Kayıtlar

beğenmek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kendini Beğenmek, Felakettir!

Kendini Beğenmek, Felakettir! Tâbiîn’in büyüklerinden Atâ bin Ebî Rebah hazretleri, 114 (m. 732) senesinde vefât etti. Bir gün sohbetinde; “— Bir kimse ibadetlerini kusurlu görünce, bunların kıymeti artar. Böylece kabul edilmeye lâyık olurlar. Siz de iyiliklerinizi kusurlu görmeye çalışınız!” buyurdu. Dinleyenler; “— Ama bu çok zor efendim!” dediler. Cevabında; “— Evet zor, ama kendini beğenmek felakettir. Allah’ü Teâlâ hepimizi bu felaketten korusun!” buyurdu. Bir gün halife Abdülmelik, Atâ bin Ebî Rebah hazretlerini ziyarete geldi. Ve nasihat istedi. Atâ hazretleri; “— Ey halîfe! Eshâb-ı kiramın evlâdına iyi muamele et, onları incitme. Emrin altında bulunanların haklarını gözet, ihtiyaçlarını gider. Kapını kilitleyip onları dışarıda bırakma!” buyurdu. Halîfe; “— Efendim, hep başkasının ihtiyacından söz ettiniz, sizin hiç ihtiyacınız yok mudur?” diye sordu. Büyük velî; “— Ben ihtiyacımı, Allah’ü Teâlâya arz eder, Ondan isterim!” buyurdu. Halîfe du...

Zalimin İbretlik Sonu

           Zalim bir padişah bir gün sefere çıkacakmış. Hizmetçiler yüz takım elbise getirmişler. Kibrinden hiç birini beğenememiş. Yüz birinci elbiseyi giymiş. Yüz at getirmişler. Hiçbirini beğenmemiş. Yüz birinci ata binmiş. Halk sarayın çıkışında yolun iki tarafına yığılmış. “- Padişahım çok yaşa!” diye tezahürata başlamış. Padişah yeni atın üzerinde kabardıkça kabarıyor, kibirlendikçe kibirleniyormuş. Birden bire nereden geldiği belli olmayan dilenci kılıklı, üstü başı yırtık pırtık birisi padişahın atının dizginlerinden yapışmış. Padişah öyle kızmış ki… Hemen gürlemiş. “- Çabuk çekil! Ey haddini bilmez dilenci! Sen kim oluyorsun da benim gibi dünyanın en büyük ülkesinin, kudretli padişahının yanına sokulup, atının dizginine yapışabiliyorsun! Derhal kafanı vurdururum. Gözüm görmesin! Hem o kadar muhafızı nasıl geçtin de yanıma kadar ulaştın?” “- Ben o kimseyim ki bana silahlı muhafızlar, kilitli kapılar, demir duvarlar etki etmez. Ben he...