Kayıtlar

Mayıs 22, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hakiki Muhabbet Nedir?

Hakiki Muhabbet Nedir? Biribirlerine kırılan iki arkadaştan biri, uzun bir aradan sonra diğerinin kapısını çalar. -Kim o? diye seslenir içerdeki. -Benim, der kapıyı çalan. -Burada ikimize birlikte yer yok, diye cevap verir öbürü. Aradan uzunca bir zaman geçer... Yeni bir umutla tekrar çalar sevdiği arkadaşının kapısını. -Kim o? diye sorar yine içerdeki. - Sen'im, der bu sefer. Ve kapı sonuna kadar aralanır. Hz. Mevlânâ da; "Birisinin kalbinde taht kurmak, sevgisini kazanmak istiyorsanız, öylesine sevmelisiniz ki, benliğinizi bırakıp âdeta o olmalısınız" diye anlatır hakiki muhabbeti. Fazilet Takvimi, 2000

Bana Korkunç Baktı, Canım Çıkacak Gibi Oldu

Bana Korkunç Baktı, Canım Çıkacak Gibi Oldu Süleyman aleyhisselâm zamanında Süleyman peygamberin bir hizmetçisi vardı. Bu adam bir gün kapı da, hiç tanımadığı bir yabancı ile karşılaştı. Bu yabancı o hizmetçiye şöyle bir nazar etti. Hizmetçinin aklı başından gidecek gibi oldu. Sonra o yabancı, Süleyman Peygamber ile görüştü ve çıktı gitti. Hizmetçi adam onun ardından koşa koşa Süleyman Peygamberin huzuruna çıktı. Ve Ona sordu: -“ Ey Allah’ü Teâlâ’nın Elçisi biraz önce gelen o adam kimdi? Zira o adam bana bir kez dönüp baktı, canım çıkacak gibi oldu.” Dedi.  Süleyman Peygamber: -“ O Azrail Aleyhisselâm idi. Beni ziyarete gelmişti. Dedi.  Bunun üzerine adam; Hindistan’da ölümün olmayacağı düşüncesinde olmalı idi ki, Süleyman Peygambere yalvardı: -“ Ey Allah’ü Teâlâ’nın Elçisi, ne olur şu rüzgâra emret de beni Hindistan’a götürsün.” Süleyman Peygamber hizmetçinin ölümden korktuğunu ve bu sebeple Hindistan’a gitmeyi istediğini anladı. Ancak bunun ölümden kurtuluş için fayd

Allah’ü Teâlâ’ya Hüsn-i Zan

Allah’ü Teâlâ’ya Hüsn-i Zan Müslüman ömrünün sonlarına doğru, öleceği zaman Allah’ü Teâlâ’ya daha çok hüsn-i zan etmelidir! Yani (Ben her ne kadar günahkâr isem de, Allahü teâlâ beni affeder) diye ümit etmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Ölürken mutlaka Allah’ü Teâlâ’ya hüsn-i zan etmelisiniz.) [Müslim] (Allah’ü Teâlâ, "Ben kulumun zannı üzereyim. Beni nasıl zannederse öyle bulur" buyurdu.) [İbni Hibban] (Yani "Allah, beni affeder" diye ümit ediyorsa onu affeder. Allah’tan ümidini keserek, "Ben mutlaka Cehennemliğim" diyorsa Cehenneme gider.) Ölüm döşeğindeki birisi, Peygamber efendimize (Cehenneme gitmekten korkuyorum; fakat Allah’ın rahmetinden de ümidimi kesmiyorum) dedi. Resul-i ekrem, (Müminin kalbinde korku ile ümit varsa, Allahü teâlâ da ona umduğunu verir, korktuğundan da emin eder) buyurdu. (Tirmizi) alıntı

Allah Beni Affetmez Denir mi?

Allah Beni Affetmez Denir mi? Sual: Günahım çok, ne yapsam Allah beni affetmez demek doğru mudur? CEVAP Çok yanlıştır. Çünkü Cenab-ı Hak, tevbe edilen her günahı affeder. Bir kâfir, küfrüne tevbe ederse, mümin olur, bütün günahları affolur. Bir mümin de Allah’a şirk koşsa, sonra pişman olup tevbe etse Allah’ü Teâlâ affeder. Bir âyet-i kerime meali: (Ey günahta haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Zira Allah, bütün günahları affeder. O, gafururrahimdir, affı, merhameti çoktur.) [Zümer 53] Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlânın rahmetinden ümit kestirip [dinden] nefret ettirenlere Allah lanet etsin! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin!) [Nesai] (Allahü teâlâyı kullarına sevdirin ki, Allahü teâlâ da sizi sevsin!) [Taberani] (İnsanlara Rablerinden bahsederken, korku ve sıkıntı veren şeylerden söz etmeyin!) [Beyheki] (Bir kimse, yakînen Allah’ın Rab, benim de Peygamber olduğuma inansa, Cehennem ona haram olur.) [Hakim] (İyilik ve ibadet eden

Tevbe istiğfar nasıl yapılır?

Tevbe İstiğfar Nasıl Yapılır Sual:  Tevbe-istiğfar nedir, nasıl yapılır? Cevap:  İstiğfar etmek, estağfirullah demektir. Tevbe, haram işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdan korkmak, bir daha yapmamaya azmetmek, karar vermektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Tevbe, günahtan sonra o günahı bir daha yapmamaktır.) [İ. Ahmed] Günahtan hemen sonra tevbe etmek farzdır. Tevbeyi geciktirmek de büyük günahtır. Bunun için de, ayrıca tevbe etmek gerekir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Allah’a tevbe edin!) [Nur 31]  (Allahü teâlâ, tevbe edenleri sever.) [Bekara 222]  (Allah’a tevbe-i nasuh yapınız!) [Tahrim 8] Nasuh kelimesine 23 mana verilmiştir. Bunlardan en meşhuru günahlara pişman olup, istiğfar etmek ve bir daha işlememeye karar vermektir. Nasuh tevbesinin ne olduğunu soran zata Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Tevbe-i nasuh, günahkârın işlediği günahtan pişman olması, Allah’tan mağfiret dilemesi, bir daha böyle bir günah işlememesi demektir.) [Beyhe

Tevbe Eden Affedilir

Tevbe Eden Affedilir   Sual: İnsanlık hâli bir günah işleyince ne yapmak gerekir? Cevap: Günah işleyince, hemen [kalb ile] tevbe ve [dil ile] istiğfar etmelidir! Kalbe gelen her sıkıntı ve karartı; tevbe, istiğfar ve pişmanlık ile ve Allahü teâlâya sığınarak kolayca giderilebilir. Fakat bu alçak dünya için gelen karartı, leke, kalbi büsbütün karartır. Bunu temizlemek çok güç olur. (Dünyaya düşkün olmak, günahların başıdır) hadis-i şerifi bunu göstermektedir. (Beyheki) Günah işleyen biri, pişman olur, abdest alıp namaz kılar ve günahı için istiğfar ederse, Allahü teâlâ, o günahı elbette affeder. Çünkü âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki: (Biri günah işler veya kendine zulmeder, sonra pişman olup, Allahü teâlâya istiğfar ederse, Allahü teâlâyı çok merhametli ve af ve mağfiret edici bulur.) [Nisa 110] Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki: Dertlerin, belaların gitmesi için, istiğfar okumak çok faydalıdır. Çok tecrübe edilmiştir. Beyheki'nin bildirdiği hadis-i

Gençlerin ibadeti daha sevap mıdır?

Gençlerin ibadeti daha sevap mıdır? Gençlik çağı, nefsin kaynadığı, şehvetlerin oynadığı, insan ve cin şeytanlarının saldırdığı bir zamandır. Gençlikte, nefsin arzuları, insanı kapladığı gibi, ilim öğrenilecek ibâdet yapılacak en karlı zaman da gençliktir. Gençlikte, şehvetin kapladığı anlarda, dinin bir emrini yerine getirmek, ihtiyarlıkta yapılan aynı ibâdetten çok kıymetli olur. Hele başka maniler de araya katılırsa, bunları dinlemeyip, yapılan ibâdetin sevabı pek çoktur. Çünkü maniler karşısında, ibâdeti yapmak güçlüğü, sıkıntısı, o ibâdetlerin, şanını, şerefini göklere çıkarır. Mani olmayarak, kolay yapılan ibâdetler, aşağıda kalır. Bunun için insanların yüksekleri, meleklerin yükseklerinden daha üstün olmuştur. Çünkü insan, maniler arasında ibâdet eder. Melekler ise, mani olmadan emre uyar. Harb zamanında, askerin kıymeti artar ve muharebede ufak bir hizmet, sulh zamanındaki büyük gayretlerden daha kıymetli olur. Gençlik arzuları, Allahü teâlânın düşmanı olan nefsin ve şey

Tevbe Eden Genç

Tevbe Eden Genç Beni İsrail zamanında bir genç, kötü işler yapar, tevbe eder, tevbesinde durmazdı. Çok günah işlese de, çok tevbe ettiği için, tevfik-i ilahi imdadına yetişti. Büyük bir günah işledikten sonra pişman oldu. Sahraya çıkıp yüzünü, gözünü topraklara sürerek dedi ki: "Ya ilahi, ne kadar tevbe ettiysem tevbemi bozdum. Beni günahtan korumazsan yine tevbemi bozar, ebedi felakete düçar olurum. O zaman halim nice olur?" Şöyle bir ses duydu:"Ey kulum, sen günahından vazgeçtiğin için, sana rahmetle muamele ediyorum. Tevbeni kabul edip, kötü amellerini lutf ve keremimle affettim." [R. Nasıhin] Allahü teâlâ, çok merhametli olup, kullarına çok acıdığı için, bir günde ibâdete, yalnız beş vakit ayırmış, birkaç şeyi haram edip, çok şeyi mubah etmiş, izin vermiştir. O hâlde, gençlik zamanında, sıhhatin, gücün kuvvetin, malın ve rahatlığın bir arada iken, bu zamanı değerlendirmek gerekir. Sonsuz saadete kavuşturacak sebeplere yapışmalı, iyi işler yapmalı, bug

Sıkıntıdan Kurtulmak İçin

Sıkıntıdan Kurtulmak İçin Belalardan, sıkıntılardan kurtulmak için, istiğfar okumak çok faydalıdır. Her zaman yüz defa (Estağfirullâhel'azim ellezi lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemelidir! Manası, (Kendisinden başka ilah bulunmayan hay, kayyum ve azim olan Allah’a istiğfar eder ve günahlarıma pişman olup Ona sığınırım) demektir.  [Azim, zatı ve sıfatları kemalde, yani büyüklükte benzeri olmayan demektir. Hay, ezeli ve ebedi bir hayatla diri olan, Kayyum, zatı ile kâim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.] Yukarıda bildirilen istiğfarı ikindi namazından, tesbihlerden ve duadan sonra yüz defa okumalıdır! Ehl-i sünnet itikadında olmak, kul haklarını ve kazaya kalan farzlarını ödemek ve haramlardan vazgeçmek şartı ile Cuma günü sabah namazından önce, yukarıdaki istiğfarı okuyanın bütün günahları affolur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kıyamette, amel defterinde çok istiğfar bulunanlara, müjdeler

Günaha pişmanlık

Günaha pişmanlık Tevbe istiğfardan önce yapılmalıdır! Tevbe çirkin şeyi bırakıp güzel olana dönmek demektir. İstiğfar, günahın çirkinliğini görüp, ondan yüz çevirdikten sonra, mağfiret talep etmektir. Hadis-i şerifte (Pişmanlık tevbedir) buyuruldu. (Hakim) Yapılan günahları her hatırlayışta istiğfar etmelidir! Günahları hatırladıkça istiğfara devam edilirse, geçmiş günahlar affolur. Tevbe edebilmek, Hak teâlânın büyük nimetlerinden biridir. Günah işleme korkusu ile tevbeyi asla geciktirmemelidir! Çünkü, hadis-i şerifte (Sonra yaparım diyenler helak oldu) buyuruldu. Yani tevbeyi ve diğer iyi işleri geciktirenler, bu günün işini yarına bırakanlar, aldandı, ziyan etti. (İ.Gazali) Günah, kulun yanında küçük ve kıymetsiz görününce, Allahü teâlâ katında büyük olur. Kul küçük günahı büyük görünce, o günah Allahü teâlânın katında küçülür. Mümin, iman ve marifetiyle küçük günahları da büyük görür. Her günah işleyişte kalbi sızlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Mümin, günahını dağ gi

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 2

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 2 Bağlı olanı aç, açık olanı da bağla; Kesenin ağzını aç, cömert ol. Dilini de tut, lüzumsuz konuşma. Bir kimsenin malını nereden kazandığını öğrenmek istiyorsanız, onu nereye harcadığına bakınız. Kalbin bozulması altı şeydendir: 1) Allahü Teâlâ’nın rahmetini umarak, tövbeyi terk etmek, 2) İlmi ile amel etmemek, 3) Amelinde ihlâs sahibi olmamak, 4) Allahü Teâlâ’nın ihsan buyurduğu rızkı yiyip, şükür etmemek, 5) Allahü Teâlâ’nın taksimine râzı olmamak, 6) Vefât edenleri kabrine defnedip, onlardan ibret almamak. Eğer insan günahını küçük görürse, ona ehemmiyet vermez. O zaman o günah büyük günah hâlini alır. Eğer insan günahını büyük görür, onun için istiğfar eder, onu gizler ve tevbe ederse o günah küçücük kalır.” Tevbenin şartları ikidir. 1- Dil ile tevbe, 2- Hâl ile tevbe yani günahları, haramı terk etmekle ve hak sahipleriyle helâlleşmekle yapılan tevbe… Şartlarına uygun olmayan tevbenin tam tevbe

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 4

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 4 Bir gün Hasan Basri Hazretlerine vera (Takva) nedir diye sordular: Şeyh Hazretleri cevaben şöyle buyurdu: -Vera: Bir ali makamdır ki içinde üç ali makam bulundurur. Bunlardan birincisi: Daima Hak söz söyleyen, ikincisi kendini muhafaza eden, üçüncüsü: Her işi Allah rızası için yapandır ve bir zerre veraya imtisal etmek yüz sene verasız oruç tutmak ve namaz kılmaktan efdaldir. Allah indinde makbul bir kul dünyaya fazla kıymet vermeyip daha ziyade ahireti için çalışan ve ahiretini imar edendir. Ahmak kimse baki imiş gibi dünyayı imara çalışıp ahiretini harab eder. Allah’ı son derece sevmenin alameti, dünyayı terk etmektir. Her kim altın ve gümüşü kıymetli tutar, ona çok önem verirse huzur-u kalple namaz kılamaz, azap ve işkenceye yakın olur. Bir gün Hasan Basri mecliste dostlarıyla sohbet ederken onlara: - Siz Hazret-i Peygamberin ashabına benziyorsunuz, dedi. Bunu işiten dostlarının bir kısmı bu müjdeye sevindiler. Ba

Gel

Gel Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk, O gün başucuma karalarla gel Arkanda, çepçevre, kızıl bir ufuk, Tepende simsiyah kargalarla gel Elinden, dal gibi düşerken ümit, Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit; Bir yaprak ol, esen rüzgârlarla git, Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel. Necip Fazıl Kısakürek

1400 Yıl Öncesinden Gelen E-mail

1400 Yıl Öncesinden Gelen E-mail Ey Allah Celle Celâlüh ’ün kulları! Bugünün genç Müslümanları! Her gün sabırsızca bekliyorsunuz, Bana “e-mail” geldi mi? diye. Günde bir kaç kez “online” oluyorsunuz. Mutlu oluyorsunuz, "Bir mailiniz var!" yazdığında. Okumak için sabırsızlanıyorsunuz. Bazı mesajlar gerçekten güzel, Arkadaşlarınızdan, dostlarınızdan sıcacık... Fakat çoğu öylesine gelmiş; alakasız. Sadece zamanınızı alıyor. Derhal siliyorsunuz. Biliyor muydunuz, yaklaşık 1400 yıl önce, Allah Celle Celâlüh Size uzun bir e-mail gönderdi. Meleği Cebrail Aleyhisselâm Aracılığıyla elbet, Kulu Muhammed aleyhisselâtû vesselam’a Açtınız mı bu e-maili? Subject : Kur’an-ı Kerim, "Kuşku barındırmayan rehber" Download ettiniz mi bu dosyayı? Kalbinize bookmark ’ladınız mı? Hayatınızın "favoriler" ine eklediniz mi? Her sabahınızın "Başlangıç sayfası" yaptınız mı?

Berât Gecesinin Faziletleri

Berât Gecesinin Faziletleri Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi vesellem buyurdular: • “her kim bu (berat) gece(sinde) yüz rek’at namaz kılarsa, allâhü teâlâ ona yüz melek gönderir. Bunlardan otuzu ona cenneti müjdeler, otuzu cehennem azâbından emniyette olduğunu söyler, otuzu da dünyâ âfetlerini ondan geri çevirir. On melek de o kimseyi şeytanın tuzaklarından muhâfaza eder.” • “kim şu beş geceyi ihyâ ederse o kimseye cennet vâcib olur: terviye gecesi (arefeden önceki gece), arefe gecesi, kurban bayramı gecesi, ramazan bayramı gecesi, şa’bân’ın on beşinci gecesi.” (et-tergîb ve’t-terhîb) Berât gecesinin husûsiyetlerinden bazıları: • hikmetli her iş -kulların rızıkları, ecelleri ve sâir işleri bu gecede ayırt edilir; yazılır. • bu gecede ibâdet etmek çok fazîletlidir. • bu gecede rahmet iner. Hadîs-i şerîfte: “şa’bân ayının yarısı olduğu (on beşinci) gece allâhü teâlâ(nın rahmeti) dünya semâsına iner…” buyuruldu. • mü’minler mağfiret olunur, günahlar

Bugün Berat Gecesi

Bugün Berat Gecesi Berat gecesi, Şaban ayının 14’ünü 15’ine bağlayan gecedir. Rahmet kapılarının açılıp, duâların kabul olacağı dört geceden biridir. Rasûlullah “Sallallahü Aleyhi Vesellem”, bu gece çok ibâdet ve duâ ederdi. اللَّهُمَّ اَرْزُقْنَا قَلْباً تَقِيَّاً، مِنَ الشِّرْكِ بَرِيَّاً، لاَ كَافِراً وَلَا شَقِيَّاً Okunuşu: Allahümmerzuknâ, kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren velâ şakıyyen. Anlamı: Ey Allah'ım! Bize, şirkten berî, kâfir ve şakî de olmayan, müttakî bir kalp nasîb eyle! Duâsını çok okurdu. Kur’ân-ı kerîm, levhilmahfûz’a bu gece indi. Allah’ü Teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce, her şeyi takdir etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, bu gece meleklere bildirir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Şabanın 15. Gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allah’ü Teâlâ buyurur ki: “af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, âfiyet vereyim. Ne isteyen varsa,