Abd Neden Büyük???

Abd Neden Büyük???

Değerli dostlar aşağıdaki kısa hikâyeleri okuyunca şaşırmayın, hepsi de gerçektir. Abd neden büyük anlarsınız. Türkiye bir türlü neden ileri gidemiyor? Anlarsınız. Sakın beni Abd hayranı filan sanmayın! Ama eğri oturup doğru konuşalım. Olaylara at gözlüğü ile bakmayalım. İnşlallah Osmanlı Neden Büyüktü? İsimli yazımız da yolda…

Merhum Sakıp Sabancı’nın bir hatırasını Tv’den izlemiştim. “Abd’nin bir şehrinde geziyorduk. Bir caddeden geçerken vitrininin birinde çok cazip bir satış ilânı gördük. Bu fiyata olamaz diyorduk. İşimiz çoktu. Dönerken bakmaya karar verdik. Dönüşte aynı yere gelince şok olduk. Biraz önceki ilan kaldırılmış şu yazı asılmıştı. “Bu ülkede dolandırıcılık yasaktır. Verdikleri sahte ilandan dolayı bu işyeri kapatılmıştır.” yazıyordu.”

 

Abd adaletine 14.12.1989 tarihli bir örnek:

Haber biraz eski ama ben bunu bir yere not etmiştim. Çok çarpıcı bir haber.

Abd adaleti Oteller kraliçesi olarak bilinen Leona Helmsley’in gözünün yaşına bakmadı.

Abd yönetimi maliyesi bayan Helmsley’in “Defter Oyunlarını” ilk kez 1983 yılında ortaya çıkardı. Sonra Leona Helmsley’in muhasebicileri milyarder oteller krlaliçesinin kişisel bir çok harcamasını işletmelerin masrafı gibi gösterip vergiden düşme yoluna gitmişlerdi.

Jürinin vergi kaçakçılığından suçlu bulduğu Bayan Helmsley’e 14.12.1989 tarihinde “1.7 milyon dolar vergi” kaçırdığı saptanan Leona Hemsley “9 milyon dolar para cezası ve 4 yıl hapis cezası yatacak.” Ayrıca cezasını tamamladıktan sonra da kanun zoru ile “2 yıl boyunca New York’ta yoksul ailelerin çocuklarına dadılık edecek.” Bayan Hemsley’in bakıcılık cezası 2 yıl içinde 750 saat süreden daha kısa olmayacak. Hükümlü kadın zenci semti Harlem’de uyuşturucu bağımlısı annelerin dünyaya getirdikleri bebeklerin bakımını üstlenecek.

İşte adalet buna derim. Bir daha Abd’de kimse kolaylıkla vergi kaçıramaz. Vergi tam alınınca o ülke güçlü olur. Abd’de sadece vergi cezaları değil, trafik cezaları ve diğer cezalar da çok ağır ve caydırıcı. Yani kanun hakimiyeti zirvelerde. Bize gelince dünyanın en komik cezaaları var. Bu sebepten bizdeki Kanun hakimiyeti çok düşük seviylerde.

İkinci çarpıcı örnek:

Bir Türk Abd şehirlerinin birinde gezerken bir deri kemer alır. Havalanına gelince kemeri takmak ister. Fakat pantalonunun kopçaları küçük olduğundan kemeri takamaz. Telâşla havalanı yakınlarında o mağaza zincirinden var mı diye bakınır. Bulamayınca başka bir kemer mağazasına girer. Derdini anlatıp, yeni kemer almak ister. Mağaza sahibi:

-         Verin kemerinizi değiştireyim! Der.

Şaşıran Türk der ki:

-         Ama sizin markanız başka! Benim yüzümden zarar edeceksiniz. Değiştirmek

zorunda da değilsiniz.

Mağaza sahibi gülerek der ki:

-         Zarar edersem edeyim. Yeter ki siz memnun olun! Ülkenize varınca

Abd’de filan mağazadan yanlış kemer almışım. Filanca mağazaya girdim. Yardımcı olmadılar dersin. Ülkemin kötü reklâmını yaparsın. Ama şimdi ülkemin iyi reklâmını yaparsın! Biz Amerikalılar için ülke menfaati kişisel menfaatlerden önce gelir.

            Bir de Japonya’dan bir örnek verelim.

Vatandaşlarımızdan birisi Japon marka bir elektronik alet alır. Bir gün arızalanır. Tamir için servise götüren vatandaşımız şok olur. Çünkü çok az kullandığı elektronik aletin parçası olmadığından tamiri mümkün değildir. Servis der ki bu parça Türkiye’nin hiçbir yerinde bulunmaz. Bu alet de bir işe yaramaz. Vatandaşımız çok akıllı ve girişimcidir. Ben bu parçayı Japonya’dan isteyeceğim der. Parçanın ismini ve ve numarasını öğrenir. Japonya’ya bir mektup yazarak o parçayı ister. Fabrika adresini bilmediğinden Japonya Tokyo diyerek yazar. Aylar sonra parça gelir.

Bir de Türkçe mektup vardır. Mektubu okur. Şöyle yazmaktadır:

Sayın müşterimiz, adres yanlışlığından dolayı mektubunuz elimize geç geçti. Bir sürü zaman kaybına neden oldu. Memleketinizdeki servis bayisine parça ulaştıramadığımız için özür diliyoruz. Parça parası ve kargo parası bizden. Bir daha parça lâzım olursa şu adresten … isteyiniz. İyi günlerde kullanınız!

Abd'yi Büyük Yapan Bazı Sebepler: 

·        Eğitime, bilim ve teknolojiye, adalete son derece önem vermeleri, (Zaten üçüne önem verdikten sonra o ülkeyi kimse tutamaz.)

·        Cezaların ağır ve caydırıcı olması,

·        2. Dünya Savaşı’nda Hitler’den kaçan ve diğer ülkelerden göç eden, kendi ülkesindeki bilim adamlarına ve süper zekâlılara tüm imkânları tanıması,

Süper beyinlerini bir havuzda toplayıp tüm maddi imkânları onların önüne sermesi,

·        Özgürlük heykeli bazı gerçekleri açıklıyor. Özgürlükler ülkesi olması, bilim insanlarının ve girişimci insanların önünü açması,

·        Rekabet şartlarını tam olarak oluşturması,

·        Topraklarında Kuzey – Güney Savaşı ve İngiltere’yle savaş dışında önemli bir savaş yaşamaması,

·        Varlığını da alıp gelenler Abd’ye büyük mali girdi sağladı,

·        Dünyanın en zengin altın ve maden yataklarına sahip olması,

·        İnsanların girişimciliği,

·        Kendi ülkelerini terk edip Abd’yi ikinci vatan yapan insanlar yeni ülkelerini imar etmek için canla başla çalıştılar.

·        Diğer ülkelerden daha üstün dürüstlük ve etik anlayışı,

·        Birinci dünya savaşı sırasında Avrupa ülkelerine silah satarak ekonomisini güçlendirmesi, Abd’nin sonradan savaşa girmesi ve çok az kayıp vermesi,

·        Güney Amerika’yı, Afrika ve Asya’yı sömürebildiği kadar sömürmesi,

·        Diğer ülkelerde kurduğu gizli teşkilatlarla ve terör örgütleriyle o ülke halklarını ve hükümetlerini istediği gibi yönlendirmesi, geri bıraktırması, o ülkelere sürekli silah ve başka şeyler satması, (1935’te uçak; 1960’larda Devrim Otomobili; 1980 lerde askeri Jeep üreten Türkiye daha sonra bu fabrikaları ve daha birçoğunu kapatmıştır. Sebepleri tam bilinmiyor. Yüzde yüz dış baskı…)

·        Diğer ülkelerin kalkınmaması için özel çaba sarf etmesi, bunda da başarılı olması,

·        Değişik ırklara ve kültürlere özel bir önem verip onları engellememesi,

İkinci dünya savaşına da sonradan girmesi, bol bol silah satarak ekonomisini güçlendirmesi, Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine 2 adet atom bombası kullanarak Japonya’yı kayıtsız şartsız teslim alması ve tüm dünyada psikolojik üstünlük kurması, (önceleri zencilere ırk ayrımı uygulandı. Fakat sonra kaldırıldı. Bu gün bir Siyah olan Barack Obama Abd başkanıdır.)

·        Bunlara benzer daha birçok şartlar Abd’yi dünyada süper güç yapmıştır.

Suriye’den kaçarak bize gelen, adı açıklanmayan bilim adamı iki yıl Türkiye’de yaşamış. İnşaatlarda çalışmış. Acaba bizim devletimiz üniversitelerimiz ona sahip çıkamaz mıydı? İşte Abd kaptı…

Bakınız Obama’nın müthiş desteğine…

ABD Başkanı Barack Obama’nın Facebook notu şöyle:

"Bir eş ve bir baba olarak yaşadığınız kayıplarınızı hayal dahi edemiyorum. Siz ve aileniz bir ilham kaynağısınız. Michigan'ın muhteşem insanlarının sizi şefkat ve hak ettiğiniz destekle kucaklayacağını biliyorum. Hala fark yaratabilirsiniz. "

"Ve hayallerinizin peşine burada düşeceğiniz için gurur duyuyoruz. Yeni evinize hoş geldiniz. Siz Amerika'yı büyük yapan şeyin bir parçasısınız"

Allah bizi gördüğü her iyi örneklerden ders alanlardan eylesin! Hoşça kalın, dostça kalın değerli dostlar…

                                                                                                                     Yaşar AKKAŞ

“Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.”