Kayıtlar

üç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Osmanlıyı Yıkan üç Yahudi’ye Sormuşlar…

Resim
  Osmanlıyı Yıkan üç Yahudi’ye Sormuşlar… Osmanlıyı Yıkan üç Yahudi’ye (Emmanuel Karasu, Haim Nahum, Theodor Herzl) Sormuşlar: “- Osmanlıyı nasıl yıktınız?” diye. “- ‘Her şey Çok güzel olacak!’ diye; halkı çok kolay kandırıp ayaklandırdık;  gerisi çok kolay oldu…" Osmanlıyı iç ve dış kargaşalarla zayıflatıp yıkan derin aklı anlamadan devlet yönetmek imkânsızdır.

Üç Şey

  Üç Şey   Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtüh!   Geçen derslerden hatırımda kalan üç şey var ki, onu hatırlatmak isteyeceğim: Cenâb-ı Peygamber Aleyhisselâm buyurmuş ki:   “İki huy, iki haslet var ki, onlardan daha üstün bir şey yoktur.”   İki tane:   Birincisi,  Allah Teâlâ’ya iman; İkincisi,  Müslümanlara faydalı olmak!”   Müslümanlara faydalı olmakta çok şey var: Açı doyurmak var, giydirmek var, barındırmak var… Birçok şeyler var... Fakat asıl mühimi: (Hayruküm men teallemel-kur’ân, ve allemehû) Kur’an’ı öğrenip, öğretmektir! Müslümanlara fayda bu cihettendir. Karnını doyursan, üstünü giydirsen, ev bağışlasan… Bunlar hep geçici şeylerdir. Ve kıymetsiz şeylerdir.   Asıl ona lâzım olan: Dinini öğrenmesi! Dinini öğrenmesi için de, din bilgisini okumak lâzım! Öğrenmek, sonra da öğretmek lâzım!   Bütün fitnelerin başı, başı iki şeymiş:   Hani birçok fitneler oluyor ya, ta Â...

Otuz Üç Ehadîs-i Şerife (Gayr-ı Münteşir)

Otuz Üç Ehadîs-i Şerife (Gayr-ı Münteşir)   Üstad Bediüzzaman Said Nursî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri üçüncü defa girdiği Afyon Medrese-i Yusufiyesinde şu gelen 33 ehadîs-i şerifeyi kendi evrad defterinde yazmış, bilâhere bazı Nur talebeleri de kendi defterlerinde kaydetmişler. Bunların bazılarını Üstad kendi kalemiyle tashih edip bazı Arabî ve Türkçe haşiyeler ilâve etmiştir. Risale-i Nur’un talebe-i ulûm şerefini kazandıran ve ilim içinde hakikata bir yol açan mesleğini bu hadîs-i şerifler beyan etmektedirler. Bu hakikatı ifade için merhum muallâ Üstadımız Emirdağ-1 sh: 90’da: “Ehl-i velayetin amel ve ibadet ve sülûk ve riyazet ile gördüğü hakikatlar ve perdeler arkasında müşahede ettikleri hakaik-ı imaniye, aynen onlar gibi Risale-i Nur ibadet yerinde ilim içinde hakikata bir yol açmış, sülûk ve evrad yerinde mantıkî bürhanlarla ilmî hüccetler içinde hakikat-ül hakaika yol açmış ve İlm-i Tasavvuf ve Tarîkat yerinde doğrudan doğruya İlm-i Kelâm içinde ve İlm-i Akide ve U...