Kayıtlar

fıkra etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Çok Komik Bir Temel Fıkrası

Öğretmen öğrencilere sormuş: “- Söyleyin bakalım İslâm düşmanları kimlerdir? Öğrenciler bir bir saymaya başlamış… “- Yahudiler, Hristiyanlar, masonlar, komünistler, ateistler, laikler, putperestler, teröristler, bir de bunların yerli işbirlikçileri… Öğrenciler saydıkça Temel yerinde kızarıp bozarıyor, renkten renge giriyormuş. Öğretmen Temel’e dönerek; “- Hayrola Temel biz seni Müslüman biliyoruz. Öğrenciler saydıkça sana da ne oluyor? Temel: “- Hocam, demiş. Haklısınız, öğrenciler çok güzel cevaplar veriyor. Ama saydıkları hep benim işbirliği yaptığım kişiler, beni de sayacaklar diye ödüm koptu. Oylarım zaten yüzde birin altında… Eğer beni de sayarlarsa tamamen sıfır çekerim! Diye çok korktum! Bütün sınıf kahkahaya boğulmuş…

Nasreddin Hoca İle Oğlu

Nasreddin Hoca İle Oğlu Hoca Nasreddin, oğluyla birlikte köyüne gidiyormuş. Oğlunu eşeğe bindirmiş, kendisi yürümüş. Karşıdan gelenler, oğlunu göstererek: — “ Aksakallı adam yürürken bacak kadar velet eşekte gidiyor. Zamane çocuğu işte.” , demişler. Hoca oğlunu indirip kendisi binmiş. Az sonra birkaç kişiyle daha karşılaşmışlar. Bunlar ise: — “Koca adama bak! Bu sıcakta minnacık çocuğu yaya yürütüyor. Hiç insafı yok.” demişler. Hoca, eşeğe oğlunu da bindirmiş. Çok geçmeden yine üç beş kişiye rastlamışlar. Adamlar: — “Zavallı hayvan!   Düşüp ölecek! Hiç acımadan iki kişi birden binmişler üstüne!” demişler. Hoca inmiş, oğlunu da indirmiş. Eşek önde, onlar arkada ilerlemişler. Biraz sonra, yol kıyısında duranlar: — “ Amma aptal adammış bu hoca, Eşek bomboş gidiyor, kendisi oğlu ile kan ter için de arkasından koşuyor!” diye konuşmaya başlamışlar. Hoca dayanamamış. Oğluna dönüp: — “Gördün mü, her kafadan bir ses çıkıyor. Şu dünyada kimseyi hoşnut

Küçük Ali

Küçük Ali  Küçük Ali okula başladığından beri her gün öğretmeni Aysel hanıma gidip,  - "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sınıfta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikâyet edermiş. Bundan sıkılan Aysel öğretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü: - "Peki" demiş, "Bu çocuğu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve başlamış sorgulamaya, - İki kere iki? - Ali hemen "Dört" demiş,  - "Sekiz kere dokuz?"  Ali hemen  -"Yetmiş iki" demiş,  -"Kaç mevsim var?"  Ali hemen  -"Dört" demiş.  Bu sırada Aysel hoca da - "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayım" demiş ve sormuş:  - "Söyle bakalım Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"  Ali hemen -"Ayak" demiş, Aysel hoc

Buradaki defineyi Dursun Almamiştur

Resim
Buradaki defineyi Dursun Almamiştur Temel bir gün tarlada çalışırken define bulur. Bulduğu defini alıp “hemen köye götürürsem herkes görür” diye düşünür ve köylüden gizlemek için defineyi ilerideki dağın tepesine gece gelip gizlice almak için gömer. Hemen yanına da “burada define yoktur” diye bir yazı asar. Oradan geçmekte olan Dursun yazıyı görür ve Temelin definesini alıp kaçar. Temel gece geldiğinde definenin olduğu yerde bir yazı bulur. “Buradaki defineyi Dursun almamiştur”