Kayıtlar

davet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Osmanlı’nın Torunları Bu Gün Bize Hizmet Eder Hale Geldiler

Osmanlı’nın Torunları Bu Gün Bize Hizmet Eder Hale Geldiler Almanya’da RAMAZANI ŞERİF ayında bir fabrikada çalışan Türk işçilerini papazın birisi evine iftar yemeğine davet eder. Bazıları mazeret belirtip davete katılmazlar bazıları da papazı kırmamak adına davete icabet ederler ve iftar saatinde papazın evine misafir olurlar. Papaz Efendi elinde bir “Kura’n-ı Kerim” olduğu halde işçilerin yanına gelir ve onlara: “- Ben “Kura’n-ı Kerim” okunurken dinlemekten büyük zevk alırım biriniz okusa da ben mutfakta uğraşırken bir yandan da “Kura’n-ı Kerim” dinlesem!” der. “Kura’n-ı Kerim”i masanın üzerine bırakıp mutfağa geçer. Bu arada odada sanki buz gibi bir hava esmektedir. Herkes bir ümit diğerinin gözünün içine bakar ama nafile. Kimse KURAN okumayı bilmemektedir. İçlerinden birisi: "- Yahu içinizde “Fatiha” okumasını bilen yok mu açsın, Fatiha’yı okusun papaz nerden anlayacak ki" der. Bir tanesi: "- Ver ben biliyorum!” der ve rastgele bir

Huzura Davet

Huzura Davet Dünya ve Ahretlik Kardeşlerim, biz bu dünyada imtihandayız... Bu dünya imtihan yeridir. Gelip geçicidir. Tohum ekme yeridir. Hasat biçilmesi ahirettedir. Onun için (Dünya ahiretin tarlasıdır) buyuruluyor. Bu dünyada devamlı huzur, rahat arayan ahmaktır. Bu dünyada, Cenab-ı Hakkın ahirette vaad ettiklerini arayanlar, Allah’ü Teâlâ’nın Cennette vereceklerini isteyenler yanılırlar; çünkü Peygamber efendimiz, (Dünya, müminin zindanı, kâfirin Cennetidir) buyuruyor. Bu dünya imtihan yeridir. Her şeyi imtihana tâbidir. Allah’ü Teâlâ çok mal verir veya fakirlik verir, imtihan eder. Hep sıhhat verir veya hastalık verir, imtihan eder. Hepsi imtihandır. İmtihan demek, terlemektir. İmtihan demek, uyanık olmak demektir. İmtihan demek, (İyi çalış, verilen süre içerisinde, sorulan sorulara doğru cevap ver) demektir. Vakit dolunca kâğıt alınır, (ben şimdi yazacaktım) diyene, geçti artık denir. Ömrümüz bitince, imtihanda yazdıklarımız için, işte kâğıdın, oku diyecekler. Oku bak

Ezan İle İlgili Bilgiler ve Ezan Duası

Ezan İle İlgili Bilgiler İlk ezan 622 yılında Bilal-i Habeşi Radiyallah’ü Anh tarafından sabah namazında, yüksek bir evin damında okundu. Ezan işitildiği zaman ezanı dinlemek, ezanı içinden tekrar ederek icabet ve tasdik etmek, bitince ezan duasını okumak sünnettir; Peygamber Efendimiz in aleyhi ve sellem’in şefaatine vesiledir. Ezan namaz vaktini bildiren bir namaza davettir Kamet ise farz namazdan önce okunur. Cemaat veya fert farz namaza kametle başlar. Namaz vakitleri girdiğinde ezan okumak sünnet olduğu gibi, farz namazlardan önce ister cemaat olsun, ister fert olsun erkeklerin kamet getirmesi de sünnettir. Ezan, farz olan namazlar için okunur. Camide okunan ezan duyuluyorsa evlerde kılınacak namaz için ayrıca ezan okunmaz. Ezanın duyulmadığı uzak bir mesafede veya yerleşim merkezleri dışında bulunanlar da ezan okurlar. Cenaze namazı ile vitir, bayram, teravih, yağmur duası namazı ve farz-ı ayın olmayan diğer namazlar için ezan okunmaz. Ezan sadece namaza çağırma ara