Kayıtlar

dostum etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hazır mısın Söyle Dostum?

Hazır mısın Söyle Dostum?   Son nefesini vermeye, Yakasız gömlek giymeye, Daracık kabre girmeye, Hazır misin söyle dostum?   Göçeceksin bu dünyadan, Olursun zevki sefadan, Seni çağırır Yaradan, Hazır mısın söyle dostum?   Kabir küçücüktür dardır, Götürecek neyin vardır, Gönlünü Hak ile yandır, Hazır mısın söyle dostum   Göçeceksin bu dünyadan, Olursun zevkü sefadan, Seni çağırır Yaradan, Hazır mısın söyle dostum?   Tahtadan ata binmeye, Bu dünyadan silinmeye, Rûz-i mahşere gitmeye, Hazır mısın söyle dostum?   Göçeceksin bu dünyadan, Olursun zevki sefadan, Seni çağırır Yaradan, Hazır mısın söyle dostum?   Söyle dostum, durma öyle! İnan bu çark dönmez böyle! Söyle be can dostum söyle! Bildim bileli hep böyle…

Ah Dostum Bilmez Miydin Bir Gün!

Ah Dostum Bilmez Miydin Bir Gün!  Ah dostum!  Bilmez miydin ki, bir gün...  Hadi oğlum, dersine çalışsana! " dedi, yalvaran gözlerle annesi...  - "Bir gün" dedi ve uyumasına devam etti çocuk.  Zaman su gibi akıp geçti. Bir-iki yıl hazırlık kursu aldıktan sonra üniversiteye girebildi. Bir gün fakülte arkadaşlarının;  - "Bizimle cumaya gelmeye ne dersin?" teklifine,  - "Siz gidin bir gün olur ben de giderim." diye kaçamak bir cevap verdi.  İkinci sınıfa geçemeden fakülteden atıldı,  - "Bir gün" olup da çalışmak nasip olmadığından... İşsiz güçsüz dolaşırken, bir arkadaşı elinden tutup onu bir işe yerleştirdi...  Gün geldi, evlendi, çocukları oldu... Arkadaşı;  - "Çocuklarına imandan, ahlâktan, kültürden bahsetsen, çok boş yetişiyorlar." dediğinde,  "Daha küçükler, hele büyüsünler." dedi.  Çocuklar büyüyüp, sorular sormaya başlayınca, onlara geçiştirici cevaplar vermeye çal...

Ölüm Bir Tık Kadar Yakında Dostum…

Resim
Ölüm Bir Tık Kadar Yakında Dostum… Sakın gaflet ile dünyaya dalma! Kimseyi incitme, kul hakkı alma! Her gelen gidiyor, habersiz olma! Ölüm bir tık kadar yakında dostum… Ölünce kimi der iyi, kimisi kötü; Allah yolu doğru, gerisi hata, Azrail affetmez, elinde ütü, Ölüm bir tık kadar yakında dostum… Göğe kadar dolu, altının olsa, Bin bir filden güçlü, kuvvetin olsa, Yusuflar’dan güzel, vücudun olsa, Ölüm bir tık kadar yakında dostum… Can, mal, makam, şöhret; hepsi emanet, İhlâslı amel yap, şeytanı terket, Bütün enerjini İslâm’a sevket! Ölüm bir tık kadar yakında dostum… Zulüme meyletme, kötüyle savaş İyiliğe sarıl, şerden uzaklaş, Muhtaca yardım et, Allah’a yaklaş, Ölüm bir tık kadar yakında dostum… Rabbinden gelene hoştur deyiver, Farzlara sünnete boyun eğiver, Vuslat vakti yakın mevte gülüver, Ölüm bir tık kadar yakında dostum… Yaşar AKKAŞ

İnsan Düzelmeden Hiçbir Şey Düzelmez

İnsan Düzelmeden Hiçbir Şey Düzelmez             Çok sevdiğim bir dostum son olaylardan bir iki söz etmemi istiyordu. Ben de âcizane dedim ki kendimizi düzeltmeden hiçbir şey düzelmez. Hemen şu meşhur hikâyeyi anlattım. Adam, bütün bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı gazetesini okumaya başladı ve "Bütün gün dinleneceğim, müzik dinleyeceğim, maç izleyeceğim." beni bundan kimse alıkoyamaz" diye düşündü. Tam o sırada oğlu koşarak geldi, sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Adam, daha geçen haftadan oğluna sinema konusunda söz vermiş olduğunu hatırladı; ancak hiç dışarı çıkacak hali yoktu. Bir bahane uydurması gerekiyordu. Gazetenin promosyon olarak dağıttığı yapboz dünya haritasını eline alıp parçalara ayırdı iyice karıştırdıktan sonra oğluna verdi ve; "Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim." dedi sonrada keyifle gazetesini eline alıp " Kurtuldum. En iyi coğrafya öğretmeni bile yapbozu akşama ka...

İnsan Düzelmeden Hiç Bir Şey Düzelmez

İnsan Düzelmeden Hiç Bir Şey Düzelmez  Çok sevdiğim bir dostum son olaylardan bir iki söz etmemi istiyordu. Ben de âcizane dedim ki kendimizi düzeltmeden hiçbir şey düzelmez. Hemen şu meşhur hikâyeyi anlattım.  Adam, bütün bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı gazetesini okumaya başladı ve "Bütün gün dinleneceğim, müzik dinleyeceğim, maç izleyeceğim." beni bundan kimse alıkoyamaz" diye düşündü. Tam o sırada oğlu koşarak geldi, sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Adam, daha geçen haftadan oğluna sinema konusunda söz vermiş olduğunu hatırladı; ancak hiç dışarı çıkacak hali yoktu. Bir bahane uydurması gerekiyordu. Gazetenin promosyon olarak dağıttığı yapboz dünya haritasını eline alıp parçalara ayırdı iyice karıştırdıktan sonra oğluna verdi ve; "Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim." dedi sonrada keyifle gazetesini eline alıp " Kurtuldum. En iyi coğrafya öğretmeni bile yapbozu akşama kadar d...