Kayıtlar

muhtaç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Masum Kuzum! İnsanlara Muhtaç Olmamak İçin Çok Çalış!

Masum Kuzum! İnsanlara Muhtaç Olmamak İçin Çok Çalış!   Çünkü her şeyde başkalarına muhtaç olarak yaşamak çok zordur. Çoğu zaman insanın onurunu, haysiyetini ve karakterini incitir. Hatta küfre dahi sebep olabilir.   Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şu duası bu gerçeği işaret etmektedir: “Ya Rabbi, fakirlikten sana sığınırım.” (Nesai)   Fakir Kimdir?   Zekât nisabı kadar malı olmayan ve aslî ihtiyaçlarını karşılayamayan kimselere fakir denir.   Hiç malı olmayan ve yarın için yiyecek bir şey bulamayan yoksul kimseye de miskin denir.   Fakir olsun, miskin olsun her ikisi de muhtaç durumdadır. Tek farkları biri az muhtaç, diğeri ise çok muhtaçtır.   Tarih boyunca insanlar arasında başkalarına muhtaç olanlar hep olmuştur. Ancak Müslümanın hedefi başkalarına muhtaç olan bir fakir olmak değil, başkalarının ihtiyacını karşılayan bir zengin olmaktır.   Çünkü Aşere-i mübeşşere dediğimiz yani; daha dünyada iken cennete gidecekleri ismen müjdelenen

Helâl Kazanma Duası

Helâl Kazanma Duası اَللّٰهُمَّ اكْفِن۪ي بِحَلَالِكَ عَنْ حَرَامِكَ وَأَغْنِن۪ي بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ Okunuşu: Allahümmekfinî bihalâlike an haramike ve ağninî bifadlike ammen sivâke. Anlamı: Allah’ım! Harama bulaşmaktansa, helalinle yetineyim. Beni lütfunla (zengin kılarak) Senden başkasına muhtaç etme.” Kaynak: (Tirmizî, “Daavât”, 110)

El Kapısına Muhtaç Olmamak İçin Okunacak Dua

El Kapısına Muhtaç Olmamak İçin Okunacak Dua رَبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ Okunuşu: Rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr. Anlamı: Ey Rabbim muhakkak ki ben, bana hayır olarak indirdiğin hayra muhtacım. Kaynak: Kasas suresi 24. ayet

El Kapısına Muhtaç Olmamak İçin Okunacak Dua

El Kapısına Muhtaç Olmamak İçin Okunacak Dua رَبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ Okunuşu: Rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr. Anlamı: Ey Rabbim muhakkak ki ben, bana hayır olarak indirdiğin hayra muhtacım. Kaynak: Kasas suresi 24. ayet

Muhtaç Eyleme

Muhtaç Eyleme Ulu tanrım senden bir niyazım var, Kulunu namerde muhtaç eyleme… Derdimin dermanı her an sendedir, Lokmana tabibe muhtaç eyleme… Dermanım zehirse sen ver içeyim, İzin ver her yerden dümdüz geçeyim… Kanat ver de denizlerden uçayım, Köprüye sandala muhtaç eyleme… Yokluk verip başım dara getirme, Mezarımda karaçalı bitirme, Hasta edip döşeklerde yatırma, Senden başkasına muhtaç eyleme… Günden güne artmaktadır dertlerim, Eşten dosttan hem köyümden ırağım, Tek dağ başı olsun benim durağım, Senden başkasına muhtaç eyleme… Yolsuza düşünme kulun yolunu, Sen bilirsin garip bahtım halimi, Yaya aşam şu dağların belini, Senden başkasına muhtaç eyleme… Hodlu Noksani

İnsanlığın Muhtaç Olduğu Adalet

İnsanlığın Muhtaç Olduğu Adalet İslamiyet’i, kendilerine ezeli düşman gören Batı için, tarihin şeref levhasına geçmiş ibretlik bir hadise okuyalım bugün... Şam’ın fethinde, Hâlid bin Velîd Radiyallahü Anh hazretleri, şehrin bir tarafından girdi. Kendisine karşı konulduğu için, kılıç kullanarak şehirde ilerliyordu. Hedefi, o zaman şehrin en büyük kilisesi olan, şimdiki "Emevî Camii" idi. Şehrin diğer tarafından da, Ebû Ubeyde bin Cerrâh Radiyallahü Anh hazretlerinin komutasındaki askerler yol alıyordu. Fakat, burada halk kendisine karşı koymuyordu. Bunun için rahat bir şekilde kılıç kullanmadan ilerliyorlardı. Tabiî ki, bunun ilk hedefi de, şehrin en büyük kilisesi idi. Müslümanlar, İslâm şehri olduğunun sembolü olarak, kılıç zoru ile aldıkları şehrin en büyük kilisesini câmiye çevirir, diğer kiliselere dokunmazlardı. İstanbul’un fethinde olduğu gibi. Bu iki büyük kumandan, aynı anda iki ayrı kapıdan bu kiliseye girdiler. Ve kilisenin ortasında birbirleri ile karşı

Yardıma Muhtaç Kimselerin Koyunlarını Sağan Devlet Başkanı

Yardıma Muhtaç Kimselerin Koyunlarını Sağan Devlet Başkanı Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh, önceleri ticaretle uğraşıyor, çarşıya inip alış veriş yapıyordu. Ayrıca koyun sürüsü vardı ve zaman zaman onlarla meşgul oluyordu. Bazen mahallesindeki yardıma muhtaç kimselerin koyunlarını sağıyordu. Halife olup kendisine beyat edildiği zaman, daha önce koyunlarını sağdığı bir ailenin kızı: -Artık bundan sonra koyunlarımız sağılmaz!" diyerek hayıflandı. Kızın sesini işiten Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh: -Hayır, vallahi davarlarınızı sağmaya devam edeceğim. Üzerime aldığım bu işin daha önceki ahlakımı değiştirmeyeceğini ümit ediyorum, diye kızı teselli etti ve halife iken de mahallenin koyunlarını sağmaya devam etti. Hatta bazen koyunlarını sağdığı kimselere: -Nasıl istersiniz, sütü köpüklü mü sağayım, köpüksüz mü olsun? Diye sorar, onlar nasıl isterse öyle sağardı. Daha sonra bulunduğu mahalleden Medine'nin merkezine taşındı. Ticaret işiyle halifeliğin beraber yürüm

Annenin Hizmete İhtiyacı var!

Annenin Hizmete İhtiyacı var! Ebu l-Haseni l-Harkani Kuddise Sirruh hazretleri şöyle anlatır: İki kardeş vardı. Bu iki kardeşin hizmete muhtaç bir anneleri vardı. Her gece kardeşlerden biri annenin hizmeti ile meşgul olur, diğeri Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ederdi. Bir akşam, Allah’ü Teâlâ’ya ibadet eden kardeş, yaptığı ibadetten, duyduğu hazdan dolayı kardeşine: "Bu gece de anneme sen hizmet et, ben ibadet edeyim", dedi. Kardeşi kabul etti. İbadet ederken secdede uyuya kaldı ve o anda bir rüya gördü. Rüyasında bir ses ona: "Kardeşini affettik, seni de onun hatırı için bağışladık!" deyince genç: "Ben Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ediyorum. Kardeşim ise anneme hizmet ediyor. Fakat beni onun yaptığı amel yüzünden bağışlıyorsunuz!", dedi. Ses ona: "Evet, sen ibadet ediyorsun. Yaptığın ibadetlere Allah’ü Teâlâ’nın hiç ihtiyacı yok. Fakat kardeşinin annene yaptığı hizmetlere, annenin ihtiyacı var!" karşılığını verdi.