Kayıtlar

Ekim 16, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nidersin?

Nidersin?   Amel o dur ki onda ola ihlas, Hulus olmayan amali nidersin?   İç ol zehri ki bal olsun sonunda, Sonunda zehr olan balı nidersin?   Derip dünyayı cem etme önünde, Seninle kalmayan malı nidersin?   Riya ile bu halkı gör azıtma, O tacı hırkayı şanı nidersin?   Kuru laf ile maksuduna girme, Yürü hal ehli ol pani nidersin?   Niyazi isteyen hakkı bulurmuş, Gelin bir işte ihmali nidersin? Niyazi Mısri  

Allah’ü Teâlâ Buyuruyor; İnsanlar Bahane Buluyor…

Allah’ü Teâlâ Buyuruyor; İnsanlar Bahane Buluyor…   ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Namaz farzdır, kılın!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Vaktim yok, benim kalbim zaten temiz!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Alkol haram, içme!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Derdim çok, ne yapayım!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Kumar yasak, oynama!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Ya kazanırsam!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Zekât farzdır, verin!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Borcum var, şimdi veremem!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Örtünün, korunun!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Ne olacak ya, bunlar moda!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Hacca gidin, farzdır!"  Buyuruyor... İnsanlar, Avrupa da tatile gidiyor. ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Ahiretiniz için hazırlık yapın!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Dünyaya bir daha mı geleceğiz, eğlenelim!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Kulum tövbe et, ben de kabul edeyim!"  Buyuruyor... İnsa

Dua Edenin “Allah” Demesi…

  Dua Edenin “Allah” Demesi…   Birisi, bir gece Cenab-ı Hakk’ı zikrediyordu… Şeytan ona dedi ki; “- Senin “ALLAH ALLAH!” deyişine karşılık; “- Lebbeyk!” (Ne istiyorsun kulum?) sesi nerede? Ey bu sözü çok söyleyen kişi! Ne vakte kadar böyle söyleneceksin?”   Adamın neşesi kaçtı, gönlü kırıldı. Zikri bırakıp başını yastığa koydu ve uyudu.. Rüyasında yemyeşil, çayırlık çimenlik bir yerde Hz. Hızır Aleyhisselâm’ı gördü.   Hızır Aleyhisselâm o şaşkına dedi ki: “- Ne diye zikirden geri kaldın? ALLAH’ın ismini anmaktan ne diye pişman oldun?” Adam; “- Ettiğim zikir karşılığında bana bir ‘Lebbeyk!’ (Buyur kulum!) diye bir cevap gelmiyor.” Dedi. “- ALLAH’ın kapısından kovulacağım diye korkup durmaktayım.” Hızır Aleyhisselâm dedi ki: “- Senin “ALLAH” deyişin, bizim; “ Buyur!” dememizdir. Senin o yalvarışın, yanıp yakılman da, bizim habercimizdir. Çünkü zikretmek arzusunu sana biz verdik.” Senin; “- ‘İşim çok, zamanım yok, çok da yorgunum!’ demen, hilelere başvurm

Annen Var mı Senin?

Resim
Annen Var mı Senin? “- Var tabiî.” “- Ne iş yapar?” “- Çamaşıra gidiyor.” “- Sen ne olacaksın büyüyünce?” “- Ben mi?” dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. -Ben, dedi, boyacı olacağım.” “- Ne boyacısı?” “- Kundura boyacısı.” “- Neden kundura boyacısı? “- Ya ne olayım?” “- Doktor ol!”, dedim. “- Olmam!”, dedi. “- Neden?” “- Olmam işte.” “- Neden ama?” “- Doktoru sevmem ki.” “- Olur mu ya? Bak, dedim. Doktor sevilmez olur mu? “- Tabiî sevmem, dedi. Annem hasta oldu. Evimize geldi. Kumbaramızı kırdık. Bütün yirmi beşlikleri ona verdik. Sonra çeyrekler kaldı. Onlarla da reçeteyi yaptırdık. O da zorlan.” “- Ama annen iyileşti.” “- Annem iyileşti ama paramız gitti. İki gün, yemek yemedim ben.” “- Peki, dedim, öğretmen ol.” “- Ben mektebe gitmiyorum ki. “- Neden?” “- Öğretmen beni dövüyor.” “- Neden?” “- Yaramazlık ediyorum da ondan.” “- Sen de yaramazlık yapma.” “- Ben yaramazlık ne demek bilmiyorum ki.” “-

Peygamberimiz Aleyhisselâm: “Ben De Odun Toplayayım!” Buyurdu.

Peygamberimiz Aleyhisselâm: “Ben De Odun Toplayayım!” Buyurdu. Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Sahabilerin her biri bir görev üstlenir. Sevgili Peygamberimiz de: "Ben de ateş için odun toplayayım" der. Arkadaşları önüne geçmek isterler: "Ya Resulallah! Siz dinlenin, biz o işi de görürüz." Sevgili Peygamberimiz bütün ciddiyetiyle cevaplar: "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah'ta sevmez. Ve Güzeller Güzeli odunları toplamaya koyulur. Allâhümme salli alâ seyyidine Muhammedin bi-aded-i zerrati’l-kâinati ve mürekkebâtihâ   Allahım! Kâinatın atomları ve molekülleri sayısınca Efendimiz Muhammed’e sana salat ve selam eyle!    Resulullah Efendimiz evinde nasıl bir eşti? Vefatından sonra eşi ve bütün inananların annesi Hz. Ayşe Radiyallahü Anha'ye sorarlar: “Resulullahın evdeki hali nasıldı?” Hz. Ayşe R

Bir Tabak İncirle Kur'an Kursu Yaptıran İhtiyar Kadın

Resim
Bir Tabak İncirle Kur'an Kursu Yaptıran İhtiyar Kadın   Anadolu’da bir ilçede müftüydüm. Günlerden cumartesi. Kazanın pazarı da o gün kurulur. Daireler kapalı. Evde oturacağıma müftülüğe gideyim dedim. Daireye vardım, bir çay demledim, camdan dışarı bakıyorum. Bahsettiğim pazar, müftülüğün biraz ilerisinde kurulur. Kimi almaya, kimi satmaya, herkes pazara geliyor. Kalabalık. Müftülüğün karşısında bir bakkal var. Ben camdan ilçenin cumartesi günlerine mahsus bu hareketli vaziyetini seyrederken, lüks bir otomobil gelip, bakkalın önüne park etti. Bakkal bir hışımla çıktı; “- Yok, arkadaş dükkânın önüne park etme!” dedi. Zaten ‘pazarın kurulduğu gün’ olduğu için, bakkala giden gelen yok. Bir de dükkânın önü kapanacak diye adamcağız iyice asabileşti. Arabanın sahibi de haklı; “- Yahu burada park yasağı mı var? Niye park etmiyormuşum?.” diye çıkıştı. Baktım gereksiz bir münakaşa çıkacak. Hemen indim, arabanın sahibine; “- Arkadaş, bugün ilçenin pazarı var. Gelen-giden ç

Allah’ü Teâlâ’yı Zikir Üç Türlü Olur

Allah’ü Teâlâ’yı Zikir Üç Türlü Olur 1- Dil ile Zikir, Yüce Allah’ı en güzel isimleri ile anmak, hamt etmek, tespih ve tenzih etmek, Kuran- ı Kerimi okumak ve dua etmektir. 2- Kalp ile Zikir, Allah’ı gönülden anmaktır ki, başlıca üç çeşittir. a- Allah’ın varlığını gösteren delilleri anlamak ve kavramak, şüpheleri terk ederek Allah’ın isim ve sıfatlarını düşünmektir. Kalp ile zikrin en yüksek mertebesi bir an bile Allah’tan gafil olmamak, onu görüyormuş gibi bir hayat yaşamaktır. Cibril hadisinde belirtildiği gibi “Biz onu görmesek te o bizi görür.” düşüncesi içerisinde olmaktır. Allah kendisini görür gibi ibadet eden ve yaşayan muhsinleri sever! (Ali İmran, 134) b- Allah’ın koyduğu hükümleri, kulluk görevlerini, Allah’ın bildirdiği sorumlulukları, banlarla ilgili hükümleri, emir ve yasakları, Allah’ın vadini, tehdidini ve bunların delillerini düşünmektir c- Maddi ve manevi varlıkları, buralardaki yaratılış sırlarını seyredip düşünmek, zerrenin kutsal âleme bir ayna olduğunu g

Küçük, Olsun, Allah, Teâlâ, İçin, Olsun,

Küçük Olsun Allah’ü Teâlâ İçin Olsun   Hikâye edildiğine göre Ebû Mansur bin Zükeyr rahmetullahi aleyh zâhid ve sâlih bir insandı. Ömrünün son dönemlerinde gözyaşlarını tutamaz oldu. Hayatının sonlarına doğru, vefât anı yaklaştıkca çok ağladığı için gözleri adeta pınar olmuştu.   “- Neden ölüm vakti yaklaşınca ağlıyorsun?” diye soruldu.   O da:   “- Ben şimdiye kadar hiç gitmediğim bir yola gidiyorum. Orada nelerle karşılaşacağımı bilemiyorum. Yaptığım ameller fayda verecek mi vermeyecek mi? O düşüncelerle kalbim ürperiyor, yüreğim sızlıyor ve gözyaşlarımı tutamıyorum ” dedi.   Vefat ettikten sonra oğlu rüyasında gördü ve:   “- Babacığım, Allah sana nasıl muamele etti?” diye sordu.   Babası da:   “- Ey oğulcuğum! İş senin bildiğin gibi değil.   Hesap vermek, hesaba çekilmek çok zor, çok sıkıntılı, çok çetin bir iş. Bir ömür yaptığım ameller fayda vermedi.   Merhametlilerin En Merhametlisi   Merhametlilerin en merhametlisi, adâletlilerin en

Dünya Hikmet, Ahiret İse Kudret Yeridir

Dünya Hikmet, Ahiret İse Kudret Yeridir   Dünya hikmet, ahiret ise kudret yeridir sözünü duydum bu sözü bana açıklar mısınız? Allah’ü Teâlâ razı olsun   Cevap: Değerli Kardeşim,   Dünyada eşyanın yaratılışı, büyük ekseriyetle, sebepler zincirine bağlanmıştır. Yani dünyadaki yaratılışlarda, “inşa” manası hükmetmektedir. Bütün varlık âlemi “Nur-u Muhammedî” denilen o ilk mahluktan, safhalar halinde yaratıldığı gibi, her canlı da çekirdek, tohum yahut nutfe dediğimiz bir noktadan başlayarak terbiye edilmekte, birçok safhalardan geçerek son şeklini almaktadır. Bunun içindir ki, Fatiha Suresinde Allah’ın “Rabbü’l-âlemin” olduğu öncelikle dikkatlere sunulur.   Cenâb-ı Hak, bu dünyada sebepleri yaratmış, terbiye etmiş ve sonsuz hikmetiyle neticeleri bu sebeplere bağlamıştır. Ahirette ise sebeplerin icraatına gerek kalmadan her şey İlâhî kudretle bir anda, zamansız yaratılacaktır. Yani, bu dünyada hikmet daha galiptir, ahirette ise kudret. Yoksa, bu dünyadaki sebepler de neti