Kayıtlar

görev etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sadaka Vermek Her Müslüman’ın Görevidir

  Sadaka Vermek Her Müslüman’ın Görevidir   Ebû Mûsâ (el-Eş’arî) Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyh Vesellem bir keresinde: “- Sadaka vermek her Müslümanın görevidir” buyurdu. “- Sadaka verecek bir şey bulamazsa? Dediler. “- Amelelik yapar, hem kendisine faydalı olur, hem de tasadduk eder” buyurdu. “- Buna gücü yetmez (veya iş bulamaz) ise? Dediler. “- Darda kalana, ihtiyaç sahibine yardım eder” buyurdu. “- Buna da gücü yetmezse? Dediler. “- İyilik yapmayı tavsiye eder!” Buyurdu. “- Bunu da yapamazsa? Dediler. “- Kötülük yapmaktan uzak durur. Bu da onun için sadakadır” buyurdu. (Buhârî, Zekât 30, Edeb 33; Müslim, Zekât 55)

Erkeğin Eşine Karşı 26 Görevi...

Erkeğin Eşine Karşı 30 Görevi... Erkeğin kadına karşı vazifelerini İslam kitapları uzun uzun yazmaktadır. Biz, buraya uygun, kısa ve faydalı olduğunu görerek, Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin (ölümü: 1195: Siirt, Tillo), Marifetname kitabında olanı aynen aşağıda bildiriyoruz: Ey aziz! Erkeğin hanımıyla görüşmesinde, otuz şeyi yapması lazımdır: 01-   Ona karşı her zaman, güzel huylu olmalıdır. 02-   Ona karşı her zaman, yumuşak davranmalıdır. 03-   Eve gelince hanıma selam vermeli “Selamün Aleyküm” demeli ve “Nasılsın?” Diye hatırını sormalıdır. 04-   Çocukları terbiyede; ona yardım etmelidir. Çünkü bebek, anasına gece-gündüz ağlayıp, hiç rahat vermez. Onu insafsızca üzen bir alacaklıdır. O halde, ona imdat edene, Allah’ü Teâlâ yardım eder. 05-   Hanımına, memlekette adet olan elbisenin, çamaşırın en kıymetlisini giydirmelidir. Ev içinde, her istediği güzel şeyleri giydirmelidir. Sokağa çıkarken, bunları da örtmeli, yabancıya göstermemelidir. 06-   İyi şey

Azrail Aleyhisselâm’ın Can Alıcı Melek Olarak Görevlendirilmesi

Azrail Aleyhisselâm’ın Ölüm Meleği Seçilmesi, Kıyamet ve Azrail Aleyhisselâm “Külli nefsin zâikatü’l-mevt” , yani “Her nefis ölümü tadacaktır.”   diyor Allah’ü Teâlâ. Melekler bunun üzerine Allah’ü Teâlâ’ya “Bizler basit ruhlar değiliz, doğrusu biz ancak halis ruhlarız” dediğinde Allah’ü Teâlâ onlara “Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacak” diyor. Melekler “ Bizler yeryüzünde bulunmuyoruz, doğrusu biz ancak semada bulunuruz” dediklerinde Allah’ü Teâlâ tekrar cevap veriyor “O’nun zâtından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur ve siz ancak O’na döndürüleceksiniz.” Melekler bunun üzerine secdeye kapanıp dediler ki “Ebedi ve Tek olan Allah’ü Teâlâ’yı tesbih ederiz.” Hz. İsrafil Sur’unu öttürmeye yaklaşırken ve Kıyamet günü gelip çattığında Allah’ü Teâlâ resulü   “Allah’ü Teâlâ hazretleri ipekten daha yumuşak bir rüzgârı Yemen’den gönderir. Bu rüzgâr, kalbinde zerre miktar iman bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinin ruhunu kabzeder.” diyor çünkü “Kıyamet Sadece, Şerir

Amaç, Niyet, Yön…

Amaç, Niyet, Yön… Amaç, niyet, yön… İnsanı en yüce makamlara yükseltebilen faktörlerdir. Hayatta neye ulaşmak istiyorsak, mutlaka hedefimiz, zirvemiz olmalıdır. İnsan böyle kuruldu; hep gözü ileride… Kim önde giderse insan ona ulaşmak ondan üstün olmak ister. İnsan kendini örnek aldığı birine benzetmeye çalışır. Belki de bu yüzden Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de bize peygamberini en güzel örnek “Üsvetül-i Hasene” gösterdi. İnsanlığın en yüce zirvesini örnek olarak sundu ki, gözümüz Onda olsun, O'na benzemeye çalışalım. Kendimizi ucuz Hollywood filmlerinin, Pembe Brezilya dizilerinin sahte yıldızlarına benzetmeyelim. Hayatları skandallarla, şovlarla, boyalarla, foyalarla sunan ahlâkları lekeli sözde yıldızlara benzemeye gerek yok. Eğer onlara benzemeye çalışırsak parlamadan söneriz. O yollarda nice kişiler kaybolmuştur. Her adımda iki cihan güneşi sevgili peygamberimizin sünnetini kendimize rehber edinelim. O yüce sünnetleri şeref bilerek, Onun gibi yaşayalım,

Çalışmazsak Gâvur Tepemizden İnmez!

Çalışmazsak Gâvur Tepemizden İnmez! Değerli dostlar diğer ülkelere göre ülkemiz çok geri kalmış durumda. Ben bu konularda çok kafa patlatıyorum. “- Acaba neden?” diye? Âcizane birkaç neden buldum. Hemen sıralayalım. 1- Çalışmıyoruz, görevimizi yapmıyoruz. Çok tembeliz. Kamu görevlileri arasına görevini hakkıyla yapan yüzde kaç dersiniz? İnanın çok az. 2- Eğitime, çocukların iyi yetişmesine gerekli önemi vermiyoruz. Yirmi beş yıl devlette, on sekiz yıl özel okulda çalıştım. Ailenin bütçesinde en ufak bir sarsıntı olsa ilk iş eğitim bütçesi kısıtlanıyor. Hz. Ali (Radiyallahu Anh); “Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin." Buyuruyor. Bunu hangimiz yapıyoruz? Hangi din adamımız yapıyor? Şüphesiz yapanlar var ama çok az. Fatih’in, Yavuz’un, Kanuni’nin hocaları böyle yetiştiriyordu. 3- Hangimizin, misyonu, vizyonu, hedefleri, ilkeleri, değerleri, metotları, kazanımlar var? Hangimiz çocuklarına bunları öğretiyor?

Ezanlar Susmasın

Resim
Ezanlar Susmasın, Diye Camisini Terk Etmedi Sokağa çıkma yasağı uygulanan bir ilçede görev yapan imam, "Memleket ezansız kalmasın" diyerek 5 ay boyunca görev yaptığı camiden ayrılmadı. Sokağa çıkma yasağı uygulanan bir ilçede yaşayan  imam  A. A, "Memleket ezansız kalmasın!" diyerek  cami sini eve çevirdi ve 5 ay boyunca camiyi terk etmedi. İlk ataması doğudaki bir ilçeye yapılan imam A.A, 28 yıl boyunca görev yerinden ayrılmadı. Son dönemde yaşanan terör eylemleri nedeniyle ailesini memleketine gönderen İmam A, sokağa çıkma yasağı uygulandığı dönemde ise evini görev yaptığı camiye taşıdı. Görmez teşekkür etti İmam A'nın bu hassasiyetini öğrenen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, kendisini arayarak yaptığı vefakâr çalışmalar için teşekkür etti. AA muhabirine yaptığı açıklamada imam A, "Evimi camiye taşıdım. Cemaat ezansız kalmasın diye camide yattım kalktım. Camide imam odası vardı. Orayı ev olarak kullandım. Merkezi sistem

Verimsiz Çalışma ve Kalitesiz Üretimle Bir Yere Varılmaz!

Verimsiz Çalışma ve Kalitesiz Üretimle Bir Yere Varılmaz! Değerli dostlar diğer ülkelere göre ülkemiz çok geri kalmış durumda. Ben bu konularda çok kafa düşünüyorum. Acaba neden diye??? Sürekli kafa patlatıyorum. Âcizane birkaç neden buldum. Hemen sıralayalım. 1- Çalışmıyoruz, görevimizi yapmıyoruz. Çok tembeliz. Kamu görevlileri arasına görevini hakkıyla yapan yüzde kaç dersiniz? İnanın çok az. 2- Eğitime, çocukların iyi yetişmesine gerekli önemi vermiyoruz. Yirmi beş yıl devlette, on sekiz yıl özel okulda çalıştım. Ailenin bütçesinde en ufak bir sarsıntı olsa ilk iş eğitim bütçesi kısıtlanıyor. Hz. Ali (Radiyallahu Anh); “Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin. " Buyuruyor. Bunu hangimiz yapıyoruz. Hangi din adamı yapıyor. Fatih’in, Yavuz’un, Kanuni’nin hocaları böyle yetiştiriyordu. 3- Hangimizin, işyerlerinin; misyonu, vizyonu, hedefleri, ilkeleri, değerleri, metotları, kazanımlar var? Hangimiz çocuklarına bunları veriy