Kayıtlar

Kasım 23, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah’ü Teâlâ’nın Fiilî Sıfatları Nelerdir?

Allah’ü Teâlâ’nın Fiilî Sıfatları Nelerdir? Allah’ü Teâlâ’nın zatına özel fiilleri vardır. Bu fiilleri, hem olumlu hem de olumsuz ifadelerle Allah’a nispet etmek caizdir. Mesela “falana çocuk verdi” demek caiz olduğu gibi “falana çocuk vermedi” demek de caizdir. “Falana nimet verdi” denilebildiği gibi, “Falana nimet vermedi, onu cezalandırdı” da denilebilir. Allah’ın fiili sıfatlarının aslı tekvin sıfatıdır. Allah’ın Fiilî Sıfatları Allah’ü Teâlâ’nın zatına özel fiiller beş sıfat altında toplanır. 1- Yaratmak (halk ve îcad) Allah’ü Teâlâ her şeyin yaratıcısıdır. Varlığını aklen düşünebileceğimiz her şeyi Allah’ü Teâlâ’nın yaratması mümkündür. Fakat O, dilerse yaratır, dilerse yaratmaz. Hiçbir şeyi yaratmaya veya yaratmamaya mecbur değildir. O iyiliği de kötülüğü de yaratır. Fakat iyiliği seçmemizden hoşnut olur, kötülüğü seçmemize razı olmaz. Yarattığı şeyler ne olursa olsun Allah’ü Teâlâ’nın sonsuz ilim ve hikmetinin bir gereğidir. O’nun her yaptığında bir hikmet

Bilesin ki, Ben Nuşirevan’dan Daha Az Adil Değilim...

Bilesin ki, Ben Nuşirevan’dan Daha Az Adil Değilim...           Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın halifeliği döneminde Şam valisi olan ve Hz. Peygamber  Sallallahü Aleyhi Vesellem ’in arkadaşlarından olan Sad b. Ebi Vakkas Radiyallahü Anh Şam’daki bir camiyi genişletmek ister.           Bu nedenle de caminin civarındaki arsaları kamulaştırır. Herkes arsasının bedelini alır ve isteyerek arsasını camiye devreder. Ancak Şam’da yaşayan bir Yahudi, camiye bitişik olan arsasını satmak istemez. Vali arsasının değerini fazlasıyla verse de Yahudi vatandaş arsasının kamulaştırılmasına rıza göstermez. Bunun üzerine vali arsaya el koyar ve bedelini adama gönderir.           Arsasını kaybeden Yahudi, komşusu olan bir Müslüman’a derdini anlatır. Sızlanır. Bana zulmedildi, der. Müslüman vatandaş da kendisine, Medine’ye git. Orada halife Hz. Ömer Radiyallahü Anh vardır. Derdini anlat. Ömer Radiyallahü Anh, son derece adildir, elbette seni dinler, der. Şamlı Yahudi Medine’nin yolunu tutar. Yoru

Mârifetullah

Mârifetullah             MÂRİFETULLAH:  Allah'ü Teâlâ'yı  bilme, tanıma, O'nu bütün sıfatlarıyla öğrenme, hakkında bilgi sahibi olma. Mârifetullah, iki kelimeden meydana gelen bir tamlamadır. Bunlar "marifet" ve "Allah" kelimeleridir. Marifet; lügatta, herkesin yapamadığı ustalık, ustalıkta yapılmış olan şey, bilme, biliş, vasıta, hoşa gitmeyen şey, tuhaflık manalarına gelmektedir. Bununla birlikte, marifet, Allah'ı O'nun isimlerini ve sıfatlarını, kudret ve iradesinin geçerliğini bilmek; alçak gönüllü olmak manasını ifade ettiği gibi bilginler arasında ilim manasına da gelmektedir ki onlara göre, her itim bir marifettir, her marifette bir ilimdir. Allah'ı âlim (bilen) herkes ariftir, her arif de âlimdir (Abdülkerim Kuşeyrî, Kuşeyri Risâlesi, s. 427). Genel olarak bu manalara gelmekte olan "marifet", Allah lâfzı ile bir tamlama oluşturduğunda, yani "mârifetullah" denildiğinde ise "Allah'ın vücûd ve vahda

Ma’rifetullah Nedir?

Ma’rifetullah Nedir? Allah'ü Teâlâ'yı bilme, tanıma, O'nu bütün sıfatlarıyla öğrenme, hakkında bilgi sahibi olma demektir. Ma'rifetullah, iki kelimeden meydana gelen bir tamlamadır. Bunlar "ma'rifet" ve "Allah" kelimeleridir. Ma'rifet; lügatta, herkesin yapamadığı ustalık, ustalıkta yapılmış olan şey, bilme, biliş, vâsıta, hoşa gitmeyen şey, tuhaflık mânâlarına gelmektedir. Bununla birlikte, ma'rifet, Allah'ı O'nun isimlerini ve sıfatlarını, kudret ve irâdesinin geçerliliğini bilmek, alçak gönüllü olmak mânâsını ifâde ettiği gibi, bilginler arasında ilim anlamına da gelmektedir ki onlara göre, her ilim bir ma'rifettir, her ma'rifet de bir ilimdir. Allah'ı âlim (bilen) herkes âriftir, her ârif de âlimdir.[1] Genel olarak bu mânâlara gelmekte olan "ma'rifet", Allah lâfzı ile bir tamlama oluşturduğunda, yani "ma'rifetullah" denildiğinde ise "Allah'ın vücûd/varlık ve vahdâ

Süslüman

Süslüman Tarifi imkânsız vaka Müslüman mı, “süslüman” mı? Onda çalım onda caka Müslüman mı, “süslüman” mı? Dudak boya gözde gözlük Ne kamus bilir ne sözlük Bu kadar olur yüzsüzlük Müslüman mı, “süslüman” mı? Ne din bilir ne haktanır Süsü için koymaz sınır Dıştan bakan manken sanır Müslüman mı, “süslüman” mı? “Müftü” diyemez “mühtü” der Başı sanki kalkık damper Ne soytarı ne de dilber Müslüman mı, “süslüman” mı? Tesettürde ne ki; geçin, Örtündüğü marka için Artık ismi sizler seçin Müslüman mı, “süslüman” mı? HALİL MANUŞ