Kayıtlar

Âmâ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dervişin Görmeyen Gözleri

Dervişin Görmeyen Gözleri Adamın biri, gözleri görmeyen bir dervişin evine misafir olmuştu. Evde, rahlenin üzerinde bir Kur’an-ı Kerim olduğunu gördü ve hayret etti. Çünkü derviş yalnız yaşıyordu, âmâ idi ve evde kendisinden başka kimse bulunmuyordu. Üzerinde durmadı ve sebebini de sormadı. Fakat merak etmedi de değil. Gece yarısı olduğu zaman Kur’an-ı Kerim sesiyle uyandı. Baktı ki, âmâ olduğu için gözleri görmeyen ev sahibi rahlenin başına geçmiş Kur’an okuyor. Öyle ki, okuduğu yerleri parmağıyla da takip ediyordu. Dayanamayarak sordu: - Sen, gözleri görmeyen bir adamsın. Nasıl oluyor da Kur’an-ı Kerim’e bakarak okuyabiliyorsun? Üstelik parmağınla da takip ediyorsun. Derviş cevap verdi: - Allah Teâlâ isterse her şey olur. Ben Kur'an okumayı çok seviyorum. Fakat gözlerim görmüyor. Allah'ü Teâlâ’ya dua ettim. "Ya Rabbi, Kur’an-ı Kerim okurken benim gözlerimi aç ki Kur’an-ı Kerim’i elime alıp okuyabileyim" dedim. Allah'ü Teâlâ da benim bu duamı ka

Kel, Alatenli Ve Âmâ'nın Kıssası

Kel, Alatenli Ve Âmâ'nın Kıssası 4963 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Benî İsrail'den üç kişi vardı: Biri alatenli, biri kel, biri de âmâ. Allah bunları imtihan etmek istedi. Bu maksadla onlara insan suretinde bir melek gönderdi. Melek önce alatenliye geldi. Ve: "En çok neyi seversin?" dedi. Adam: "Güzel bir renk, güzel bir cild, insanları benden tiksindiren halin gitmesini!" dedi. Melek onu meshetti. Derken çirkinliği gitti, güzel bir renk, güzel bir cild sahibi oldu. Melek ona tekrar sordu: "Hangi mala kavuşmayı seversin?" "Deveye!" dedi, adam. Anında ona on aylık hamile bir deve verildi. Melek: "Allah bunları sana mübarek kılsın!" deyip kayboldu ve Kel'in yanına geldi. "En ziyade istediğin şey nedir?" dedi. Adam: "Güzel bir saç ve halkı ikrah ettiren şu halin benden gitmesi!" dedi. Melek,keli