Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Altın Oran (İlâhi Oran ) 1,618 Nedir? Dünyanın Altın Oranı Neresidir?

Resim
  Altın Oran (İlâhi Oran ) 1,618 Nedir? Dünyanın Altın Oranı Neresidir?   Mekke’den güney kutbuna uzaklık: 12341,32 km Mekke’i Mükerreme’den kuzey kutbuna uzaklık: 7631,68 km 12341,32 / 7631,68 = 1,618 Enlem  boylam haritasına göre de dünyamızın Altın Oran Noktası yine Mekke’i Mükerreme’dir.  

Biz Kardeşiz Efendiler

  Biz Kardeşiz Efendiler   Dargınlıklar sona ersin, Biz kardeşiz efendiler. Sevgi tohumu yeşersin, Biz kardeşiz efendiler.   N’olur bir dakika durun, İlk darbeyi nefse vurun. Kitaba, sünnete sorun, Biz kardeşiz efendiler.   Bozulursa niyetimiz, Heba olur heybetimiz, Elden gider devletimiz, Biz kardeşiz efendiler.   Nerden çıktı senlik benlik? Münafıklar eder şenlik. Son bulmasın bu yârenlik, Biz kardeşiz efendiler.   Dağılmasın dirliğimiz, Bozulmasın birliğimiz, Daim olsun varlığımız, Biz kardeşiz efendiler.   Kini baştan savmalıyız, Muhabbeti övmeliyiz, Allah için sevmeliyiz, Biz kardeşiz efendiler.   Bükülmesin bileğimiz, Yıkılmasın direğimiz, Ayrılmasın yüreğimiz, Biz kardeşiz efendiler.   Haykıralım dört bir yana, Duyuralım tüm cihana: Kalû belâ’dan bu yana Biz kardeşiz efendiler.   Bestami YAZGAN  

Behlûl-i Dânâ Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinin Öğütleri

  Behlûl-i Dânâ Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinin Öğütleri   Hârûnürreşid, bir gün Behlûl-i Dânâ Rahmetullahi Aleyh hazretlerine şöyle sordu: - Beni tanıdın mı, ben kimim? - Sen o kimsesin ki doğuda biri zulmetse, batıda başka biri kötü bir iş yapsa, Allah’ü Teâlâ’nın bunlardan kıyamet gününde mesul tutacağı kimsesin. Bu sözleri duyan halife ağladı ve Behlûl Rahmetullahi Aleyh’e yine sordu: - Benim halimi nasıl görüyorsun? Behlûl-i Dânâ Rahmetullahi Aleyh hazretleri ona şu âyet-i kerimeyi okudu: “Şüphesiz, iyiler naîm cennetindedirler” (İnfitâr 82/13). “Şüphesiz, günahkârlar da cehennemdedirler” (İnfitâr 82/14). - Peki, bizim amelimiz nasıldır, diye sorunca da yine bir başka âyetle cevap verdi: “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” (Mâide 5/27). Bu defa da şöyle dedi: “Ey Behlûl, ben Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in amcasının oğluyum. Yakınlığımın derecesi fayda etmez mi?” Behlûl-i Dânâ Rahmetullahi Aleyh hazretleri bu kez de şu ây

Dört Şeyden Uzak Olan, Kötülükten Uzak Olur

  Dört Şeyden Uzak Olan, Kötülükten Uzak Olur 1- Acele 2- Öfke 3- Gösteriş 4- Tembellik Acele beş yerde faydalıdır. 1- Vakti gelen kızı evlendirmekte 2- Ölüyü defnetmekte 3- Misafire yemek ikram etmekte 4- Borcu vermekte 5- Tövbe ve istiğfâr etmekte Hz. Ali Radiyallahü Anh  

Meleklerin Ziyaret Ettiği Bahtiyar Anne

Meleklerin Ziyaret Ettiği Bahtiyar Anne   Bir gün Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz kızı Hz. Fatıma Radiyallahü Anha’ın evine gelir. Evde görür ki Hz. Fatıma Radiyallahü Anha oturmuş, elinde Hz. Ali Radiyallahü Anh’ın elbisesinin, söküğünü dikiyor. Ayağıyla Hz. Hasan Radiyallahü Anh’ın beşiğini sallıyor ve Kur’ân-ı Kerim okuyor. Bu haldeyken Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem içeri girince. Hz. Fatıma Radiyallahü Anha: “- Buyur babacığım.” diye ayağa kalkar. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Kalkma kızım, otur otur.” diye ısrar eder ama Hz. Fatıma Radiyallahü Anha yine de ayağa kalkar. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Keşke otursaydın.” diye ısrar edince Hz. Fatıma Radiyallahü Anha merak eder: “- Babacığım sen gelirsin de ben ayağa kalkmaz olur muyum? Niye otursaydım ki?” Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Kızım, hanımlar çok bahtiyar ve kazançlıdırlar. Ben kapıdan içeri girdiğim zaman, buranın meleklerle dolu olduğu

Sizden Biri, Kıyamet Gününde Omuzunda Bir Koyun Avaz Avaz Melerken

  Sizden Biri, Kıyamet Gününde Omuzunda Bir Koyun Avaz Avaz Melerken   Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem “istiğâse” kelimesini kullanarak şöyle buyurmuştur: إِنَّ الشَّمْسَ تَدْنُو يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يَبْلُغَ الْعَرَقُ نِصْفَ الْأُذُنِ فَبَيْنَا هُمْ كَذلِكَ اسْتَغَاثُوا بِآدَمَ ثُمَّ بِمُوسَى ثُمَّ بِمُحَمَّدٍ صلى الله ليه وسلم . “Kıyamet günü güneş o kadar yaklaştırılır ki insanlardan akan ter birikerek kulakların yarısına kadar yükselir. Onlar bu vaziyetteyken Hazret-i Âdem’den, sonra Hazret-i Mûsâ’dan, sonra da Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’den yardım isterler.” (Buhârî, Zekât, 52) حَدَّثَنِي أَبُو هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ، قَالَ: قَامَ فِينَا النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَذَكَرَ الغُلُولَ فَعَظَّمَهُ وَعَظَّمَ أَمْرَهُ، قَالَ: ” لَا أُلْفِيَنَّ أَحَدَكُمْ يَوْمَ القِيَامَةِ عَلَى رَقَبَتِهِ شَاةٌ لَهَا ثُغَاءٌ، عَلَى رَقَبَتِهِ فَرَسٌ لَهُ حَمْحَمَةٌ، يَقُولُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ أَغِثْنِي، فَأَقُولُ: لَا أَمْلِكُ لَكَ شَيْئًا، قَ

İsa Aleyhisselâm

  İsa Aleyhisselâm   İsrailoğullarına gönderilen ve Kur’ân-ı kerîm’de ismi bildirilen peygamberlerden. Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine Ülülazm denilen altı peygamberin beşincisidir. Annesi hazret-i Meryem’dir. Allahü teâlâ onu babasız yarattı. Kudüs’te doğdu. Otuz yaşında peygamber oldu. Kendisine İncil adlı kitap gönderildi. Otuz üç yaşında diri olarak göğe kaldırıldı. Kıyâmete yakın yeryüzüne tekrar inecektir.   İsa Aleyhisselâmın annesi Meryem Hatun, Süleyman Aleyhisselâmın neslinden sâlihâ ve temiz bir hanımdı. Hazret-i Meryem, on beş yaşına geldiği zaman, Yusuf-i Neccâr isminde biriyle nişanlanmıştı. Fakat onunla evlenmeden Allahü teâlâ, hazret-i Meryem’e babasız olarak bir çocuk vereceğini müjdeledi.   Hazret-i Meryem, Allahü Teâlâ’nın emri ve kudretiyle İsa Aleyhisselâm’a hâmile oldu. Bundan bir müddet sonra, normal olarak hâmilelik hâlleri görülmeye başlandı. Bu hâlleri gören İsrailoğulları, dedikodu yapmaya başladılar. Çeşit çeşit iftirâda b

Hz. İsa Aleyhisselâm ve Kötürüm Adam

  Hz. İsa Aleyhisselâm ve Kötürüm Adam   İsa Aleyhisselâm bir ağacın altında kendinden geçmiş bir halde dua eden birini görür. Dikkatlice baktığında adamın ayakları tutmayan bir kötürüm olduğunu anlar. Sonra iki gözünün de görmediğini fark eder. Vücuduna dikkatlice baktığında ise cildinde baras hastalığı olduğunu görür. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua etmektedir: “- Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!” Hazret-i İsa Aleyhisselâm kötürüm adama yaklaşır: “- Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor; bedenin de sağlıklı görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?” Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam şöyle der: “- Efendi! Allahü teala bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple Onu tan

Eğer Ölüme İnanmıyorsan Uyuma!

  Eğer Ölüme İnanmıyorsan Uyuma!   Lokman Hekim Aleyhisselâm alır oğlunu karşısına ve der ki: “- Oğul eğer ölüme inanmıyorsan uyuma!”. Oğlu der ki: “- Baba onu yapamam, sonunda bir yere yığılıp düşer ve uyurum!”. Bu kez de oğluna: Eğer dirilmeye inanmıyorsan uyanma der. Oğlu: “- Baba onu da yapamam, aniden bi bakarım ki uyanmışım”. Lokman Hekim Aleyhisselâm: “- Ey oğul, uyumak senin elinde değil, uyanmamak senin elinde değil. Anla ki sen; senin elinde değilsin, sen rabbinin elindesin. Öyleyse Rabbine itaat et!”

Gıybet Ve Dedikodu Hakkında Büyüklerimiz Nasıl Davranıyorlardı?

  Gıybet Ve Dedikodu Hakkında Büyüklerimiz Nasıl Davranıyorlardı?   Bir adam; Vehb bin Münebbih Kuddise Sirrûh'a; Falanca adam senin hakkında konuştu dedi.   Hz Vehb Kuddise Sirrûh dedi ki; Şeytan senden başka elçi bulamadı mı?   Bir adam; Ali bin Hüseyin Radiyallahü Anh'a Falanca adam senin hakkında konuştu dedi.   Ali bin Hüseyin Radiyallahü Anh dedi ki; eğer benim hakkımda söyledikleri doğru ise Allah’ü Teâlâ beni affetsin. Eğer doğru değilse Allah’ü Teâlâ onu affetsin.   Bir adam; İmam Şafi Rahmetullahi Aleyh’e Falanca adam senin hakkında konuştu dedi.   İmam Şafi Rahmetullahi Aleyh dedi ki; Eğer doğru diyorsan sen dedikoducusun. Eğer yalan söylüyorsan sen fasıksın   Bir adam; bir âlime Falanca adam senin hakkında konuştu dedi.   Âlim dedi ki; O bana ok attı ama isabet ettiremedi. Sen ise oku getirip kalbime sapladın.   Bir adam; Bir âlime falanca adam senin hakkında konuştu dedi. Âlim dedi ki; Üç cinayet işledin; Kardeşim ile aramı bozdu