Kayıtlar

İlme'l-Yakîn etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İmanın Dereceleri

İmanın Dereceleri Allah'a îmân üç derecedir: 1 - İlme'l-yakîn 2 - Ayne'l-yakîn 3 - Hakka'l-yakîn Bunları bir misâl vererek îzâh edelim... Meselâ bir şehrin ismini verdiler, "Bursa diye bir şehir var" dediler. Bursa adında bir şehrin var olduğunu öğrendik, öyle haber verdiler, fakat gidip görmüş değiliz. Bu "ilme'l-yakîn" mertebesidir. Ne zaman ki, o şehri görmek isteyip yola çıkarız ve şehre yaklaşırız. İşte o anda, şehrin umûmî görünüşünü yani bir dağ eteğine mi kurulmuş, yoksa bir göl ya da deniz kenarına mı kurulmuş, ne kadar büyüklükte bir saha üzerinde kurulmuş, binâları nasıldır, bütün bunları şehre yaklaştıkça görüp idrâk ederiz ve bu bilgimiz "ayne'l-yakîn" derecesindedir. İşittikten sonra, bir de kendi gözümüzle görmüş ve o şehrin hakîkaten var olduğunu idrâk etmiş oluruz. Fakat bu derecedeki bilgimiz, bize o şehir hakkında tam bir bilgi vermiş olmaz. "Uzakdan şehri gördüm işte" dey

İlme'l-Yakîn

İlme'l-Yakîn Delil ve burhan ile elde edilen kesin bilgi. “Yakîn” , kesin bilgi demektir. Kur'an-ı Kerîm'de de yakîn, zannın karşıtı olarak zikredilmektedir: "Artık pek azı hariç, onlar inanmazlar. Küfürlerinden ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından 'Biz Allah'ın elçisi, Meryem oğlu İsâ Mesih'i öldürdük!' demelerinden ötürü... Oysa onu öldürmediler ve asmadılar; fakat öldürdükleri kimse İsa Aleyhisselâm gibi göründü. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, ondan yana tam bir kuşku içerisindedirler. O hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu yakînen öldürmediler (onu öldürdüklerini kesin olarak bilemediler)" (en-Nisâ, 4/157). Kesinlik ifade eden bilgiler arasında da bir derecelemenin mevcut olduğu bir vakıadır. Kesin bir bilgi, kalbe daha da itminan verebilir. Bu nedenle âlimlerin bir kısmı, kesinlik ifade eden bilgileri “ilme'l-yakîn”, “ayne'l yakîn” ve “hakka'l-yakîn” olmak üzere üç kademeye ayırmış

İlme'l-Yakîn Nedir?

İlme'l-Yakîn Nedir? Kesin ve şüphesiz bilgi demektir. Yakîn, ilmin sıfatı olup kesinliğe ulaşmış, kendisinde hiç şüphe bulunmayan, vakıaya uygun ilim anlamına gelir. Akıl ve naklin, nazar ve haberin ifade ettiği, gerçeği yansıtan, içinde yalan bulunmayan, kesin olan bilgiye “ilmel-yakîn” denir. Mesela âyet ve sahih hadislerde âhiret ahvali ile ilgili verilen bilgiler “ilmel-yakîn” bilgilerdir. İnsan bunları dünyada, kesin bilir, inanır, öldüğü, kıyamet koptuğu zaman görür, müşahade eder ki bu aynel-yakîndir. "Hayır, ilmel-yakîn bilseydiniz, elbette cehennemi görürdünüz, (gözünüzle görmüş gibi kabul ederdiniz.) sonra elbette onu aynel-yakîn göreceksiniz." (Tekâsür, 102/5-7) Her insanın öleceği Kur'ân-ı Kerim’de bildirilmektedir (Âl-i İmrân, 3/185). Bunun doğru ve kesin olduğu, ölen insanlarla anlaşılmaktadır. Bu teorik ve pratik bilgi “ilme'l-yakîn” dir. İnsan öldüğü zaman bu ilim, ayne'l-yakine dönüşecektir. "Sana yakîn (ölüm) gelinceye k