Kayıtlar

Bul etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Cennette Asla Bulamayacağımız 10 Şey!

Cennette Asla Bulamayacağımız 10 Şey!   Her mü'minin hayali ve ümididir cennete gitmek. Cennet, Rabbimiz tarafından hiç bir gözün görmediği ve hiç bir kulun kalbinden dahi geçmeyen nimetlerle donatılmıştır. Cennet her türlü lezzetin olduğu bir yerdir. Taşıyla torağıyla hayattar olan cennet, insanın her arzusunun yerine getirildiği sonsuz saadet yeridir. Böyle bir saadet, sadece konuşmakla olmaz. Cennet; ahiret âleminin saadet köşesi, nimet ve ihsan deryası, lezzet ve huzur ülkesidir. Ancak bazı şeyler vardır ki Rabbimiz cennette olmasına müsaade etmemiştir. O zaman gelin hep birlikte cennette asla bulunmayan şeylere bir göz atalım.   1.   Cennette İbadet Yoktur İbadet, dünyada kulun Allah’a karşı olan vazifelerini yerine getirerek O’nun rızasına ulaşmaktır. Yani ibadet sadece dünyada yapılır. Cennete girmiş bir insanın orada ibadet etme zorunluluğu kesinlikle yoktur. Çünkü cennet dünyada yaptığımız ibadetlerin mükafatını alma yeridir.   2.   Bir Yaşadığımızı Bir D

Namaz Kıl, Hayat Bul!

Resim
  Namaz Kıl, Hayat Bul! •      Kur’an-ı Kerim buyuruyor ki: “Elbette ki namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” (Nisa Sûresi, 103) •      Yine Kur’an-ı Kerim buyuruyor ki: “Sana vahyedilen Kitabı güzel güzel oku ve namazı kıl! Muhakkak doğru kılınan namaz edepsizlikten ve uygunsuzluktan alıkoyar. Muhakkak Allah´ı anmak en büyük iştir ve Allah, her ne işlerseniz bilir.” (Ankebût Sûresi, 45) •      Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “Namaz dinin direğidir. Onu terk eden (bir kimse) muhakkak dinini yıkmış olur!” (Beyheki) •      Ezan der ki: “Haydi, Rabbin çağırıyor! Camiye gel, Kurtuluşa koş! Cennete geç kalma!” •      Abdest der ki: “Gel, Cehennem ateşini söndür!” •      Rükû der ki:   “Eğildiğin tek makam Rabb’inin huzuru olsun! O’ndan başkasına eğilme! •      Secde der ki:   “Sen bir hiçsin! Rabbinden başkasına muhtaç olma! Rabbini yücelt!” •      Selâm der ki: “Bir dahaki buluşmaya kadar selâmet üzere ol!” •     

Bir Mü'minde Bulunması Gereken Üç Önemli Özellik Vardır.

Bir Mü'minde Bulunması Gereken Üç Önemli Özellik Vardır. 1- Kimseden bir şey istememelidir. "Sizden ücret istemeyenlere uyun. Onlar hidayete ermiş kişilerdir" (Yasin suresi, 21) 2- Verilen hediyeyi kabul etmelidir. "Hediye, Allah’ü Teâlâ’nın gönderdiği güzel bir rızıktır. Kabul eden, Allah’ü Teâlâ’nın gönderdiğini kabul etmiş olur. Reddeden de Onun gönderdiğini reddetmiş olur" (Ramuz El ahadis) 3- Dünya malı yığmamalıdır. "Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem veren bir azapla müjdele! O gün bunlar Cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanacak: İşte yalnız kendiniz için toplayıp sakladıklarınız; tadın şimdi biriktirip sakladıklarınızı!" (Tevbe suresi, 34-35)

Oruç Tut Sıhhat Bul

Oruç Tut Sıhhat Bul Cenâb-ı Hak buyuruyor: “(İbrahim): Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur.” (Şuara, 80) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Oruç tutun, sıhhat bulun!..” (Ebu Nuaym, Kitabu’t Tıb, Ebu Hureyre) 1877 senesinde Dr. Edward Dyun adlı doktor, Amerika’da ilk defa “oruçla” tedavi usulüne başlamıştır ve o, bu başarısını bütün dünyaya ispat etmiştir. Bu sihirli tedavi, Dr. Dyun’a öyle tesir etmiştir ki, “Oruç Tedavisiyle” ilgili kitabında şunları söylemektedir: “Bu kitap, ilaçlarla tedavi eden bir doktorun hayat tecrübeleri esasıyla yazılmıştır. Ben bütün ilaçların insan sağlığına tamamen faydasız olduğuna emin olduktan sonra, nihayet –oruçla- tedaviyi iyice denedim ve kesin olarak söyleyebilirim ki, bütün hastalıkları, insanın yaratılışına tam uygun fıtri bir tedavi usulü olan –oruç-la kolaylıkla tedavi etmek mümkündür.” Bilim dünyası açıklamıştır ki, oruç tutan insan, bütün hayat enerjisini, hücrelerini yenilemek için harca

Daha Zahit Bir Kimseyi Ara Bul!

Daha Zahit Bir Kimseyi Ara Bul! Padişahın birinin önemli bir işi oldu. Ve kendi kendine “Eğer bu işim, istediğim gibi sonuçlanırsa şu kadar dirhem zahitlere vereceğim.” Dedi. İş istediği gibi oldu ve çok sevindi. Sıra söz verdiği nezir (adak) işine geldi. Zahitlere vermek üzere has hizmetçilerden birine bir kese altın verdi. Derler ki hizmetçisi çok akıllı ve zeki idi. Bütün gün şehri gezdi ve geceleyin geri döndü Altın kesesini öpüp padişahın önüne koydu ve şöyle dedi: “O kadar doşlaşmama rağmen bir zahit bulamadım!” Padişah sordu: Bu ne uydurma hikayedir. Benim bilgdiğim bu şehirde dört yüz zahit var. Köle; “Ey cihan efendisi! Zahit olanlar hediyeyi kabul etmedi, kabul edenler de zahit değildi.” Diye cevap verdi. Padişah güldü ve hizmetçilerine “Zahitlere karşı benim ne kadar sevgim varsa şu küstahın da o kadar düşmanlığı vardır. Fakat hak ondan yanadır.”  Dedi. Dirhem ve dinar alan bir zahid gördünse daha zahit bir kimseyi ara bul! (Alıntı)