Kayıtlar

gönül etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gönül Calab'ın Tahtı

  Gönül Calab'ın Tahtı   Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azar Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise   Ak sakallı pir hoca, bilemez hali nice Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü Kördür münkirin gözü, alem münevver ise   Gönül Calab'ın tahtı, Calap gönüle baktı İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise Sen sana ne sanırsan ayruga da onu san Dört kitabın manası budur eğer var ise   Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Miskinlikte Buldular

Miskinlikte Buldular   Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise, Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise.   Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise.   Ak sakallı pir koca, hiç bilmez ki hali nice, Emek yemesin hacca, bir gönül yıkar ise.   Sağır işitmez sözü, gece sanır gündüzü, Kördür münkirin gözü, alem münevver ise.   Gönül Calap'ın tahtı, gönüle Çalap bahtı, İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise.   Sen seni ne sanırsan, ayrığa da onu san, Dört kitabın manası, budur eğer var ise.   Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş, Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise.   Yunus yoldan ırmasın, yüksek yerde durmasın, Sinle Sırat görmesin sevdiği didar ise.   Yunus Emre Kuddise Sirrûh   Dem-be-dem:  Zaman zaman Münevver:  Aydınlık, bilgili, aydın Çalab:  Allah (c.c.) Pir hoca:  İhtiyar Bedbaht:  Talihsiz, kötü talihli Sin:  Mezar Sırat:  Cennete giden yol

İbretlik Davranış

Resim
İbretlik Davranış Bir hanımefendi anlatıyor: "Biraz fasulye ve biraz pilav alarak bakır bir tepsiye koydum. Üzerine patlıcan, salatalık ve bir kaç tane kayısı ekledim... Tam dışarı çıkacaktım ki babam sordu: "- Nereye gidiyorsun kızım?" "- Ninem bunları kimsesiz yaşlı adama götürmemi söyledi!" diye cevap verdim. Bunun üzerine babam: "- Şöyle yap. Mutfaktan bir kaç tabak daha getir. Her bir şeyi ayrı tabağa koy ve tepsiyi güzelce düzenle. Yanlarına kaşık, bıçak ve bir bardak su da koy, öyle götür!" dedi. Dediklerinin hepsini yaptım ve elimdekileri dedeye götürdüm. Dönünce babama neden böyle yapmamı istediğini sordum. Babam : "- Yemek ikram etmek 'Mal' sadakasıdır. Bir şeyi düzgün vermek ise 'Gönül' sadakasıdır. Birincisi karnı doyurur; ikincisi ise kalbi doldurur. Birincisi, kimsesiz dedeye, yardım isteyen dilenci hissini verir. İkincisi, yakın bir dost, iyi bir misafir olduğu hissini verir." diye cevap

Misafirsin bu hanede ey gönül…

  Misafirsin bu hanede ey gönül…   Misafirsin bu hanede ey gönül, Umduğunla değil bulduğunla gül, Hane sahibi ne derse o olur, Ne kimseye sitem eyle ne de üzül. Mazlum ol zalim olma, Üzül de üzen olma, Mahşerde hesap zordur, Ezil de ezen olma.   Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh

Gönül Sen Ölmez misin?

  Gönül sen ölmez misin, ölmeye gelmez misin? Saçın sakalın ağarmış secdeye gelmez misin? Allah Allah ya Rabbi lütfeyle hidayeti Hidayetin olmazsa ben neyleyim ben bu hali   Gönül sen ölmez misin ölmeye gelmez misin? Tahtadan evin kurulmuş yatmaya gelmez misin? Allah Allah ya Rabbi lütfeyle hidayeti Hidayetin olmazsa ben neyleyim ben bu hali   Gönül sen ölmez misin ölmeye gelmez misin? Cennet kapısı açılmış girmeye gelmez misin? Allah Allah ya Rabbi lütfeyle hidayeti Hidayetin olmazsa ben neyleyim ben bu hali   Gönül sen ölmez misin, ölmeye gelmez misin? Yakasız gömlek biçilmiş, giymeye gelmez misin? Allah Allah ya Rabbi lütfeyle hidayeti Hidayetin olmazsa ben neyleyim ben bu hali

Korona Virüs Vasiyetnamesi

  Çin’den yola çıkan “Korona Virüs”   kısa sürede tüm dünyayı dolaşarak milyarlarca insanla tanıştı. 5 milyondan fazla insanı öldürdü, milyarlarca kişiyi ateşler, ağrılar içinde yataklara düşürdü, evlere hapsetti. Bütün şerhaneleri (kerhaneleri, meyhaneleri, kumarhaneleri…) hatta insanların ekmek tekneleri olan fabrikaları ve  ibadetheneleri bile kapattı. Tesettüre uymayan bayanlara bile peçe taktırdı. İnsanlar korkudan birbirlerinin ellerini sıkamadılar. Dünyada israf azaldı. İslâmiyet’in önemli bir sünneti olan;  “Yemekten önce ve sonra elleri yıkama”  Müslüman olan olmayan herkes tarafından uygulandı. Ölümü aklının ucuna bile getirmeyen dünyaperestler; sürekli ölümü hatırlar oldular. Nihayet Korona da hastalandı, yatağa düştü, hasta yatağında vasiyetini hazırladı. Müslüman Bilim Adamları,  “Korona Virüsün Vasiyeti’ ni ele geçirdiler.   “Ben Korona Virüs, Tüm Dünya Halkına Vasiyetimdir!” “Ben Korona Virüs! Bu aciz de sizler gibi Allah’ü Teâlâ’nın sıradan bir memuruyum;

Gönül Dergâhından Hikmetler: Terbiye

Gönül Dergâhından Hikmetler: Terbiye   Terbiye, insana fıtratında olmayan bir şeyi kazandıramaz. Takvâ ve fücur, yani iyilik ve kötülük temâyülleri insanda fıtrî olarak mevcuttur. Asıl mârifet, fıtrattaki menfî temâyülleri körelterek müsbet meziyetleri inkişâf ettirebilmektir. Şeyh Sâdî şöyle der: “– Âmâ olan bir kimsenin gözü, sürme ile açılamaz. Bütün doktorlar bir araya gelse, zakkumdan bal yapamazlar. Aynadan pas çıkarılabilir ama taştan ayna yapılamaz. Yine, çalışmakla söğüt ağacının dalında gül bitmez.” İnsanlık tarihi göstermektedir ki; kavimler ve milletler, peygamberlerinin dâvetine icâbet ederek, istikâmetlerini Hakk’ın rızâsına çevirdiklerinde, dünyada da âhirette de Cennet huzuruna nâil oldular. Peygamberlere kulak ve gönül vermeyenler ise her iki cihanda da bedbaht oldular. Karanlık, çirkin ve elem verici bir âkıbete dûçâr oldular. Osmanlı medeniyetinin âbide şahsiyetler yetiştirmesi aslâ tesâdüf değildir. Zira ecdâdımızda mâneviyat ve rûhâniyetle dolu bir terb

Ey Hasta Gönül, Derdüne Derman Taleb Eyle

Ey Hasta Gönül, Derdüne Derman Taleb Eyle   Ey hasta gönül, derdüne derman taleb eyle Ger can diler isen yüri canan taleb eyle!   Çün Hızr, hayat- i ebedi ister isen gel, Can tende iken, Çeşme- i Hayvan taleb eyle!   Ey bülbül- i kudsi, ne giriftar- i kafessen? Sındur kafesi, taze gül- istan taleb eyle!   Div ile musahib olanın dini hatadur Zinhar gel ey âdemi insan taleb eyle!   Tahkik haberdür bu ki: "el- Cinsli maa- 'l- cins" İnsana eriş, suhbet- i irfan taleb eyle!   Ger talib isen bulmağa, matlubı dilersen, Fermana boyun sun, ulu sultan taleb eyle!   Erkansuz olanlarla refik olma Nesimi, Yol ehlini gözle, edeb, erkân taleb eyle!   Seyyid Nesimi

Kocasının Gönlünü Kıran Ve İtaat Etmeyen Kadın

  Kocasının Gönlünü Kıran Ve İtaat Etmeyen Kadın   Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz bir Hadis'i Şerif’te mealen buyuruyor: “Dünyada bir kadın, kocasına eziyet ettiği vakit: O Kocasının cennetteki Hurisi, Allah’ü Teâlâ Celle Celâlüh senin belanı versin Benim Efendime eziyet etme, zira o eziyet ettiğin kocan senin yanında misafirdir Pek yakında senden ayrılacaktır... (Tirmizi) Sahabi kadınlardan biri, Peygamber Efendimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem yanına gelerek: “- Ey Allah’ü Allah’ü Teâlâ’nın Rasulu Cihad ibadetini Allah’ü Teâlâ, erkeklere farz kıldı. Cihad’a çıkıp öldürüldüklerinde Rab’leri katında diri olarak rızklandırılıyorlar Şehid oluyorlar. Peki ya biz kadınlar bu sevaba nasıl nail olacagız?” Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem kadına şöyle yanıt verdi: “- Karşılaştığın bütün kadınlara şu bilgiyi ulaştır ki, kadının kocasına itaati, onun haklarını kabul edip yerine getirmesi buna erkeklerin cihad sevabına denktir. Ne yazıkki sizden ç

Hevai Nefsi Gönülden Silip Daima Zikreyle…

Hevai Nefsi Gönülden Silip Daima Zikreyle…   Işk ile Hakka giden suatı merdana bak, Yok iken bu âlemi halkı icad eylemiş… Her birinde görünen esrarı Mennana bak, Tut (Hüdai)’nin sözün haktır anı söyleten…   Hakkın verdiği aklile nutkunu edene bak, Sana âşık olan sâlik daim kapında saildir, Olursa her neye malik fedai Hakka gaildir, Bu dünyaya gelip gitmek acep sırrı ilahidir…   Bu sırra mazhar olanlar tamamı mürşidi kâmildir, (Vema halaktül cinne) ayetinde eyledi irsal, Bu ilme fehmeden zaten hakikat ehli akıldır, Ne kadar dersi hikmet aklı ola maaş ile okusa…   Eflatun olsa hatta yine bir şahsi cahildir, Muhakkak âlemin ilmi eder cehlini izale, Huda rızasını tahsil eden ilmi amildir, Hevai nefsi gönülden silip daima zikreyle…   Hacı Ömer Hüdai Baba Kuddise Sirrûh

Gönül İncitmek Hakkında Ayet-i Kerime İndi

Gönül İncitmek Hakkında Ayet-i Kerime İndi   Peygamber Efendimiz'in müezzinlerinden Abdullah bin Ümm-i Mektûm Radıyallâhü Anh zaman zaman Rasûlullâh Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in yanına gelir: "-Yâ Rasûlallâh! Allâh'ın sana öğrettiklerinden bana da öğret!" diye yalvarırdı. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem de; o temiz yürekli sahâbîsini kırmaz, tatlılıkla bütün sorularına cevaplar verirdi. Birgün Kureyş'in ileri gelenlerinden birkaç kişi Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in yanında bulunuyorlardı. Hazret-i Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem de: "Belki bu Kureyş'in ileri gelenleri imana gelirler de mâhiyetindekiler de hidâyet bulurlar." ümidi içindeydi. Bu sırada doğuştan âmâ olan müezzin Abdullah ibn-i Ümm-i Mektûm Radıyallâhü Anh yine geldi. Âmâ olduğu için Rasûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem'in yanında kimlerin bulunduğunu bilmiyordu. Bundan dolayı her vakitki ricasını tekrarladı. Misafirl

Ey Gönül Gel Gayriden Geç

  Ey Gönül Gel Gayriden Geç   Ey gönül gel gayriden geç aşka eyle iktida, Zümre-i ehl-i hakikat anı kılmış mukteda.   Cümle mevcudat-u malumata aşk akdem dürür, Zira aşkın evveline bulmadılar ibtida.   Hem dahi cümle fena buldukta aşk baki kalır, Bu sebebdeb dediler kim aşka yoktur intiha.   Dilerim senden Hüda’ya eyle tevkifin refik, Bir nefes gönlüm senin aşkından etme gel cüda.   Masivayı aşkının sevdasını gönlümden al, Aşkını eyle iki âlemde bana aşina.   Aşk ile tamuda olmak cennetidir âşıkın, Lik cennette olursa tamudur aşkın ana.   Ey Niyazi Mürşid istersen bu yolda aşka uy, Enbiya vü Evliyaya aşk oluptur rehnüma.   Niyazi Mısri Kuddise Sirrûh