Kayıtlar

teknoloji etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Teknoloji Yoktu Ama İnsanlık Çoktu

Teknoloji Yoktu Ama İnsanlık Çoktu      Eskiden herkes birbirinin derdine ortak olur, akrabalık ve komşuluk ilişkileri hiçbir şekilde kesilmezdi. Köyler bu kadar terk edilmez, gurbete giden olsa da sonradan mutlaka köyüne dönerdi. O zamanlar köylerde evlerimizde teknoloji ve getirdikleri yoktu ama aile hayatı vardı büyük vardı küçük vardı, sohbet, sevgi, muhabbet vardı, huzur vardı. Sonra dede ve nineler ölünce anne babalar yalnız kalmaya başladı. Evlâtlar çocuklar yavaş yavaş köyü yurdu terk edip gurbete gitmeye başladılar.      Köyler evler terk edilmeye başlandı. Benim memleketteki evimin şimdi kapıları kilitli,      “Ne zaman bir insan gelip de açacak?” diye bekliyor.      Bir zamanlar biz o evde on kişi bir arada kalıyorduk. Şimdi bâzı yazlar gidip birkaç gün kalıyor, sonra yine kapıları kapatıyor odaları yalnızlığa terk ediyoruz. Her gidişimde balkonda oturur büyüklerimi ve yaşadığım çocukl...

Mahremiyet Örtümüze Ne Oldu?

Resim
Mahremiyet Örtümüze Ne Oldu? Küreselleşme ile küçük bir köy hâline gelen dünyamızda, iletişimle ivme kazanan ticaret ve teknoloji, birçok ateş kıvılcımlarını da beraberinde getirdi. Bu kıvılcımlar, bazen aileleri içten içe yakıp parçalarken bazen de Allah’ın emanetleri olan çocuklarımızı tanınmaz hâle getiriyor. Tanıyamaz olduk, çünkü bizlerin hayâ anlayışı ile gözbebeklerimiz olan yavrularımızın hayâ anlayışı tamamen farklılaştı. Ellerimizde büyüttüğümüz çocuklarımız, bizleri eleştirecek özgürlüklere (!) ve modernliğe (!) sahip oldular. Erkeklere saygısından ağzını kapatarak konuşan ninelerimiz, "gelenek" tâbiriyle anılır oldu. Kız erkek arkadaşlıkları meşrulaşırken, aileleri oluşturan evlilikler, televizyon ve internete kaldı. Modernleşme ile birlikte her şeyin yozlaştığı gibi "mahremiyet anlayışı" da bozuldu. Başta evimizde en çok konuşma hakkına sahip olan televizyon ve bilgisayarlarımız, mahremiyet perdesini delerek gözlerimize ve gönüllerimize ak...

Peygamberleri Teknoloji Lideri İlân Eden Kitap: Risale-i Nur

Peygamberleri Teknoloji Lideri İlân Eden Kitap: Risale-i Nur Hazret-İ Âdeme Aleyhisselâm İsimlerin Öğretilmesi    Yirminci Söz ve Yirmi Beşinci Söz Kur’ân-ı Kerim’ın bir değil, kırk vecihle mu’cize olduğunu ispat eder.  Yirminci Söz’de iki makam vardır: Birinci Makam’da Hazret-i Âdem’e Aleyhisselâm isimlerin öğretilmesi mu’cizesi ile Hazret-i Musa’ya Aleyhisselâm verilen birçok mu’cizenin işaret ettiği ilmî gerçeklere dikkat çekilir. Hazret-i Âdem’e Aleyhisselâm isimlerin öğretilmesi mu’cizesi Allah’ın insanlığın başlangıcında gerçekleştirdiği ilmî bir tasarrufudur. Bu mu’cizeyle Hazret-i Âdem’e ve Âdem Aleyhisselâm soyuna ilim ve irfan öğrenme, fen ve teknik elde etme, san’at yapma ve maarif alanında pek çok yüksek dereceler kazanma yolunun açıldığı ifade edilmiştir.   Hazret-i Musa’nın Aleyhisselâm mu’cizeleri ise adeta yerküreyi konuşturan özelliklere sahiptir. Denizin yarılmasından, asa ile vurulan taşlardan on iki gözlü su fışkırmasına… K...

Böyle Bir Zamanda Fatih Yetişir mi?

Resim
Böyle Bir Zamanda Fatih Yetişir mi? Şöyle bir soru sorsak; böyle bir zamanda Fatih Yetişir mi? Hemen kafalarda şu soru oluşacak. Efendim onun babası padişahtı. O devirde en iyi hocalardan sürekli ders alıyordu. En iyi şartlarda yetişiyordu. O zaman Avrupa ülkeleri Ortaçağ karanlığındaydı. Abd, Japonya, gibi gelişmiş devletler yoktu… Bu cevaplar uzar gider. Evet, bunların hepsi doğru kardeşlerim. Ama ben de derim ki Fatih’in yetiştiği bazı şartlar oluşursa bir değil birçok Fatih gelir. Hatta daha da büyük Fatihler yetişir. O zaman biz de irdelemeye başlayalım. Acaba Fatih Sultan Cennetmekân hangi şartlarda yetişti? Acaba Fatih’i Fatih yapan şartlar neydi? Çorak topraklarda ve bozuk iklimlerde dünyanın en güzel meyveleri yetişir mi? Elbette yetişmez. Fen ilimleri der ki bir bitkinin yetişebilmesi için belli iklim şartları vardır. Doğal ortam, toprağın uygunluğu, iyi tohum seçimi, bilimsel ziraat, sulama, havanın sıcaklığı, yağış ve nem oranı, ürünlerin bakımı, gübrelenme...

Abd’den İyi Füze Yapmak

Abd’den İyi Füze Yapmak Muhterem kardeşler: Şöyle bir soru sorsak Abd’den iyi füze yapmak mümkün mü, değil mi? Şundan eminim. Bazıları diyecek ki neden olmasın? Bazıları da diyecek ki asla yapamayız. Peki, Abd veya bir başka gelişmiş ülkeden daha iyi silâh üretmeden, daha iyi bilim adamı yetiştirmeden ayakta durmak mümkün mü? Herkes diyecek ki asla ayakta duramayız… Yapamayız diyenlere; sebep nedir? Desek diyecekler ki teknolojide geriyiz. Paramız yok tesislerimiz yeterli değil… Bir sürü neden sıralayacaklar… Galiba 30 yıl kadar önceydi. Mesleğim öğretmenlik ama hastalara da iğne yapıyordum. Bir evden çağırdılar, gittim. Hasta, tanımadığım bir beyefendi idi. Beni çok hoş karşıladı. Tanıştık. Almanya’da çalışan bir makine mühendisi imiş... Ben heyecanla Türk yapısı bir otomobilimiz olsa ne güzel olur dedim. Mühendis bey bana ne derse beğenirsiniz? “Türkiye otomobil yapamaz” Ben şok olmuştum. Neden deyince otomobil sanayinin çok zor olduğunu motor parçalarının imal edildikten ...

Abd Neden Büyük???

Abd Neden Büyük??? Değerli dostlar aşağıdaki kısa hikâyeleri okuyunca şaşırmayın, hepsi de gerçektir. Abd neden büyük anlarsınız. Türkiye bir türlü neden ileri gidemiyor? Anlarsınız. Sakın beni Abd hayranı filan sanmayın! Ama eğri oturup doğru konuşalım. Olaylara at gözlüğü ile bakmayalım. İnşlallah Osmanlı Neden Büyüktü? İsimli yazımız da yolda… Merhum Sakıp Sabancı’nın bir hatırasını Tv’den izlemiştim. “Abd’nin bir şehrinde geziyorduk. Bir caddeden geçerken vitrininin birinde çok cazip bir satış ilânı gördük. Bu fiyata olamaz diyorduk. İşimiz çoktu. Dönerken bakmaya karar verdik. Dönüşte aynı yere gelince şok olduk. Biraz önceki ilan kaldırılmış şu yazı asılmıştı. “Bu ülkede dolandırıcılık yasaktır. Verdikleri sahte ilandan dolayı bu işyeri kapatılmıştır.” yazıyordu.”   Abd adaletine 14.12.1989 tarihli bir örnek: Haber biraz eski ama ben bunu bir yere not etmiştim. Çok çarpıcı bir haber. Abd adaleti Oteller kraliçesi olarak bilinen Leona Helmsley’in gözünün yaşına...