Kayıtlar

oda etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Terk Etmeyin!

Resim
Terk Etmeyin!   İki oda evin olsun. Kış olsa da git köyüne. Bir kanepe soba konsun. Boş kalsa da git köyüne.   Köyde güzel yeri seçin. Bir kaç külek tahıl ekin. Böyle kara günler için. Kar yağsa da git köyüne.   Odun yoksa tezek vardır. Soğan ekmek sanki baldır. Köy kalbine sıcak handır. Köy kovsa da git köyüne.   Hepisini sattın savdın. Bir tandırlık yerin kalsın. Gelip torunların yaksın. Dar kalsan da git köyüne.   Yerleşmeniz şart değildir. Önemli olan temeldir. Gençler dönmeye engeldir. Hiç nazlanma git köyüne…   Korona virüsten sonra. Bir gün dahi burada durma. Sakın dönüp geri bakma. Son hızınla git köyüne…   Özpınar gözeden akar. Gözleri köyünü arar. Her dostundan köyün sorar. Geç kalsan da git köyüne…   Süleyman Özpınar - Şiirin Hası 2020

Eee! Bu Kadar Olur…

Eee! Bu Kadar Olur… Güney Afrika’nın Cape Town şehrindeki bir hastanende devamlı olarak gizemli ölümler oluyordu. Hemşireler haftalardır üst üste her cuma günü 311 numaralı yoğun bakım odasına yatırılan hastaları ölü bulmaktaydılar. Bu sırlı ölümlere uzun süre açıklama getirilemedi. Herkes meselenin çözülmesi için seferber oldu: Uzmanlar odanın havasını bakteriyolojik olarak kontrol ettiler. Güney Afrika’nın önde gelen bilim adamları ölenlerin aileleriyle üç hafta boyunca görüşmeler yaptılar. Hatta işin içine polis de girdi ve akla gelen her ihtimal tek tek değerlendirildi, ancak onların araştırmaları da sonuçsuz kaldı. Ve tabii bu arada 311 numaralı odadaki hastalar sebepsiz ölmeye devam ediyordu. Son çare olarak hastaların kaldığı 311 numaralı yoğun bakım odası sürekli gözetim altına alındı ve sonunda odadaki ölümlerin nedeni ortaya çıktı. Sonuç çok trajikomikti; cuma sabahı saat 6’da odaları temizleyen temizlikçi kadının hastanın bağlı bulunduğu solunum cihazının fişini ...

Yetenek Yok, Gözü Yükseklerde…

Resim
Garcia'ya Mektup Ellberd HUBBART Bu hafta sizinle bir mektup paylaşacağım. Çok uzun süredir aklımdaydı bunu yazmak. Bu hafta sıra geldi. ‘Garcia’ya Mektup’ Harp Okullarında öğrencilere öğretilen ve paylaşılan bilgilerden en önemlilerinden birdir bana göre. Çok uzun olmasın diye konu ile ilgili haftaya da başka bilgileri paylaşacağım. 1904 Rus-Japon harbinden önceydi. Amerikan gazetelerinin birinde ‘Garcia’ya Götürülecek Mektup’ başlıklı bir yazı çıktı. Yazan tanınmamış bir muhabirdi. Fakat bu kısa yazının anlattığı gerçekler, yüzlerce kitapla anlatılanlardan daha derin, daha özlü idi. Yazı tesadüfen Çarlık Rusya’nın Demiryolları Nazırı’nın eline geçti. Nazır, bütün memurlarının bu yazının kopyasını yanlarında taşımasını sağladı. O sırada Rus-Japon savaşı başladı. Japonlar esir ettikleri Rus Demiryolları mensuplarının hepsini üzerinde bu yazıyı görerek meraka düştüler. Japon Maarif Nezareti bu yazıyı inceledikten sonra birer nüshasının bütün Japon yurttaşlarının oku...