Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi
Mübarek Üç
Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi
Üç aylar
geldi, hoş geldi, sefalar getirdi. Rahmet ve mağfiret getirdi. Muhterem
kardeşlerim, öyle bir mevsime girdik ki bunu söz ve yazılarla anlatmak asla
mümkün değil. Bu mevsimin adı; “İbadet Mevsimi”… Diyeceksiniz ki
ibadetin de mevsimi mi olur? Haklısınız, ibadet mükellef olduğumuz günden son
nefese kadar devam eden bir görevdir. Ama üç aylar dediğimiz Receb-i Şerîf,
Şaban-ı Şerif, Ramazan-ı Şerif’te yapılan ibadetler kalbimizin ve ruhumuzun
yıkandığı, sevgi ve mutlulukla dolduğu çok özel günlerdir.
Mübarek
üç aylar 1 Ocak 2025 Çarşamba günü başlıyor. Bu günlerde yapacağımız ibadetlere
bire birden, bire bine hatta daha fazlası katlanarak veriliyor. Bu mübarek
günlerin son günlerine rastlayan Kadir gecesinde ise bir geceye bin aylık gibi
müthiş bir ikramiye (bonus) veriliyor...
Bir
Müslüman bu Rahmet ve Mağfiret sağanağından asla mahrum kalmamalıdır. En büyük
eksiğimiz özeleştiri yapmayışımızdan kaynaklanıyor.
Her
akşam yatacağımız zaman; kendimize şu soruyu soralım. “Yarabbi bugün
kendim ve ailem için, yurdum ve milletim için, Ümmet-i Muhammed ve
tüm insanlık için neler yaptım”? Büyük hesap günü olan “Mahkeme-i
Kübra” hızla yaklaşıyor. Acaba o gün ne cevap vereceğim?
Kırdığımız
kalpler ve yaptığımız günahlar için hemen tövbe etmeli, onarılması gereken
hatalarımız ve yarın yapacağımız güzel işler için bir plan yapmalıyız. Ertesi
gün o günahları tekrar işlememeye gayret etmeliyiz. Allah’ü Teâlâ yarını
yaşamayı nasip ederse; o günü en iyi nasıl yaşayacağımıza, karşımıza çıkacak
şeytan, nefis ve dünya arzularını nasıl bertaraf edeceğimize de karar
vermeliyiz. Çünkü yaşadığımız nefes ya cennetimize bir tuğla, ya cehennemimize
bir yakıt oluyor. Bunun üçüncü şıkkı yok. Üç aylar ile ilgili birçok kaynaktan
topladığım şu güzel bilgileri de sizlerle paylaşayım.
Üç
ayların girmesiyle birlikte Müslümanların ruhlarını bambaşka bir hava kaplar.
Çünkü bu aylar İlahî rahmetin coştuğu aylardır. Sair vakitlerde iyilik ve
hasenelere on sevap veriliyorsa Recep, Şaban ve Ramazan aylarında gittikçe
yükselen bir nispette kat kat fazla sevap verilir.
Başka
zamanlarda okunan herbir Kur’ân harfi için en az on sevap yazılmaktadır. Recep
ayında bu sevap 100 olarak yazılır, Şâban’da 300’ü aşar, Ramazan’daysa 1000’e
çıkar. Cuma geceleri binleri bulur. Kadir Gecesi’nde 30 bine ulaşır.
Sevban
Radiyallah-ü Anh'dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerif’te şöyle geçiyor:
"Rasülüllah (Sallallahü Aleyhi Vesselâm) ile yürüyorduk. Bir kabristana
uğradık. Orada Allah Resulü Sallallahü Aleyhi Vesselâm biraz durdu ve şiddetli
bir şekilde ağlayıp, bana dönerek şöyle dedi:
"Ey
Sevban! Burada yatanlar azap görmekte idiler. Allah-ü tealâya dua ettim de,
onların azaplarını hafifletti. Ey Sevban! Eğer bunlar Recep ayında bir gün oruç
tutsalar ve onun bir gecesini ihya etselerdi, kabirlerinde azap
görmeyeceklerdi."
"Ey
Allah'ın Rasülü! (Sallallahü Aleyhi Vesselâm) Bir gün oruç ve bir gecenin ihya
edilmesi ile mi, onlardan bu kabir azabı önlenecekti?
"Evet,
Ey Sevban! Beni Hak Peygamber olarak gönderen Allah-ü Teâlâ’ya yemin ederim ki,
kadın erkek herhangi bir Müslüman, Recep ayında bir gün oruç tutar veya bir
gecesini ihya eder, sırf bunu Allah-ü tealâ rızası için yaparsa, Allah-ü Teâlâ
ona gündüzü oruçlu, gecesi kıyamlı geçen bir senelik ibadet sevabı ihsan
eder." Buyurdular.
Yine
başka bir Hadis-i Şerif’te; “Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret
eder”, “Recep Allah-ü tealâ'nın ayıdır; Şaban benim ayımdır, Ramazan ise
ümmetimin ayıdır". Buyurdular. Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün
ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb-i şerifin hepsini tutmuş
gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]
Her
hasenenin (ibadetin) sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer,
Şâban-ı Muazzamada üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma
gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar.”
Şu beş
gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma,
Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir] “Receb-i Şerîf’in
birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve
yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur.
Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile
olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)
İbn-i
Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem
Receb-i Şerif ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar
etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç
tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim) "Recep ayı Allah’ü tealânın
ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." (Aclûnî,
Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
Receb-i
Şerîf büyük bir aydır. Allah-ü tealâ bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb-i
Şerîf ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7
gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı
açılır. On gün oruç tutana, Allah-ü tealâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana,
bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb-i Şerîf ayında Allahü teâlâ
Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb-i Şerîf ayını oruçlu geçirdi.
Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî] Kim Receb ayında, takva
üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret
et!” derler. (Ebû Muhammed)
Büyük
tasavvuf ehli Zünnün Mısrî der ki: “Receb-i Şerîf ekme ayıdır, Şaban-ı Şerîf
sulama ayıdır, Ramazan-ı Şerîf derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu
biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı
ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer.”
Bugün
dünyanın her yerinde, özellikle Filistin’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da,
Irak’ta, Suriye’de Müslümanlar kan ağlıyor. Can ve mal ve namus güvenlikleri
yok. Her gün soykırıma uğratılıyor, yerlerinden ve yurtlarından ediliyor.
Dua ve
niyazlarımızda ümmeti Muhammedi unutmayalım... Müminin birbirine dua etmesi
Rahmeti Rahmanın gelmesine vesile olur. Hele bir Müslüman’a gıyabında yapılan
dua kabulüne sebep olur.
Rahmetin
sağnak sağnak yağdığı bu mübarek günlerde şu duayı sık sık okuyalım:
اَللّهُمَّ بَارِكْ
لَنَا فيِ رَجَبٍ وَ شَعْبَانَ وَ بَلِّغْنَا رَمَضَان
Okunuşu: “Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Şaban ve belliğnâ Ramazan”
Türkçesi: “Yâ Rabbi, bize Recep ve Şaban’ı mübarek eyle ve bizi Ramazan’a
ulaştır.” (Taberânî, Evsat, IV, 189; Beyhakî, Şuab, V, 348. Krş. Ahmed, I, 259)
Allah’ü
Teâlâ, gecesi nur, gündüzü nur olan bu seçilmiş günleri ve arasına
serpiştirdiği kandilleri kendi rızasına uygun ihya eden bahtiyar kullardan
eylesin...
Üç Aylar
ve mübarek kandillerimiz hayırlara vesile olsun... Rabbim nerede zulüm altında
inim inim inleyen Müslüman kardeşlerimiz varsa hepsine yardım eylesin! Bizleri
de onların yardımına koşanlardan eylesin!
Cenabı
Allah'ın rağbet ettiği, Bu mübarek gecede yapılan dua ve ibadetlerinizin kabul
olması dileği ile kandilinizi ve üç aylarınızı canı gönülden kutlar, nice
kandillere kanat açmanızı temenni ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder