Kayıtlar

Ahiret etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dünya ve Ahirette En Büyük ve Zor Olan Şey Nedir?

Dünya ve Ahirette En Büyük ve Zor Olan Şey Nedir?   İsa Aleyhisselâma sordular: "- Ey Allah'ın nebisi, bu dünyada da ve öte dünyada da en büyük ve zor olan şey nedir?" Şu cevabı verdi: "- Allah'ın Celle Celâlûhu’n gazabıdır." Sordular: "- Ondan kurtulmanın çaresi nedir?" Buyurdu ki: "- Öfkeni yenmen ve kinini söndürmen!"   (Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh)

Ramazan Ve Ahiret Bilinci

Resim
  Ramazan Ve Ahiret Bilinci Muhterem Müslümanlar!   Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir defasında ashabına şöyle buyurmuştu: “Ben, dünyada bir ağacın altında kısa bir süre gölgelendikten sonra yola koyulup oradan ayrılan bir yolcu gibiyim.” Bu hadis-i şerif bizlere dünya hayatının ahiret hayatına nispetle çok kısa olduğunu haber vermektedir. Dünyanın geçici nimetlerine tamah edip de ebedi olan ahiret yurdunu unutmamamız gerektiğini hatırlatmaktadır. Aziz Müminler! İman esaslarından biri de ahirete inanmaktır. Ahiret, kulluk yolculuğumuzun son durağıdır. Fani dünya hayatından sonra başlayacak olan ebedi hayatın adıdır. Ahiret, bu dünyada yapıp ettiklerimizden hesaba çekileceğimiz, ektiklerimizi biçeceğimiz hasat mevsimidir. Müslüman inanır ve bilir ki, bu dünyadan sonra sonsuz bir hayat var. Ömrünü iman, ibadet ve güzel ahlakla geçirenler için huzur ve mutluluk yurdu olan cennet var. Kendini imandan mahrum bırakanlar, hayatını isyan, günah ve kötülüklerle heba e

Dünya Ve Ahiret Saadeti İçin On Cümle

  Dünya Ve Ahiret Saadeti İçin On Cümle   Muhammed bin Hişâm Rahmetullahi Aleyh anlatır: Ma’rûf-ı Kerhî Rahmetullahi Aleyh bana; “Sana; dünya ve ahiret saadeti için on cümle öğreteyim. Böyle dua edenin duası kabul olur” dedi. “Yazayım mı” dedim. “Hayır, Behr bin Hâris nasıl tekrar ederek bana öğrettiyse, ben de aynı şekilde sana öğretirim” diyerek şu hadisi bildirdi:   “Her namazdan sonra dua ederken, şu on cümleyi söyleyenin dualarını Allah’ü Teâlâ kabul eder: 1- Dinim için Allah Teâlâ bana kâfidir. 2- Dünyam için Allah Teâlâ bana kâfidir. 3- (İki cihan) endişelerim için Allah Teâlâ bana kâfidir. 4- Haset eden için Allah Teâlâ bana kâfidir. 5- Bana haksızlık eden için Allah Teâlâ bana kâfidir. 6- Kötülük etmek isteyen için Allah Teâlâ bana kâfidir. 7- Ölüm anında Allah Teâlâ bana kâfidir. 8- Kabirde Allah Teâlâ bana kâfidir. 9- Mîzan’da Allah Teâlâ bana kâfidir. 10- Sıratta Allah Teâlâ bana kâfidir. Kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah Teâlâ ba

Ahirete En Halis İmanı Götürenler, Dünyada En Çok Tefekküre Dalanlardır

       Ahirete En Halis İmanı Götürenler, Dünyada En Çok Tefekküre Dalanlardır   Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır.” (Âl-i İmran Sûresi, ayet 190) Şüphe yok ki, aklı başında olan uyanık bir kimse bu âlemi güzelce düşününce Cenâb-ı Hakk’ın kudretini, ihtiyaçlardan münezzeh olduğunu hemen tasdik eder. Çünkü göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün gidip gelmesinde elbette akıl sahipleri için Hak Teâlâ’nın varlığına, kudretinin kemaline, hâkimiyetinin azametine dair açıkça deliller vardır. Bu kâinata ibret nazarıyla bakan her aklıselim sahibi, kâinatın yaratıcısının varlığını, azamet ve kudretini tasdike mecbur olur. Bunları gafletle seyretmek insana yakışmaz. Her sabah doğan güneş, her gece semalarda parıldayıp duran milyonlarca yıldız, ibretli gözler için hikmetlerle doludur. Her biri bir âlem, her biri bir kanun-i ilahidir. Ahirette çok feraha kavuşanlar,

Saadet-i Dâreyn (Dünya ve Ahiret Saadeti) Duası

Saadet-i Dâreyn (Dünya ve Ahiret Saadeti) Duası   اللَّهُمَّ آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Okunuşu: Allahümme âtina fi’d-dünya haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve kınâ azabe’n-nar. Anlamı: Allah’ım! Bize bu dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru. Kaynak: (Bakara Sûresi, 201)                

Ahirete İman Etmenin İnsan Hayatı Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

  Ahirete İman Etmenin İnsan Hayatı Üzerindeki Etkileri Nelerdir?   Ahiret gününe imanın insan hayatı üzerindeki tesirleri nelerdir? Ahirete inanmanın insan davranışlarına etkisi maddeler halinde... Ahirete inanmak insanın hayatına anlama katan ve onu temelden şekillendiren bir husustur. Ahirete inanmanın, günlük hayatta ile fert ve toplum açısından büyük bir önemi ve pek çok faydaları vardır.   1- Ahirete iman, insan hayatına bir hedef ve yön verir. Yaratılıştaki gaye ve amacı öğretir. İnsanın boş yere yaratılmadığını ve başıboş da bırakılmadığını öğretir.   2- Ahirete inanan bir kişi dinî ve dünyevî görevlerini eksiksiz yerine getirir. Çünkü bir mükâfat ve ceza gününün varlığına iman eden kişi bu dünyada işlediklerinden dolayı Allah’ın huzurunda sorguya çekileceğini bilir. Bu sebeple ahiret inancı, insanlar için hem hukuki hem ahlaki, hem de vicdani bir denetim sağlar.   3- Milletler ve toplumlar arasındaki bağların ve ilişkilerin sağlam bir hale gelmesini kolaylaşt

Ahiret İnancının Pratik Hayata Etkileri

  Ahiret İnancının Pratik Hayata Etkileri   Din, fert ve toplum hayatını her yönüyle kuşatan; iman, ibadet, ahlâk ve muamelatla ilgili değerler bütünüdür. Bu değerler bütününün, iman kapsamında yer alan en önemli ilkelerinden biri, Ahiret’e imandır.   Ahiret’e iman; dünyada yapılan davranışlara göre, ya mutluluk dolu bir yaşam veya belirli bir süresi ya da bütünü, azaplarla çevrili, ebedî bir hayat yaşamak için, ölümden sonra tekrar dirilmeye inanmaktır.   İnsanın varlığı bir bitki gibi yalnız Dünya hayatı ile sınırlı değildir. Kan pıhtısı ile başlayan bedensel yapı, yer altında çürüyüp toprak olurken, insanın özü ve gerçek kişiliği olan ruh, Ahiret dediğimiz öteki dünyada, varlığını ve yeni yaşamını devam ettirecektir.   Dolayısıyla yaşam, sadece Dünya hayatından ibaret olmadığı gibi, bu hayatın son bulduğu ölüm de, bir yok oluş değildir; yeni ve ebedî bir hayatın başlangıcıdır.   Ahiret, -iyi ya da kötü-, dünyada yapılan her davranışın hesabının verileceği ve neti

Kişi Sevdiği İle Beraberdir

Resül-i Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hizmetkârı Enes ibni Malik Radıyalahu Anh anlatıyor: Birgün Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’le Mescid-i Nebevi’den çıkmış gidiyorduk… Adamın biri Mescidin önündeki gölgeliğin yanında: “- Ya Rasûlallah Sallallahü Aleyhi Vesellem! Kıyamet ne zaman kopacak?” dedi… Allah'ın sevgili elçisi ona bir soruyla karşılık verdi: “- Kıyamet için ne hazırladın?”, bakalım? Adam başını öne eğip düşündü: “- Ey Allah'in Elcisi! Benim farz ibadetler dışında öyle fazla orucum, namazım, verilmiş sadakam yok. Fakat ben Allah'ü Teâlâ’yı ve Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem’i çok seviyorum!” Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem de ona: - (El mer’ü mea men ehabbe) Sen sevdiklerinle beraber olacaksın! Buyurdular.

Dünya Hayatını, Ebedi Ahiret Hayatına Değişmek

  “Bir külçe altını, bir avuç şekere değişen çocuk gibi dünya hayatını ebedi ahiret hayatına değişmeyelim! Allah’ü Teâlâ’nın rızası her daim niyetimizde olsun.”  Seyda Muhammed El Konyevi Kuddise Sirrûh

Allah’ü Teâlâ’ya ve Ahiret Gününe İman

  Allah’ü Teâlâ’ya ve Ahiret Gününe İman Nurcan Büyük   Ayette de görüldüğü gibi Allah’ü Teâlâ’ya ve ahiret gününe imanın hangi amellerle izhar edilmesini Rabbimiz tek tek buyurmuştur. Bunları kısaca hatırlayacak olursak:   1. Namaz: Bu, sıradan bir namaz değildir. Tevhidin ikamesi, hayatın pisliklerden arındırılması için gerekli olan, ciddiye alınmış, gayesine uygun kılınan bir namazdır. Devamlı ve dikkatli olması ayrıca önemlidir. Çünkü namaz, hayatın gereğinden fazla dünyevileşmesine karşı alınmış ilahi bir önlemdir ve bu anlamıyla muazzam bir lütuftur. Dünyadaki insanı zaman iğnesiyle her gün beş yerinden ahirete diken görsel bir dikiştir namaz.   2. İnfak: Kur’an-ı Kerim’de pek çok ayette iman ve namazdan sonra infak gelir. İnfak Allah’ü Teâlâ için vermektir. İnsanları canlardan ve mallardan imtihan edeceğini söyleyen Rabbimiz, mallarını ve canlarını ahiret mutluluğu için satan muttaki insanların hayırlı bir ticaret yaptıklarını söyler. Malın gerçek sahibini unut

Kur’an-ı Kerim’de Dünya-Ahiret İlişkisi

  Kur’an-ı Kerim’de Dünya-Ahiret İlişkisi Nurcan Büyük   Kur’an-ı Kerim’e göre en güzel kıvamda (ahsen-i takvim) yaratılan (Tin, 95/4) insan, anne karnında bilgi sahibi değilken işitme, görme melekeleriyle, duygu ve düşünce yetileriyle donatılmıştır. (Secde, 32/9) Önce tek bir nefisten yaratılmış, ondan da eşi var edilmiştir. Günah duygusu (fücur) ve kulluk bilinci (takva) ile şekillendirilmiştir. İnsanın bir yaratıcısının olup olmadığı tartışması, hayatın oluşumunu tesadüfle izan etme söylemini itikatlaştırmadıysak, bizi bir yaratıcı ve ölçü koyucu fikrine götürmektedir. Hanif bir tutumun ifadesi olan bu seyir, zaten Rabbimizin vahyi ile irtibata geçtiğimizde, yaratılışımızın Rabbimizi birleme fıtratı ile donatıldığını da gösterir. Belli bir yaş olgunluğuna ulaşan her insan kendini, evreni ve ikisi arasındaki ilişkiyi anlamlandırmak için kendisine ve çevresine çeşitli sorular sorar. Tüm bu soruların altında hakikati bilmek, doğru olana ulaşmak isteği vardır. Yeryüzünün kendi