Kayıtlar

kesim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tırnak Kesimi Nasıl Olmalıdır?

Resim
Tırnak Kesimi Nasıl Olmalıdır? Tırnakları kesme de Müstehab olan; “Eller ayaklara nisbetle daha şerefli olduğundan önce ellerden başlanır. Ellerden de sağ el şerefli olduğu için sağ elden başlanır. Sağ elin şehâdet parmağı şerefli olduğu için şehâdet parmağından başlanır. Evvela şehâdet parmağı, sonra yüzük parmağı, sonra orta parmak, sonra küçük parmak ve sonra başparmağın tırnakları kesilir. Sol ele geçildikten sonra, küçük parmaktan başlanır; sıra ile atlamadan başparmağa kadar devam edilir. Ayaklarda ise, sağ ayağın küçük parmağından başlanır; sıra ile, sol ayağın küçük parmağında bitirilir.” [Kaynak: Ruhû’l-Beyân Tefsiri] Birgün, Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi vesellem tırnaklarını sırasıyla keserken bir Yahudi çocuğu onu görmüş ve: “Tırnaklarını aynı benim babam gibi kesiyorsun!..” demişti. Bunun üzerine Allâh Rasûlü sallâllâhu aleyhi vesellem Yahudilere benzememek için tırnaklarını karışık olarak kesmeye başladı... [Kaynak: İmâm-ı Gazalî, İhyâ-u

Milletimize Oynanan Dış Oyunlar

Milletimize Oynanan Dış Oyunlar Milletimizi millet yapan değerler her gün yıkıma uğruyor. Sorumluluk sahipleri kara kara düşünüyor. Tuzu kuru azınlık bir kesim ise kapitalizmin, acımasızca yaptıkları sömürünün getirisinden sarhoş ne yaptıklarını bilmiyor. Ancak üzücü felâketler kapıyı çalınca “Of, of…” çekmeye başlıyor. Felâketin nereden geldiğini düşünmek bile istemiyor. Sadece dünyevi sebepleri sorguluyor. Nerede hata yaptım deyip özeleştiri yapmıyor. Toplumu çatırdatan bu acıların en büyük sebebi; “Çocukların ebeveynlerin sevgilerinden mahrum olarak manevi ve milli eğitimden yoksun olarak yetişmesi” diyebiliriz. Tanzimat’la başlayan “Batılılaşma” hareketleri, Müslümanların manevi değerlerine gereği gibi sahip çıkmayışları bizi bu hale getirdi. Batasıca batı kendi düştüğü dünyevileşme çukuruna bizi de çekiyor. Bazen düşüp bazen kalkıyoruz. Bazen yarı yerimiz pisliğe batıyor yarı yerimizi kurtarıyoruz. Şu haberlere bakar mısınız? Kesikbaş cinayetleri, bir annenin bebeği