda ve